Gerçek Gündem Haberleri

Başkan Yardımcısına 1.5 Milyonluk İhale Skandalı

Gaziantep'te AKP'li belediye başkanı Fatma Şahin'in yakın çalışma arkadaşına verdiği 1.5 milyon liralık yemek ihalesi şok etkisi yarattı. Doğrudan temin usulüyle yapılan usulsüzlük iddiaları, kişi başı 1100 TL'ye varan masraflarla gündeme bomba gibi düştü. Kimler davet edildi, bu lüks ziyafetin sırrı ne? Detaylar burada!

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nde yaşanan skandal, Türkiye'nin gündemini bir anda değiştirdi. AKP'li Başkan Fatma Şahin'in yönetiminde, belediyenin düzenlediği iki ayrı yemek hizmeti ihalesi, doğrudan bir yakın çalışma arkadaşına kaydırıldı. Toplam bedeli 1 milyon 485 bin Türk Lirası'na ulaşan bu ihaleler, sadece bir gün içinde tamamlandı ve kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı. Özellikle doğrudan temin yöntemiyle gerçekleştirilen bu işlemler, yolsuzluk ve usulsüzlük şüphelerini doruk noktasına çıkardı. Gaziantep'in en lüks otellerinden birine verilen bu devasa bütçe, belediyenin kaynaklarını nasıl kullandığı konusunda ciddi soru işaretleri yarattı.

Olayın detayları, belediyenin resmi kayıtlarından ve muhalefet üyelerinin incelemelerinden gün yüzüne çıktı. 13 Kasım 2025 tarihinde, ilk ihale kapsamında 704 bin Türk Lirası değerinde bir yemek hizmeti alımı yapıldı. Bu ihale, 640 kişilik bir organizasyon için doğrudan temin usulüyle Shimall Turizm Otelcilik Anonim Şirketi'ne verildi. Sözleşme ise daha önceden, 13 Ekim 2025'te imzalanmıştı. Bu adım, ihalenin önceden planlandığını ve standart prosedürlerin atlandığını gösteriyor. İkinci ihale ise aynı gün içinde devreye sokuldu: 781 bin Türk Lirası tutarında, 560 kişilik bir yemek hizmeti daha. Toplamda, belediyenin o günkü yemek organizasyonu için ayırdığı para tam 1 milyon 485 bin Türk Lira'ya ulaştı. Hesap basit: Kişi başı maliyet yaklaşık 1.100 Türk Lirası. Bu rakam, sıradan bir belediye yemeği için akıl almaz derecede yüksek ve lüks bir ziyafeti işaret ediyor.

İhaleyi alan şirketin arkasındaki isim ise skandalın en dikkat çekici unsuru. AKP'li Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Abdülkadir Sökücü, Shimall Turizm Otelcilik Anonim Şirketi'nin yönetim kurulu üyesi. Yani, belediyenin kendi meclis üyesine, hem de başkanın yakın çalışma çevresinden birine, milyonluk bir ihale verilmiş durumda. Bu durum, kamu ihalelerinin tarafsızlığını ve şeffaflığını yerle bir eden bir örnek olarak karşımıza çıkıyor. Sökücü'nün bu pozisyonu, ihalenin nasıl doğrudan temin edildiğini ve rekabetin neden devre dışı bırakıldığını açıklıyor. Belediye kaynaklarının, siyasi bağlantılar üzerinden özel şirketlere aktarılması, sadece Gaziantep'i değil, tüm ülkeyi ilgilendiren bir sorun haline geldi.

Muhalefetten gelen tepkiler ise gecikmedi. CHP'li Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Ersin Atar, konuyu yakından takip eden isimlerden biri. Atar, belediyenin bu yemek davetinin perde arkasını sorguluyor ve net bir şekilde usulsüzlük iddiasını dile getiriyor. Atar'ın ifadesine göre, "Belediyenin yemek daveti verdiği bu kişilerin kim olduğu ve yemek organizasyonunun amacı açıklanmıyor. İhale ikiye bölünerek usulsüzlük, kanunun dolanılması var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi soruşturmalarında benzer vakalar suç olarak iddianameye yazıldı." Bu sözler, olayın sadece bir ihale hatası olmadığını, sistematik bir sorun olduğunu vurguluyor. Atar, ihalenin ikiye bölünmesini özellikle eleştiriyor; çünkü bu yöntem, yasal sınırları aşmak için sıkça kullanılan bir taktik. Benzer uygulamalar, geçmişte İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki soruşturmalarda suç unsuru olarak kabul edilmiş ve iddianamelere girmişti. Gaziantep'teki bu vaka, o karanlık sayfaları yeniden hatırlatıyor.

Skandalın bir başka çarpıcı detayı, ihalenin verildiği otelin fiziki kapasitesiyle ilgili. Gaziantep'in en lüks otellerinden Shimall Turizm Otelcilik Anonim Şirketi'ne bağlı tesis, toplam 1.200 kişilik bir salon kapasitesine sahip değil. CHP'li Ersin Atar, bu noktayı da vurgulayarak, "Otelin salonu yetersiz" diyor. Yani, 640 kişilik bir organizasyon için 704 bin lira, 560 kişilik bir başkası için 781 bin lira harcanırken, mekanın fiziksel olarak bu kalabalığı kaldıramayacağı ortada. Bu durum, ya organizasyonun abartılı planlandığını ya da paranın asıl amacının yemek hizmetinden öte bir şey olduğunu düşündürüyor. Belki de davetliler arasında yüksek profilli isimler var, belki de bu lüks bir siyasi toplantıydı. Ancak belediye, ne davetli listesini ne de etkinliğin amacını kamuoyuyla paylaşmıyor. Bu gizlilik, şüpheleri daha da artırıyor ve "Paralar nereye gidiyor?" sorusunu akıllara getiriyor.

Bu ihale skandalı, Türkiye'deki belediyecilik anlayışını bir kez daha sorgulatıyor. Özellikle AKP'li yönetimlerde sıkça görülen doğrudan temin yöntemleri, rekabeti engelleyerek kamu kaynaklarını riske atıyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin bu hamlesi, 2025 yılının sonlarına doğru, ekonomik sıkıntıların zirve yaptığı bir dönemde geliyor. Ülke genelinde enflasyonun yüksek seyrettiği, vatandaşların temel ihtiyaçlarda zorlandığı bir ortamda, belediyelerin milyonluk lüks harcamaları kabul edilemez boyutta. 1.5 milyon liralık bir yemek faturası, yüzlerce ailenin aylık geçim masrafına denk geliyor. Bu para, yol yapımında, sosyal yardımlarda veya eğitim projelerinde kullanılsaydı, belki de binlerce Gaziantepli'nin hayatı değişebilirdi. Ama yerine, bir meclis üyesinin şirketine akıtıldı.

Olayın yasal boyutları da göz ardı edilemez. Kamu İhale Kanunu'na göre, doğrudan temin yöntemi ancak acil durumlarda ve belirli limitler içinde kullanılabilir. Ancak burada, ihalenin önceden imzalanan sözleşmeyle ve ikiye bölünerek yapılması, kanunun ruhuna aykırı görünüyor. CHP'li Atar'ın İstanbul örneklerini hatırlatması boşuna değil; o soruşturmalarda, benzer usulsüzlükler rüşvet ve görevi kötüye kullanma suçlamalarına dönüşmüştü. Gaziantep Savcılığı'nın bu ihaleyi incelemeye alması, kamu vicdanını rahatlatacak tek adım olur. Aksi takdirde, bu tür skandallar, yerel yönetimlere olan güveni daha da erozyona uğratır.

Gaziantep'in bu lüks yemeği, sadece bir ihale değil, aynı zamanda siyasi ahlakın bir testi. Başkan Fatma Şahin'in sessizliği, muhalefetin sesini daha da yükseltiyor. Vatandaşlar, vergilerinin nereye harcandığını bilmek istiyor. 640 kişilik bir davette kimler vardı? 560 kişilik organizasyonun menüsü nasıldı ki kişi başı 1.100 lira? Shimall Turizm'in yönetimindeki Abdülkadir Sökücü, bu parayı nasıl değerlendirecek? Sorular bitmiyor, cevaplar ise ortada yok. Bu skandal, 25 Kasım 2025 itibarıyla hâlâ sıcaklığını koruyor ve ulusal medyada geniş yankı bulmaya devam ediyor. Gelecek günlerde, belki de yeni belgeler veya tanık ifadeleriyle olay daha da derinleşecek. Ancak şu an için, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin bu hamlesi, "kamu yararı" kavramını sorgulatan bir utanç lekesi olarak tarihe geçiyor.