Gerçek Gündem Haberleri

Et Skandalında Şok Belgeler: ESK Başkanı'nın Şirketi Milyarlık İş Yapmış!

ESK Başkanı Mücahit Taylan'ın Macaristan'daki gizli şirketi ortaya çıktı! 1 milyar ciro, sıfır çalışan, kendi kurumuna hayvan satan faturalar... Turhan Çömez Arena'da belgeleri tek tek ifşa etti. Bu skandal Tarım Bakanı'nı istifaya götürür mü? Detaylar inanılmaz!

Türkiye'nin et fiyatlarındaki fahiş artışın arkasında yatan skandallar bitmek bilmiyor. Son olarak, İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez'in katıldığı Arena programında patlayan bomba gibi iddialar, Et ve Süt Kurumu (ESK) Başkanı Mücahit Taylan'ı doğrudan hedef aldı. Çömez, canlı yayında elindeki belgeleri tek tek göstererek, Taylan'ın Macaristan'da kurduğu şirket üzerinden milyonlarca liralık işler döndüğünü ve hatta kendi başına geçtiği ESK'ya canlı hayvan sattığını ortaya koydu.

Programda ilk olarak, daha önce gündeme gelen Macaristan'daki şirket ortaklığı konusu masaya yatırıldı. Turhan Çömez, Mücahit Taylan'ın "Green Farm and Trade" adlı şirkete ortak olduğunu hatırlatarak, Taylan'ın bu konuda yaptığı savunmaları yalanladı. Taylan daha önce ortaklığını kabul etmiş ancak "ticaret yapmadım" demişti. Çömez ise bunu kesin bir dille çürüttü: "Ticaret yapmadım lafı kocaman bir yalan." Çünkü elindeki resmi belgeler, şirketin Macaristan Maliye Bakanlığı'na deklare ettiği evraklarda tam 1 milyar liralık ciro beyan edildiğini gösteriyordu.

Bu şirketin durumu ise tam bir skandal. Merkezi sıradan bir ev adresi olarak kayıtlı, hiç çalışanı olmayan bir şirket nasıl olur da 1 milyar liralık iş yapar? Çömez, mali müşavir imzalı belgeleri ekrana getirerek sordu: "Sizin böyle bir şirketiniz olsa, çalışan ekibiniz, ofisleriniz olmaz mı?" Bu sorular, izleyicileri şoke ederken, şirketin kağıt üzerinde bile şüpheli olduğunu gözler önüne serdi. Üstelik bu şirket, hayvancılık ve et ticareti alanında faaliyet gösteriyordu – tam da Taylan'ın ESK Başkanı olarak sorumlu olduğu alan!

İddialar burada bitmiyordu. Mücahit Taylan, ESK Başkanı olmadan önce Balıkesir Bigadiç'te hayvancılık işleriyle uğraşıyordu. Göreve geldikten sonra ise Macaristan'dan Türkiye'ye 4 milyon kilogram et ithalatı yapılmıştı. Çömez'in belgelerine göre, bu ithalatlar başka şirketler üzerinden dönse de, arkasında Taylan'ın eski iş bağlantıları vardı. Balıkesir'den tanıdığı isimler – Osman Kuş, Hüseyin Köse, Aylin Acar, Ayçin Acar ve Alp Atakan Acar gibi kişiler – Macar ortak Atilla Koletiç ile bir araya gelerek ticareti sürdürmüştü. Çömez, bu bağlantıları tek tek sıralayarak, "Bütün bunları koordine etmek farkında olmadan olacak iş değil" dedi.

En çarpıcı belge ise, Taylan'ın ortağı olduğu şirketin doğrudan ESK'ya canlı hayvan sattığını gösteren fatura oldu. Çömez, bu belgeyi ekranda göstererek Taylan'ın "hiç ticaret yapmadım" ve "satmadım" savunmalarını yerle bir etti: "Satmadım demesi büyük bir yalan." Yasalara göre, kamu kurumlarında görev yapan bir bürokratın, kendi sorumluluk alanındaki bir şirkete ortak olması zaten suçken, üstüne kendi kurumuna satış yapması tam bir çıkar çatışması örneği.

Turhan Çömez, bu skandalın Tarım Bakanı'nı da doğrudan ilgilendirdiğini vurguladı. Bakan daha önce "İddiası olan ispatlasın" demişti. Çömez ise buna ateş püskürdü: "Bir Bakan'ın 'Ben bu konuyu didik didik edeceğim' diyerek milleti tatmin edecek açıklama yapması lazım." Bakan'ın bilgisi yoksa bu büyük bir felaket, varsa ve gereğini yapmadıysa tam bir skandal. Her iki durumda da istifa etmesi şarttır, "Üçüncü dünya ülkesinde bile olmayacak bir belge bu."

Bu iddialar, Türkiye'deki et ithalatı politikalarının ne kadar şaibeli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Yerli üretici zor durumdayken, ithalatla fiyatların düşürülmesi vaat edilirken, arkasında böyle kişisel bağlantılar ve milyarlık cirolar mı dönüyor? Çömez, belgeleri Tarım Bakanı'na göndermeye hazır olduğunu belirterek, konunun peşini bırakmayacağının sinyalini verdi. Arena programı, bir kez daha gerçeklerin er meydanı olduğunu kanıtladı ve milyonları ekran başına kilitleyen bu açıklamalar, et skandalının yeni bir boyutunu gün yüzüne çıkardı.

Et ve Süt Kurumu'nun başında böyle bir isim varken, tüketicinin ucuz et hayali ne kadar gerçekçi? Bu belgeler yargıya taşınırsa neler olur? Türk hayvancılığı bu tür skandallardan ne kadar zarar görüyor? Sorular çoğalıyor, ancak cevaplar hâlâ bakanlıkta saklı gibi görünüyor. Halkın cebinden çıkan paralarla dönen bu ithalat oyunları, eninde sonunda hesap vermeyi gerektirecek. Turhan Çömez'in cesur çıkışıyla başlayan bu süreç, et skandalını unutulmazlar arasına yazdırdı.