Ankara'da sıcak gelişmeler yaşanıyor. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM grup toplantısında kritik açıklamalarda bulundu. Bakırhan, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tahliyesine yönelik çağrısını yineledi ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin bu konudaki açıklaması için teşekkür etti.
DEM Parti lideri Tuncer Bakırhan, grup toplantısında yaptığı konuşmada 4 Kasım 2016'daki olayları değerlendirdi. "Demokratik siyasetin susturulmak istendiği bu tarihin salt bir hukuk operasyonu olmadığını" vurgulayan Bakırhan, birçok belediye eş başkanının cezaevlerine konulduğunu hatırlattı. Bu sürecin selameti için kumpas davalarının sona ermesi gerektiğini belirten DEM Parti lideri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Selahattin Demirtaş hakkındaki kararını gündeme getirdi.
AİHM, Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğunun siyasi saiklerle sürdürüldüğünü tespit ederek tahliyesini talep etti. Türkiye'nin bu kararlara uymakla yükümlü olduğunu vurgulayan Bakırhan, "Vakit kaybetmeden başta Demirtaş ve Yüksekdağ olmak üzere siyasi tutukluların serbest bırakılması gerektiğini" söyledi. Bakırhan ayrıca Leyla Güven, Can Atalay, Selçuk Mızraklı ve yüzlerce siyasi tutsağın da serbest bırakılması çağrısında bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Demirtaş konusundaki açıklamaları da gündeme geldi. Bakırhan, "Sayın Demirtaş, hukuki yollardan sonuca ulaşmıştır. Tahliyesi Türkiye için hayırlara vesile olacaktır" diyen Bahçeli'ye teşekkür ettiğini belirtti. Bu gelişme, farklı siyasi partilerden Demirtaş'ın tahliyesi konusunda ortak bir yaklaşımın oluştuğuna işaret ediyor.
DEM Parti lideri, 1 Ekim'de başlayan sürecin devletin demokratik dönüşümünün imtihanı olduğunu ifade etti. "Kürt meselesi çözüldükçe Türkiye'nin demokratikleşeceğini" vurgulayan Bakırhan, Öcalan ile gerçekleştirilen görüşmeye de değindi. Öcalan'ın özellikle tarih ve sosyoloji üzerinde durarak tarihsel Türk-Kürt ilişkilerini onarmayı önerdiğini belirten Bakırhan, bunun çizgiler çekerek değil kapsayıcı şekilde yapılması gerektiğinin vurgulandığını aktardı.
Demokratik entegrasyon kavramı üzerinde de durulan açıklamada, bunun asimilasyonun zıttı olarak tanımlandığı belirtildi. Bakırhan, "Demokratik entegrasyon, halkların kendi dilleri ve kimlikleriyle özgürce yaşamasının adıdır" diyerek, devletin herkese eşit mesafede durması ve kimlikleri garanti altına alması gerektiğini söyledi.
Asgari ücret konusunda da önemli bir öneri geldi. DEM Parti lideri asgari ücretin yoksulluk sınırının yarısı olan 46 bin lira olmasını ve yılda 2 kez enflasyon rakamına göre güncellenmesini istedi. Bu öneri, ekonomik alanda da somut çözümler sunma çabasının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Ahmet Türk'ün durumu da gündeme geldi. Hakkında verilen beraat kararının ardından açıklama yapan DEM Partili Ahmet Türk, göreve iadelerine ilişkin bir beklentisi olmadığını belirtti. Ancak MHP lideri Devlet Bahçeli ile görüşme düşüncesi olduğunu ifade eden Türk, henüz böyle bir talepleri olmadığını da sözlerine ekledi.
DEM Parti heyetinin Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmede İmralı konusunun da gündeme geldiği açıklandı. Bakırhan, komisyonun bu işin muhatabıyla konuşmasının doğru bir yaklaşım olduğunu belirtti. Bu açıklama, çözüm sürecinde farklı aktörlerle diyalog halinde olma stratejisinin sürdürüldüğünü gösteriyor.
Tuncer Bakırhan'ın açıklamaları, AİHM kararlarının kesinleşmesi sonrası Demirtaş konusunda artan siyasi mutabakatın bir yansıması olarak değerlendiriliyor. MHP lideri Bahçeli'nin Demirtaş'ın tahliyesi konusundaki olumlu yaklaşımı ve DEM Parti'nin bu çağrıya verdiği destek, farklı siyasi görüşlerden gelen benzer çağrıların etkisini artırıyor.
DEM Parti lideri ayrıca AİHM'in 3 kez karar verdiğini ve başta Selahattin Demirtaş olmak üzere bütün arkadaşlarının suçsuzluğunun netleştiğini vurguladı. Bu açıklama, uluslararası hukuk kararları doğrultusunda hareket etme zorunluluğuna dikkat çekiyor.
Ankara'daki bu gelişmeler, Türk siyasetinde Demirtaş konusunda ortaklaşan yaklaşımların güçlendiğini gösteriyor. MHP ve DEM Parti'den gelen açıklamalar, siyasi tutukluların durumunun giderek daha fazla gündemde yer aldığını ve farklı partilerden bu konuda ortak sesler çıktığını gösteriyor.