İstanbul’un hızla büyüyen kuzey aksında, yıllardır kangren haline gelen ulaşım sorunu için önemli bir adım atıldı. Arnavutköy’de inşa edilen ve İstanbul’un dördüncü büyük otogarı olma özelliğini taşıyan terminal, görkemli bir törenle hizmete girdi. Açılışta konuşan yetkililer, bu tesisin sadece bir otogar değil, aynı zamanda bölgenin kalkınma lokomotifi olacağını vurguladı. Modern mimarisi, geniş peronları ve çevre dostu tasarımıyla dikkat çeken yapı, özellikle Arnavutköy, Çatalca, Eyüpsultan ve Başakşehir sakinleri tarafından büyük bir sevinçle karşılandı.
Yeni otogar, İstanbul’un mevcut üç büyük terminaline (Esanlar, Alibeyköy ve Harem) alternatif olarak tasarlandı. Özellikle Esenler Otogarı’nın aşırı yükü ve şehir merkezindeki konumundan kaynaklanan trafik sıkışıklığı, yıllardır vatandaşların en büyük şikayetlerinden biriydi. Artık Karadeniz kıyısından Anadolu’ya, Trakya’dan Marmara’nın iç kesimlerine kadar geniş bir coğrafyaya hizmet verecek olan Arnavutköy terminali, bu yükü önemli ölçüde hafifletecek. Yetkililer, yeni otogarın tam kapasite çalıştığında günde ortalama 1500 otobüs ve 70 binden fazla yolcuya ev sahipliği yapacağını açıkladı.
Projenin en çok sevindirdiği kesim ise Arnavutköy’de yaşayan vatandaşlar oldu. Bölge halkı, uzun yıllardır şehirlerarası yolculuk için ya Esenler’e ya da Anadolu Yakası’na geçmek zorunda kalıyordu. Bu durum hem zaman hem de maddi kayba yol açıyordu. Artık kapılarının önünde modern bir otogar bulan Arnavutköylüler, “Yıllardır bekliyorduk, nihayet kavuştuk” diyerek duygularını dile getirdi. Özellikle Hadımköy, Bolluca, Tayakadın ve Yassıören gibi mahalle sakinleri, yeni terminalin evlerinin değerini artıracağını ve bölgeye hareket getireceğini düşünüyor.
Terminalin teknik özellikleri de göz dolduruyor. Toplam 130 bin metrekarelik alan üzerine kurulu tesis, 92 peron, 400’den fazla otobüs park yeri, kapalı otopark, alışveriş merkezi, otel, restoranlar ve ibadethane gibi birçok birimi bünyesinde barındırıyor. Engelli dostu tasarımı, geniş bekleme salonları ve 7/24 güvenlik hizmetiyle de öne çıkıyor. Ayrıca çevre dostu enerji sistemleri ve yağmur suyu toplama altyapısı sayesinde “yeşil otogar” unvanını hak ediyor.
Ulaşım açısından da stratejik bir konuma sahip olan otogar, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu bağlantılarına sadece birkaç dakika mesafede. İstanbul Havalimanı’na 15 kilometre, yeni açılan Çatalca-İstanbul otoyoluna ise direkt çıkış imkanı sunuyor. Metro hattının da ilerleyen yıllarda buraya uzanması planlanıyor. Bu bağlantılar sayesinde Trakya’dan Karadeniz’e, Sakarya’dan Tekirdağ’a kadar geniş bir bölgenin ulaşım merkezi haline gelmesi bekleniyor.
Açılış töreninde konuşan Arnavutköy Belediyesi yetkilileri, “Bu otogar sadece bir durak değil, ilçemizin marka değerini yükselten bir yaşam merkezi” dedi. Bölge esnafı ise yeni terminalin müşteri potansiyelini artıracağını ve ekonomik hareketliliğe büyük katkı sağlayacağını belirtiyor. Özellikle Hadımköy ve çevresindeki sanayi bölgelerinde çalışan binlerce işçi, artık şehirlerarası yolculuklarını çok daha rahat yapacak olmanın mutluluğunu yaşıyor.
İstanbul’un dördüncü otogarı, aynı zamanda kentsel dönüşüm ve planlı büyüme açısından da örnek teşkil ediyor. Çevresinde yeni konut projeleri, ticari alanlar ve lojistik merkezlerinin hızla yükselmeye başlaması bekleniyor. Uzmanlar, Arnavutköy’ün önümüzdeki 10 yıl içinde İstanbul’un en hızlı gelişen ilçelerinden biri olacağına dikkat çekiyor. Yeni terminal, bu büyümenin en önemli tetikleyicilerinden biri olarak görülüyor.
Kısacası, Arnavutköy’e kavuşan dev otogar, sadece bir ulaşım tesisi değil, bölgenin geleceğine yön verecek bir yatırım olarak tarihe geçti. Yıllardır trafik çilesi çeken İstanbullular için yeni bir umut kapısı açılırken, bölge halkı “Artık bizim de modern bir otogarımız var” gururunu yaşıyor. İstanbul’un kuzeyi, bu dev yatırımla birlikte yeni bir çehreye bürünüyor.
