Milyonlarca vatandaşın uzun süredir merakla beklediği, geçim sıkıntısı ve maaş artışları konusundaki sessizlik nihayet bozuldu. Başkent kulislerinde aylardır konuşulan ancak somut bir adımın atılmadığı o kritik konuda, beklenmedik bir yerden, üstelik iktidar kanadının ortağından gelen hamle gündemi sarstı. Yılın son günlerinde gerçekleşen bu olay, meclis koridorlarında büyük yankı uyandırırken, gözler şimdi ilgili bakanlıktan gelecek yanıta çevrildi. Milyonlarca kişiyi doğrudan ilgilendiren, maaşların açlık sınırının üzerine çıkarılması ve geçmiş kayıpların telafisi gibi hayati konuları içeren bu resmi girişimin detayları, yeni yılda dengeleri değiştirebilir. (Video görüntüsü makalenin aşağısında verilmiştir.)
Ankara’da gerçekleşen bu sürpriz gelişmenin mimarı, Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili Semih Işıkver oldu. Işıkver, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın yanıtlaması istemiyle kapsamlı bir soru önergesi vererek emeklilerin yaşadığı darboğazı resmi olarak meclis gündemine taşıdı. Bu girişimin en dikkat çekici yanı ise, ilk kez iktidar ortağı bir partiden emeklilerin sorunlarına dair bu kadar detaylı ve net soruların, bizzat hükümetin ilgili bakanına yöneltilmiş olmasıydı. Bakan Işıkhan’ın bu önergeye vereceği yazılı yanıtın, önümüzdeki günlerde milyonlarca kişinin kaderini belirleyecek bir yol haritası niteliği taşıması bekleniyor.
Verilen önergede, emeklilerin içinde bulunduğu ekonomik koşullar "Emekli maaşları yaşam masraflarını karşılıyor mu?" gibi çarpıcı ve doğrudan sorularla irdelendi. Milletvekili Işıkver, artan barınma, gıda ve temel ihtiyaç maliyetleri karşısında emeklilerin ciddi bir geçim sıkıntısı yaşadığını vurgulayarak, bakanlıktan somut veriler talep etti. Özellikle Sosyal Güvenlik Kurumu ve Emekli Sandığı kapsamındaki toplam emekli sayısı ile açlık sınırının altında maaş alanların gerçek sayısının açıklanması istendi. Bu verilerin ortaya dökülmesi, aslında ne kadar büyük bir kitlenin asgari yaşam standartlarının altında hayat mücadelesi verdiğini resmi olarak kanıtlayacak.
Önergenin en can alıcı noktalarından biri de "seyyanen zam" meselesi oldu. Geçtiğimiz dönemde çalışan memurlara verilen ancak memur emeklilerine yansıtılmayan 8 bin 77 liralık (bugünkü değeriyle çok daha yüksek) seyyanen zammın neden emeklilere verilmediği, anayasal eşitlik ilkesi çerçevesinde soruldu. Işıkver, sadece mevcut durumun tespitini istemekle kalmadı, aynı zamanda geçmişte verilmeyen bu zamlardan kaynaklanan kayıpların telafi edilip edilmeyeceğini ve seyyanen zammın bundan sonraki süreçte gündeme alınıp alınmayacağını da net bir dille sordu. Bu sorular, maaşların asgari ücret seviyesine çekilmesi ve açlık sınırının üzerine çıkarılması yönündeki beklentileri en üst seviyeye taşıdı.
Siyasi kulislerde bu hamle, yaklaşan 2026 genel seçimleri öncesinde iktidara yapılan dostane ama sert bir uyarı olarak yorumlanıyor. Meclis’teki bu çıkış, 2026’ya girerken seçim atmosferinin yavaş yavaş hissedilmeye başlandığının ve emeklilerin gönlünü kazanmadan sandıktan istenen sonucun çıkmasının zor olduğunun bir işareti olarak görülüyor. Özellikle Cumhurbaşkanlığı tarafından teşkilatlara verilen "kapı kapı dolaşıp gönülleri kazanın" talimatının, mevcut maaş tablolarıyla gerçekleşmesinin imkansız olduğu, bu önergeyle bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu. Sahada ve sokakta vatandaşa dokunabilmek için, öncelikle bu ekonomik mağduriyetlerin giderilmesi gerektiği mesajı verildi.
Önümüzdeki günlerde Bakan Vedat Işıkhan’dan gelecek yanıt, sadece bir formalite olmanın ötesinde, hükümetin emekliler konusundaki yeni stratejisini de ortaya koyacak. Önergede yer alan en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesinden başlatılması, intibak yasası beklentileri ve seyyanen zam talepleri karşılanmadığı sürece, siyasetin de gündemi soğumayacak gibi görünüyor. Emekliler şimdi, enflasyon farklarının açıklanmasının ardından, bu tarihi soru önergesine verilecek yanıtı ve maaşlarında yapılacak olası bir iyileştirmeyi umutla bekliyor.