Toplumsal dayanışma eylemleri, son dönemde adalet arayışının en güçlü ifadelerinden biri haline geldi. Özellikle siyasi operasyonların mağdur ettiği aileler, seslerini duyurmak için düzenli buluşmalar düzenliyor. Bu etkinlikler, hukukun üstünlüğü ve vicdan çağrısıyla geniş kitlelere ulaşıyor.
19 Mart operasyonu mağdurları tarafından kurulan Aile Dayanışma Ağı'nın (ADA) 18. buluşması, Saraçhane Parkı'nda gerçekleştirildi. Etkinlik, yoğun katılım ve duygusal anlara sahne oldu. 279 gündür Silivri'de tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, açılış konuşmasını ve basın açıklamasını yaptı.
Buluşmaya CHP Grup Başkanvekilleri Murat Emir ve Gökhan Günaydın, CHP Parti Meclisi Üyesi Suat Özçağdaş'ın yanı sıra CHP temsilcileri, milletvekilleri, gazeteciler, sivil toplum kuruluşu üyeleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Bu geniş katılım, dayanışmanın gücünü bir kez daha gösterdi.
Dilek Kaya İmamoğlu, konuşmasında adalet sistemindeki sorunlara dikkat çekti. Televizyonlarda iftiralar, yalanlar ve sözde duyumların aralıksız konuşulduğunu, kişilerin özel hayatlarının sayfa sayfa ifşa edildiğini ancak yargılama yapılmadığını belirtti. Bu durumu "dedikodu çarkı" olarak nitelendirdi.
İmamoğlu, mahkeme süreçlerinin halktan saklanmaması gerektiğini vurgulayarak, suçlamalar ve cevapların TRT'den ve isteyen her kanaldan canlı yayınlanmasını talep etti. Bu isteği haklı bulanların, Meclis'te oylamaya gelince yan çizdiğini eleştirdi.
Konuşmasının en çarpıcı kısmında, milletvekillerine seslendi: İnsanların özgürlüğü siyasi çıkarların konusu edilemez. Oylamalarda havaya kaldırdığınız ellerinizi, lütfen arada bir de vicdanınıza koyun. Millet iradesinin temsilcisi olan Meclis'te alınan kararların, insanların hayatlarına etkisini aklınızdan çıkarmadan oy verin.
Türkiye'de adaletin zemininin kaydığını, adalete duyulan inancın tarihin en düşük seviyelerinde olduğunu ifade etti. Soruşturmaların ciddiyetsizce, beceriksizce ve kötü niyetle sürdürüldüğünü, toplum vicdanını derinden yaraladığını söyledi.
Her gözaltı kararında "acaba ne suç işledi" değil, "acaba kimi rahatsız etti de apar topar gözaltı yapıldı" sorusunun sorulduğunu belirten İmamoğlu, inandırıcılığını kaybetmiş bir yargı sistemiyle karşı karşıya olunduğunu vurguladı. Tüm bu adaletsizlikler karşısında herkesi toplum vicdanının sesi olmaya, haksızlıklara sessiz kalmamaya davet etti.
Aile Dayanışma Ağı, 19 Mart sabahı İBB'ye düzenlenen operasyon sonrası tutuklananların yakınları tarafından kuruldu. Düzenli buluşmalarla kamuoyu vicdanına seslenmeyi, hukuki süreçlerin adil yürütülmesini sağlamayı ve tutuklu yakınlarının haklarını savunmayı amaçlıyor.
Bu 18. buluşma, önceki etkinliklerin devamı niteliğinde. Daha önce Silivri Cezaevi önünde ve farklı mekanlarda gerçekleştirilen eylemler, giderek büyüyen bir dayanışma hareketine dönüştü. Aileler, çocuklarının "babam nerede" sorusuna cevap verememenin acısını paylaşıyor.
İmamoğlu'nun konuşması, sadece tutuklu yakınlarını değil, tüm toplumun adalet duygusunu hedef aldı. Siyasi baskı iddiaları, yargı bağımsızlığı tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Canlı yayın talebi, şeffaflık arayışının somut bir örneği olarak öne çıktı.
Etkinlikte vurgulanan vicdan çağrısı, Meclis kararlarının insan hayatı üzerindeki etkisini hatırlattı. Milletvekillerinin oylarının, özgürlükler üzerindeki ağırlığına dikkat çekildi.
Görsel olarak, Saraçhane Parkı'nda toplanan kalabalık dikkat çekici. Dilek Kaya İmamoğlu'nun kürsüde konuşurken kararlı duruşu, arka planda pankartlar ve dayanışma sloganları taşıyan katılımcılar, etkinliğin duygusal yoğunluğunu yansıtıyor. Parktaki yoğun katılım, umudun ve direnişin simgesi gibi.
Aile Dayanışma Ağı'nın buluşmaları, hukuksuzluk iddialarına karşı sessiz kalmama kararlılığını gösteriyor. Tutukluluk süreçlerinin siyasi amaçlı kullanıldığı eleştirileri, kamuoyunda geniş yer buluyor.
İmamoğlu, adaletin siyasi oyun alanı olmadığını tekrarladı. Herkesi mert olmaya, sözünün ardında durmaya çağırdı. Bu mesaj, toplumun farklı kesimlerinden destek görüyor.
Buluşma, dayanışma mesajlarıyla sona erdi. Aileler, seslerini duyurmaya devam edeceklerini belirtti. Önümüzdeki dönemde benzer etkinliklerin sürmesi bekleniyor.
Vicdan ve adalet vurgusu, etkinliklerin ana teması olmaya devam ediyor. Toplumun adalete duyduğu inancın yeniden inşa edilmesi gerektiği mesajı, güçlü bir şekilde verildi.
Bu tür eylemler, demokrasi ve hukuk devleti taleplerini güçlendiriyor. Aile Dayanışma Ağı, mağduriyetleri görünür kılarak toplumsal farkındalık yaratıyor.
Sonuç olarak, 18. buluşma vicdan çağrısıyla tarihe not düştü. Dilek Kaya İmamoğlu'nun sözleri, adalet arayışının yeni bir motivasyonu oldu. Dayanışma büyüyor, sesler yükseliyor. Gelecek buluşmalar merakla bekleniyor.
