Uzun bir süredir Türkiye'nin gündemini meşgul eden ve Yargıtay Onursal Üyesi Seyfettin Çil tarafından Türkiye İstatistik Kurumu'na (TÜİK) açılan dava süreci, şimdi yerini milyonlarca emekli ve çalışanın geleceğini doğrudan etkileyecek çok daha sıcak bir gelişmeye bıraktı. Bu kritik hukuk mücadelesinde, Sayın Seyfettin Çil ile birlikte büyük bir mücadele veren davanın avukatı Ali Erdem Gündoğan'ın aktardığı son dakika bilgileri, kamuoyunda büyük bir heyecan yarattı. CNN TÜRK Meteoroloji Danışmanı Prof. Dr. Orhan Şen'in açıklamalarından sonra yaşanan bu yeni gelişme, özellikle düşük zam oranları karşısında çaresiz kalan geniş bir kesimin umudu oldu. Avukat Ali Erdem Gündoğan, Sözcü TV'den Şebnem Arda Boğa’nın sorularını yanıtlarken, bu davanın yalnızca bir hukuki süreç olmadığını, aynı zamanda hiçbir hükümetin karşı koyamayacağı bir kamuoyu baskısı oluşturmak için verildiğini vurguladı.

Avukat Ali Erdem Gündoğan, konunun özünü, 2026 ve 2027 yıllarına dair memur ve çalışanlara yapılacak zam oranlarının belirlendiği Toplu İş Sözleşmesi sürecine dayandırdı. Bu süreçte Hükümet ile sendikalar arasında anlaşma sağlanamayınca, tartışmalı bir yapıya sahip olan Hakem Kurulu'nun kararına başvurulmuştu. Gündoğan’ın aktardığına göre, Hakem Kurulu’nun 11 üyesi bulunuyor; bu üyelerin dördü toplu iş sözleşmesine katılan sendikalar tarafından belirlenirken, yedisi doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor. Bu 7’ye 4 yapısı nedeniyle, Avukat Gündoğan, kuruldan maalesef hükümetin istediği her türlü kararın çıktığını belirtti. İşte bu kurul, milyonlarca çalışanın ve dolaylı olarak emeklinin geleceğini belirleyen şok edici bir karar verdi: 2026 yılının ilk altı ayı için %11, ikinci altı ayı için %4 ve 2027 yılı içinse 4 + 4 şeklinde bir zam oranını onayladı.

Ancak bu zam oranları, mevcut ekonomik gerçeklerle ve hükümetin kendi revizyonlarıyla bile çelişiyor. Avukat Ali Erdem Gündoğan, şu anda hükümetin dahi 2026 yılı enflasyon tahminlerini revize ettiğini ve daha önce %20’nin altına düşeceklerini söylerken, şimdi bu rakamları çok aştıklarını, 2025 için de %30’un altına düşecek derken şimdi bunu kabul ettiklerini belirtti. Bu durum, %11’lik zammın, daha şimdiden resmi olarak beklenen enflasyonun yarısından bile daha düşük kaldığı anlamına geliyor.

Davanın hukuki dayanağını güçlendiren kritik bir gelişme ise, Yargıtay Onursal Üyesi Seyfettin Çil’in açtığı TÜİK davasının sonuç vermesi oldu. Gündoğan, TÜİK’in, Eylül ayında yöntemini değiştirdiğini ve yöntem değişince bir anda Eylül ayı enflasyonunun 3.3’e yakın bir rakam çıktığını söyledi. Herkesin “enflasyon fırladı” dediği bu dönemde, aslında TÜİK’in pes ederek eski yönteminin yanlış olduğunu kabul ettiğini ve yeni yöntemiyle var olan enflasyona yakın bir rakam açıkladığını dile getirdi. TÜİK’in düşük açıkladığı enflasyonlar nedeniyle memur ve emekli zamlarının ne olacağı sorusu gündemdeyken, yeni ve yüksek enflasyon oranları ışığında toplu iş sözleşmesindeki düşük zam kararı daha da adaletsiz hale geliyor.

İşte bu adaletsizlik üzerine Avukat Ali Erdem Gündoğan, konuyu doğrudan Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) taşıdıklarını açıkladı. Gündoğan, bu başvurunun temel sebebini şöyle açıkladı: Hakem Kurulu kararlarına karşı dava açılmasını engelleyen yasa maddesi bulunuyor. Oysa Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve tüm idari işlemlerin yargıya tabi olması, yargıdan kaçırılamaması gerekiyor. Bu dava yasağının, Anayasa'daki mahkemeye erişim hakkını ve adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini belirten Gündoğan, bunun yanı sıra, düşük zam oranının emeklileri ve çalışanları yoksulluğa düşüreceğini ve bunun mülkiyet hakkına ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu da ekledi.

Avukat Gündoğan, AYM’den talep ettikleri en önemli kararın "yürütmenin durdurulması" (tedbir) olduğunu vurguladı. Eğer bu karar uygulanırsa, tüm emeklilerin ve çalışanların enflasyonun yarısından daha düşük bir zamla yoksulluğa düşeceğini belirterek, "Bunu tedbiren durdurun" talebini ilettiklerini aktardı.

Şu an itibarıyla dosyanın Anayasa Mahkemesi’nin gündemine alındığı bilgisi verildi. Şebnem Hanım’ın “Kabul etme olasılığı var mı?” sorusuna Gündoğan, kararın anayasaya aykırı olduğu, hangi maddelere aykırı olduğunun çok ayrıntılı ve net bir şekilde yazıldığını belirterek, AYM’nin bu davayı %100 kabul etmesi gerektiğini ifade etti. Eğer AYM, bu kararın yürütmesini tedbiren durdurursa, konu doğrudan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) düşecek. Bu durumda Meclis’in, ya mevcut kanunu değiştirmesi ya da yeni bir kanun çıkararak emeklilere ve çalışanlara yeni bir zam oranı vermesi gerekecek.

Avukat Gündoğan, bu kararın sadece maaş meselesi değil, aynı zamanda demokratik bir hukuk devleti ilkesi meselesi olduğunu vurguladı. Vatandaşın emeği ve geleceği ile ilgili zam oranları belirlenirken, hiçbir söz hakkının, pazarlık hakkının olmamasının ve ardından dava açma kapılarının kapatılmasının kabul edilemez olduğunu dile getirdi.

1 Ocak 2026'dan İtibaren Telefon Faturalarında Dev Zam Dönemi Başlıyor!
1 Ocak 2026'dan İtibaren Telefon Faturalarında Dev Zam Dönemi Başlıyor!
İçeriği Görüntüle

Gündoğan, bu zam oranlarının adil olmadığını şu örnekle açıkladı: 2026 enflasyonunun en iyi ihtimalle %25-30 arasında beklendiğini, ancak baştan çok az zam verilip, bir yıl sonra enflasyon farkı olarak erimiş paranın verilmesinin büyük bir adaletsizlik olduğunu belirtti. Zammın baştan yapılması gerektiğini vurguladı.

Peki ya AYM bu davayı reddederse ne olacak? Avukat Ali Erdem Gündoğan, bu durumda, Anayasa Mahkemesi tedbir vermezse, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuracaklarını kesin bir dille belirtti. Türkiye'nin AİHM kararlarına uymak zorunda olduğunu, bu kararların bağlayıcı olduğunu ve bugüne kadar siyasi istisnalar dışında diğer tüm kararlara istisnasız uyulduğunu sözlerine ekledi.

Gündoğan, tedbir talebi nedeniyle AYM’den kararın 1-2 ay içinde çıkmasını beklediklerini de duyurdu. Son olarak, bu mücadelenin milyonlarca insanı ilgilendirdiğini ve artık bu adaletsiz düzenin, yani bir kanun çıkarıp "kimse dava açamayacak" denilerek sesin kesilmesinin kabul edilemez olduğunu, bunu aşmak için her türlü hukuki yolu kullanacaklarını belirterek tüm emeklilere selamlarını iletti. Şebnem Arda Boğa da Ali Erdem Gündoğan ve Seyfettin Çil'e bu büyük mücadelelerinde başarılar diledi.