Gerçek Gündem Haberleri

Eski Tip Ehliyetle Kaza Yapana Sigorta Ödemesi Yok

Sigorta şirketleri eski tip ehliyetlerle yapılan kazalarda artık ödeme yapmayacak. 1.8 milyon sürücüyü ilgilendiren kritik uyarı geldi. Kasko ve trafik sigortası koruma sağlamayacak.

Türkiye'de araç kullanan milyonlarca sürücüyü doğrudan ilgilendiren kritik bir gelişme yaşandı. Sigorta şirketleri, eski tip ehliyetlerle yapılan kazalarda artık ödeme yapmayacaklarını ve bu durumun ehliyetsiz sürücü statüsüne girdiğini resmen açıkladı. 31 Ekim 2025 tarihinde ehliyet yenileme süresini kaçıran yaklaşık 1.8 milyon sürücü, yalnızca idari para cezasıyla değil, aynı zamanda büyük maddi kayıplarla da karşı karşıya kalacak.

Karayolları Trafik Kanunu'nun 39/3 maddesi uyarınca, geçerlilik süresi dolan sürücü belgesiyle araç kullanma suçundan 12 bin 978 liraya kadar para cezası uygulanacak. Ancak uzmanlar, asıl tehlikenin para cezası değil, olası bir kaza durumunda sigorta kapsamı dışında kalmak olduğunu vurguluyor. Bu durum, sürücülerin on binlerce hatta yüz binlerce liralık hasar bedelini kendi cebinden ödemesi anlamına geliyor.

Sigorta sektörünün önde gelen temsilcileri, poliçe şartlarının temelinde sürücünün yasal olarak geçerli bir ehliyete sahip olması maddesinin yer aldığını net bir şekilde belirtti. Bu kapsamda, 31 Ekim 2025 tarihinden sonra eski tip ehliyetlerin geçersiz sayılacağı ve bu belgelere sahip sürücülerin ehliyetsiz konumuna düşeceği ifade edildi. Meydana gelebilecek kazalarda tüm hasar bedelinin sürücünün kendi cebinden ödenmesi söz konusu olacak.

Sigorta şirketleri tarafından yapılan açıklamada, kaza tespit tutanağında eski tip ve geçersiz bir ehliyet bilgisi yer alıyorsa, sigorta şirketlerinin hasar dosyasını reddetme hakkına sahip olduğu belirtildi. Çünkü sürücü artık ehliyetsiz sürücü statüsüne giriyor. Yapılan açıklamada "Kasko poliçeniz kendi aracınızda oluşan hasarı karşılamaz. Daha da önemlisi, trafik sigortası karşı tarafın hasarını ödese dahi, sigorta şirketi bu tutarı hukuki yollarla rücu sürücüden tahsil etme hakkını saklı tutar" ifadelerine yer verildi.

Bu açıklama, hem araç sahiplerini hem de sürücüleri yakından ilgilendiriyor. Artık sadece para cezası değil, rücu davaları ve yüksek hasar maliyetleri de gündemde olacak. Rücu davası, sigorta şirketinin karşı tarafın hasarını ödemesinin ardından bu tutarı sürücüden geri talep etme hakkı anlamına geliyor. Dolayısıyla bir kaza durumunda sürücü, hem kendi aracının hasarını karşılamakla kalmayacak, aynı zamanda karşı tarafın hasarını da ödemek mecburiyetinde kalacak.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Avukat Ahmet Yavuzer, sigorta şirketlerinin bu tutumunun yasal temellere dayandığını vurguladı. Yavuzer, "Her sigorta poliçesi, sürücünün yasal olarak geçerli bir sürücü belgesine sahip olmasını öngören bir asgari şart maddesi içerir. Eski ehliyetin geçerliliğini yitirmesiyle birlikte, sigorta şirketleri poliçeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmekten yasal olarak muaf olacaklardır" dedi.

Avukat Yavuzer, trafik sigortası kapsamındaki rücu davalarına da dikkat çekti ve "Zorunlu trafik sigortasının karşı tarafın hasarını ödemesinin ardından sigorta şirketleri, bu tutarı ehliyetsiz araç kullandığı gerekçesiyle sürücüden talep etme hakkına sahiptir. Bu durumda sürücü, hem kendi aracının hasarını karşılamakla kalmayacak, aynı zamanda karşı tarafın hasarını da ödemek mecburiyetinde kalacaktır" ifadelerini kullandı.

Kasko ve trafik sigortasının artık koruma sağlamayacağı bu durum, sürücüler için ciddi bir risk oluşturuyor. Kasko poliçesi, kendi aracında oluşan hasarları karşılamaktan tamamen kaçınacak. Trafik sigortası ise karşı tarafın hasarını ödeyebilir ancak bu ödeme geçici olacak ve sigorta şirketi daha sonra sürücüden bu tutarı geri alma hakkını kullanacak.

Uzmanlar, ehliyetini henüz yenilememiş olan sürücülere bir an önce gerekli işlemleri tamamlamalarını tavsiye ediyor. Aksi takdirde hem yasal sorumluluklar hem de mali kayıplar kaçınılmaz hale gelecek. Özellikle günlük olarak araç kullanan ve bu durumu göz ardı eden sürücülerin büyük bir risk altında olduğu belirtiliyor.

Eski tip ehliyetlerin geçerliliğini yitirmesi, sadece kağıt üzerinde bir değişiklik değil, aynı zamanda hukuki ve finansal sonuçları olan ciddi bir durum. Sigorta şirketlerinin net açıklamaları ve uzman görüşleri, bu konunun ciddiyetini ortaya koyuyor. Sürücülerin ehliyetlerini yenilemeleri ve yasal düzenlemelere uyum sağlamaları, hem kendilerini hem de diğer trafik katılımcılarını korumak açısından büyük önem taşıyor.

Ayrıca, ehliyetini yenileme işlemleri için gereken belgelerin önceden hazırlanması ve ilgili kurumlara başvurulması gerekiyor. Yoğunluğun artması beklenen son günlerde yaşanabilecek aksaklıkların önüne geçmek için erken hareket edilmesi öneriliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü ve ilgili kurumlar tarafından da sürekli olarak uyarılar yapılıyor ancak hala milyonlarca sürücünün bu uyarıları dikkate almadığı görülüyor.

Trafik sigortası uzmanları, ehliyetsiz araç kullanmanın sadece yasal bir ihlal olmadığını, aynı zamanda ciddi finansal riskleri de beraberinde getirdiğini sürekli olarak vurguluyor. Özellikle büyük hasarlı kazalarda, sürücülerin ödeyeceği tutarların çok yüksek olabileceği ve bunun ailelerin ekonomik durumunu olumsuz etkileyebileceği belirtiliyor.

Konuyla ilgili yapılan araştırmalar, sürücülerin büyük bir kısmının bu durumun ciddiyetinin farkında olmadığını gösteriyor. Birçok sürücü, sadece para cezası alacağını düşünüyor ve sigorta kapsamı dışında kalmanın getireceği sonuçları hesaba katmıyor. Oysa bir kaza anında ortaya çıkabilecek maddi yük, para cezasının kat kat üzerinde olabilir.

Sigorta şirketlerinin bu kararı, yasal düzenlemelere tam uyum sağlama zorunluluğundan kaynaklanıyor. Şirketler, ehliyeti geçersiz olan sürücüleri ehliyetsiz kategorisinde değerlendirmek zorunda ve poliçe şartları gereği bu durumda teminat verme yükümlülükleri ortadan kalkıyor. Bu durum, sektördeki tüm sigorta şirketleri için geçerli ve herhangi bir istisna bulunmuyor.

Özellikle ticari araç kullanan sürücüler için durum daha da kritik. Ticari araçlarla yapılan kazalarda hasar miktarları genellikle daha yüksek oluyor ve bu durumda sürücünün karşılaşacağı maddi yük çok daha büyük boyutlara ulaşabiliyor. Ayrıca, ticari faaliyetlerin kesintiye uğraması da ayrı bir ekonomik kayıp anlamına geliyor.

Hukuk uzmanları, rücu davalarının uzun sürebileceğini ve sürücüler için oldukça zahmetli bir süreç olabileceğini belirtiyor. Sigorta şirketleri, ödedikleri hasarları tahsil etmek için kararlı bir şekilde hareket ediyor ve bu davaları sonuçlandırmak için gerekli tüm yasal yolları kullanıyor. Sürücülerin bu süreçte hem maddi hem de manevi olarak yıpranabileceği ifade ediliyor.

Trafik güvenliği açısından da bu düzenleme önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ehliyetlerin düzenli olarak yenilenmesi, sürücülerin güncel trafik kurallarına hakimiyetini sağlamak ve sağlık kontrollerinden geçmelerini garantilemek açısından büyük önem taşıyor. Bu sayede, trafikte daha güvenli bir ortam oluşturulması hedefleniyor.

Sonuç olarak, 31 Ekim 2025 tarihine kadar ehliyetini yenilemeyen 1.8 milyon sürücü, ciddi hukuki ve finansal risklerle karşı karşıya. Sigorta şirketlerinin net tutumu ve yasal düzenlemeler, bu konuda hiçbir esneklik olmadığını gösteriyor. Sürücülerin bir an önce ehliyetlerini yenileyerek hem yasal sorumluluktan kurtulmaları hem de olası kazalarda sigorta korumasından faydalanabilmeleri hayati önem taşıyor.