Gündem, peş peşe gelen sarsıcı iddialar ve perde arkasında yaşanan derin hesaplaşmalarla bir anda ısındı. Hem spor camiasının zirvesinde yaşanan koltuk savaşları hem de siyaset koridorlarında yankılanan beklenmedik sesler, olayların görünen yüzünden çok daha karmaşık olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle milyonlarca taraftarı olan dev bir camiayı hedef alan son gelişmeler, basit bir magazin haberi olmanın ötesinde, planlı bir kurgunun işareti olarak yorumlanıyor. Ancak asıl fırtına, meclis kürsüsünden yapılan ve tüm siyasi partileri hedef alan "çift maaş" çıkışıyla koptu.
Sarı lacivertli camianın başkanlık koltuğunda oturan Saadettin Saran’a yönelik son günlerde artan ve "magazin operasyonu" olarak nitelendirilen hamlelerin arka planında bambaşka bir amacın yattığı konuşuluyor. İddialara göre, uyuşturucu ve eskort gibi sansasyonel konularla ilişkilendirilmeye çalışılan bu süreç, aslında bir "Temiz Eller" operasyonu değil, başkanı istifaya zorlama planının bir parçası. Amaçlanan senaryonun, mevcut başkanı yıpratarak koltuğu bırakmasını sağlamak ve yerine, siyasi güce daha yakın olduğu bilinen Nihat Özdemir gibi isimlerin önünü açmak olduğu öne sürülüyor. Ülkeye giren devasa miktardaki yasa dışı maddelerin asıl baronları yerine kullanıcılar üzerinden algı yaratılması, "cambaza bak" oyunu olarak değerlendiriliyor. Mersin Limanı gibi kritik noktalardaki trafik görmezden gelinirken, spor dünyasının önemli bir figürünün bu tarz iddialarla hedef alınması, camianın kontrolünü ele geçirme çabası olarak yorumlanıyor.
Öte yandan, dış politikada da sular durulmuyor. Bölgedeki komşumuz Suriye sınırları içerisinde, orduya ait bazı gereçlerin İsrail tarafından vurulduğu ancak müttefik bilinen Amerika'nın buna sessiz kaldığı belirtiliyor. İsrail ile yaşanan gerilimin yanı sıra, Rusya ile de ilişkilerin, Trump ile yakınlaşma çabaları nedeniyle gizli bir kriz dönemine girdiği ifade ediliyor. Özellikle Gürcistan'da düşen uçakla ilgili şüpheler ve Moskova ile iplerin kopma noktasına gelmesi, dışarıdaki sıkışmışlığı gizlemek adına içeride sansasyonel gündemlerin yaratıldığı tezini güçlendiriyor. Ayrıca MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın Hamas heyetiyle sık sık görüşmesi eleştirilirken, ulusal çıkarların duygusal reflekslerle değil, bölgeye hakim güçlerle, yani İsrail ile ilişkileri düzelterek korunabileceği vurgulanıyor.
İç siyasette ise "terörsüz süreç" beklentilerinin boşa çıktığı ve Cumhur İttifakı ile DEM Parti arasındaki köprülerin atıldığı görülüyor. Ancak meclisteki en çarpıcı çıkış, DEM Partili milletvekili Sırrı Sakık’tan geldi. Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada, diğer partilerin sessiz kaldığı bir yaraya parmak basan Sakık, "Mecliste bulunan ben dahil 499 milletvekili çift maaş alıyor. Kanun teklifi verelim, hemen çift maaşın birinden vazgeçelim. Bu şekilde bir senede 1 milyar lira civarı para birikir ve bu parayı yoksul çocuklara harcayalım" ifadelerini kullandı. Bazı vekillerin hem 250 bin lira maaş hem de 160 bin lira emekli maaşı almasına isyan eden bu teklifin, ne iktidar ne de ana muhalefet kanadından destek görmemesi ise "konu şahsi çıkar olunca herkes susuyor" yorumlarına neden oldu.




