Gerçek Gündem Haberleri

CHP'li Asu Kaya'dan Hatay Künefe Şovuna Sert Eleştiri Patlaması

Hatay'da deprem sonrası yaşanan zorluklar arasında yükselen bir ses! CHP Kadın Kolları Başkanı Asu Kaya'nın künefe etkinliğine yönelik çarpıcı yorumları gündemi sallıyor. Bu eleştirinin arkasındaki gerçekleri keşfetmek için sabırsızlanacaksınız!

Loading...

Hatay'ın toparlanma sürecinde karşılaşılan zorluklar, siyasi arenada yeni tartışmaları tetikliyor. Bölgede hala devam eden yaşam mücadelesi, kamu görevlilerinin etkinlikleri ile vatandaşların günlük gerçekleri arasındaki farkı gözler önüne seriyor. Bu durum, özellikle depremzedelerin ihtiyaçları konusunda hassasiyetleri artırırken, bazı açıklamalarla kamuoyunda geniş yankı buluyor.

Özellikle Hatay'ın Yayladağı ilçesinde meydana gelen üzücü bir olay, bu tartışmaları alevlendirdi. Depremzede bir ailenin konteynerinde çıkan yangın sonucu, henüz bir yaşındaki Mehmet Can Saraç'ın hayatını kaybetmesi, bölgedeki koşulların aciliyetini bir kez daha vurguladı. Bu olay, depremin üzerinden neredeyse üç yıl geçmesine rağmen, vatandaşların hala konteynerlerde yaşamak zorunda kaldığını ve güvenli bir ortamın sağlanamadığını gösteriyor. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, bu trajik gelişmeye ilişkin yazılı bir açıklama yaparak, konuyu derinlemesine ele aldı ve yetkililerin tutumunu sert bir dille eleştirdi.

Kaya'nın açıklamasında, enkaz altından kurtulup konteynerde yaşam mücadelesi veren minik bir çocuğun kaybının, ülkede çocukların, depremzedelerin ve yoksulların kaderine terk edildiğinin en acı bir işareti olduğu belirtiliyor. Depremin etkilerinin hala hissedildiği Hatay'da, yurttaşların enkaz altında kalmış gibi hissettiğini ve çocukların ölümle baş başa bırakıldığını vurgulayan Kaya, devletin vatandaşlarını depremin üçüncü yılında hala konteynerlere mahkum etmesinin kabul edilemez olduğunu ifade ediyor. Eğer devlet güvenli bir yaşam sağlayamıyorsa, orada devletin varlığından söz edilemeyeceğini savunan Kaya, bu durumun soğuktan, yoksulluktan ve ihmallerden kaynaklanan sonuçlar doğurduğunu belirtiyor.

Aynı zamanda, Kaya'nın tepkisi Hatay Valisi ve Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı'nın katıldığı bir künefe etkinliğine odaklanıyor. Bu etkinlikte poz veren yetkililerin, tam da aynı saatlerde yaşanan üzücü olayla çelişen bir görüntü sergilediğini söyleyen Kaya, bir yanda şatafatlı törenler diğer yanda çaresizlik dolu anlar arasında büyük bir uçurum olduğunu dile getiriyor. Bu karşıtlığın ülkenin vicdanını sorgulattığını belirten Kaya, bir bebek kaybının kader ya da talihsizlik olmadığını, aksine ihmalin, duyarsızlığın ve devletin yokluğunun bir sonucu olduğunu savunuyor. Bu olayın siyasi bir sorumluluk taşıdığını ve ihmali olan herkesin hesap vermesi gerektiğini vurgulayan Kaya, konuyu Meclis gündemine taşıyacaklarını ve sonuna kadar takipçisi olacaklarını ifade ediyor.

Hatay'ın genel durumu da Kaya'nın açıklamasında geniş yer tutuyor. Depremin üzerinden geçen süreye rağmen, bölgenin hala enkazın etkisinden kurtulamadığını ve yurttaşların konteynerlerde sıkışıp kaldığını belirten Kaya, çocukların geleceğinin tehlikede olduğunu belirtiyor. Bu koşullar altında, kamu görevlilerinin tanıtım etkinlikleri gibi şovlara odaklanmasının, vatandaşların gerçek ihtiyaçlarını göz ardı etmek anlamına geldiğini söylüyor. Kaya, bu vicdansızlığın affedilemeyeceğini ve düzen değişmeden çürümenin son bulmayacağını belirterek, yaşam hakkının kutsal olduğunu ve devletin görevinin yaşatmak olduğunu hatırlatıyor.

Bu eleştiri, Hatay'daki deprem sonrası toparlanma sürecinin yetersizliğine dair daha geniş bir tartışmayı da beraberinde getiriyor. Bölgede yaşayan ailelerin günlük mücadeleleri, konteynerlerin güvenlik sorunları ve çocukların korunması gibi konular, Kaya'nın sözleriyle tekrar gündeme oturuyor. Özellikle künefe gibi geleneksel bir lezzetin tanıtım etkinliğinin, tam da bir kaybın yaşandığı dönemde yapılması, kamuoyunda duyarlılık çağrılarını artırıyor. Kaya'nın bu konudaki duruşu, partisinin kadın kolları olarak depremzedelerin sesi olma çabasını yansıtıyor ve benzer olayların önlenmesi için acil önlemler alınması gerektiğini işaret ediyor.

Ayrıca, Kaya'nın açıklaması, deprem bölgelerindeki genel ihmallere de ışık tutuyor. Ülke genelinde depremzedelerin hala geçici barınaklarda yaşaması, yangın gibi risklerin artmasına neden oluyor. Bu durum, yetkililerin önceliklerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini gösteriyor. Kaya, bu tür etkinliklerin yerine, vatandaşların güvenli konutlara kavuşması için çaba sarf edilmesi çağrısında bulunuyor. Bu tepki, sadece bir olayla sınırlı kalmayıp, deprem sonrası politikaların genel değerlendirilmesine kapı aralıyor.

Sonuç olarak, Asu Kaya'nın bu çıkışı, Hatay'da yaşanan zorlukların simgesi haline geliyor. Künefe şovu gibi etkinliklerin arkasında yatan mesajlar, vatandaşların gerçekleriyle örtüşmediğinde, siyasi tepkilerin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Bu açıklama, Meclis'te yeni tartışmalara yol açabilir ve deprem bölgelerindeki iyileştirmeler için baskı oluşturabilir. Kamuoyunun bu konudaki duyarlılığı, benzer üzücü olayların tekrarlanmasını önleme adına önemli bir adım olabilir.