Piyasalar her zaman sürprizlerle dolu, özellikle de değerli metaller söz konusu olduğunda. Son aylarda altın ve gümüş fiyatlarındaki hızlı yükseliş, birçok kişiyi heyecanlandırmıştı, ama şimdi işler tersine dönmeye başladı. Herkesin aklında aynı soru: Bu yükseliş bir balon muydu ve şimdi sönüyor mu? Yatırımcılar, haberleri yakından izlerken, deneyimli isimler devreye giriyor ve önemli ipuçları veriyor.

SÖZCÜ TV'de yayınlanan "Para, Politika ve Hayat" programında Özlem Gürses'in konuğu olan Ekonomist Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, altın ve gümüşteki son hareketleri masaya yatırdı. Eryılmaz, hem altında hem de gümüşte belirgin bir tepki olduğunu belirterek, bu durumun beklenmedik olmadığını ifade etti. Ona göre, fiyatlardaki ani yükseliş, aşırı alım koşullarını çoktan aşmış bir seviyeye ulaşmıştı. Özellikle son dönemde yatırımcıların fırsat kaçırma korkusu, yani FOMO etkisi, bu irrasyonel sıçramanın arkasındaki itici güç olmuştu.

Eryılmaz'ın açıklamalarına göre, bu yükselişin kökleri nisandan beri gümüşte, altında ise daha geniş bir zaman diliminde yatıyor. Rusya-Ukrayna arasındaki barışın sağlanamaması, ABD'de mahkemelerin yüksek vergilere karşı aldığı kararlar ve Fed'in faiz indirimi beklentileri gibi faktörler, bir araya gelerek bu ivmeyi tetiklemiş. Altın, teknik olarak 3.500 dolar seviyesini kırınca, FOMO devreye girmiş ve son 1,5 ayda fiyatlar mantık sınırlarını zorlamış. Hem borsa yatırım fonları yani ETF'ler hem de fiziki altın talebi, bu süreçte güçlü bir şekilde artmış.

Ancak her yükselişin bir düzeltmesi olur ve Eryılmaz'a göre bu düzeltme tam da şimdi geliyor. Tetikleyici unsurlar arasında, Trump'ın Rusya Devlet Başkanı Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile yapacağı görüşmeler öne çıkıyor. Ayrıca, Çin ile ABD arasındaki tarife anlaşması beklentisi, satış dalgasını hızlandırmış. Sonuçta, ons altın ve gram altın fiyatlarında, gümüşte de dahil olmak üzere, bir miktar tepki hareketi gözleniyor, yani düşüş sonrası hafif toparlanmalar.

Peki, bu düşüş bitti mi ve altın almak için doğru zaman mı? Eryılmaz, net bir şekilde hayır diyor. Şu an altın piyasasında alım bölgesinde olmadığımızı vurguluyor. Ons tarafında 4.100 doların üstüne çıkmamız lazım, ki bu gram altındaki karşılığı 5.660 TL'ye denk geliyor. Bu seviyeler aşılmadığı sürece, satış baskısı devam edebilir ve her an güçlü satışlar gelebilir. Özellikle S1 altın sertifikası tarafında, son iki günde yaşanan taban tabana zıt hareketler, kar alımını düşünmeyi zorunlu kılıyor.

Satış stratejisi konusunda Eryılmaz detaylı tavsiyeler veriyor. Şimdilik altın tarafında ons 4.030 doların altında, yani gramda 5.445 TL'nin altında satışlar düşünülebilir. Teknik olarak 3.970 dolar çok kritik bir destek seviyesi ve buranın altına sarkılmadığı sürece, 3.750 dolar hareketi başlayabilir. 3.970 dolar ons, gramda ise 5.360 TL'ye karşılık geliyor. Eğer altın bu seviyenin altına sarkar ve dört saat boyunca tutunamazsa, tamamını, yarısını ya da kademeli olarak satış yapmak en mantıklısı olabilir.

Gümüş tarafına geçtiğimizde, durum biraz daha karmaşık. Eryılmaz, gümüşte satış baskısının henüz bitmediğini söylüyor. 50 doların üzerini görmemiz lazım, gram gümüşte ise 420 TL'nin üzeri şart ki satış baskısı sona ersin diyebiliriz. Şu an gümüşte de alım noktasında değiliz ve 48 dolar sonrası satış düşünülebilir. Altın biraz daha güçlü durduğu için, gümüşte satışı daha agresif değerlendirmek mümkün, ama genel tavsiye bekle-gör stratejisi. Yani, acele etmeden piyasayı izlemek en doğrusu.

Eryılmaz'ın sözleri doğrudan şöyle: "Aşırı alım koşullarının da çok çok ötesine geçen bir hareket vardı. Son dönemde FOMO etkisiyle birlikte bu güdü aşlamadan önce temel nedenler altın ve gümüşü özellikle gümüş nisandan bu yana yükseliyor." Devamında, "Altında da Rusya-Ukrayna barışının olmaması, ABD'de de mahkemenin bu yüksek vergiler geçerli değildir demesi, Fed'den faiz indirimi beklentileri gibi birçok temel neden bir araya geldi. Altın yükseldi ve altın teknik olarak 3 bin 500 doları kırınca FOMO etkisi başladı."

Yatırımcıların kaçırmak istemediği için son 1,5 aylık yükselişi irrasyonel yani FOMO etkisi olarak tanımlayan Eryılmaz, "Hem ETF hem de fiziki altın da güçlü yükseliş var" diye ekliyor. Düzeltmenin şaşırtıcı olmadığını belirterek, "Bir düzeltme gelmesi bu noktada çok şaşırtıcı olmadı. Trump'ın Rusya Devlet Başkanı Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşecek olması, Çin ile ABD arasındaki tarife anlaşması sağlayacağı beklentisi o satışı tetikledi" şeklinde konuşuyor.

Alım konusunda uyarılarını sürdürerek, "Hayır şu an altında alım bölgesinde değiliz. Ons tarafında 4 bin 100 dolar üstüne çıkmamız lazım. Gramdaki karşılığı 5 bin 660 TL üzerini görmediğimiz sürece satış baskısının devam ettiği her an güçlü satışın geldiği bir nokta olabilir" diyor. Sertifika tarafını da unutmayarak, "Onun için şu an ons tarafında alım noktasında değiliz. Hele ki s1 altın sertifikası tarafında alım noktasında değiliz. iki gündür taban tabana gitti orada kar alımını düşünüyor olmamız lazım" ifadesini kullanıyor.

Satış için, "Satalım mı sorusu, şimdilik altın tarağında 4 bin 30 dolar gramdaki karşılığı 5 bin 445 TL altında satışlar düşünülebilir. 3 bin 970 teknik olarak çok önemli destek. Buranın altına sarkmıyorsa 3 bin 750 hareketi başlayabilir" önerisinde bulunuyor. Detaylandırarak, "3 bin 970 dolar altın ons tarafında 5 bin 360 TL'dir. Altın sarkıyorsa ve 4 saat tutunuyorsa; tamamı, yarısı ya da daha doğru strateji olarak kademeli satış yapılabilir" diyor.

Gümüş için ise, "Gümüş tarafında ise henüz satış baskısı bitmiş değil. 50 doların üzerini görmüş olmamız lazım. 420 TL üzerini görüyor olmamız lazım ki en azından satış baskısı bitti diyelim onun için gümüş tarafında da bana kalırsa 48 dolar sonrası satış düşünülebilir" şeklinde konuşuyor. Son olarak, "Şu an hala alım notasında değiliz. Altın biraz daha güçlü durduğu için gümüşte satışı biraz daha güçlü düşünebiliriz. Ama şimdilik bekle-gör en azından daha doğru bir hareket" diyerek yatırımcıları temkinli olmaya çağırıyor.

Avustralya Faiz Sabit, Japon Yeni Rekor Düşük
Avustralya Faiz Sabit, Japon Yeni Rekor Düşük
İçeriği Görüntüle

Tüm bu gelişmeler, altın ve gümüş piyasasını yakından takip edenler için hayati öneme sahip. Jeopolitik olaylar, küresel anlaşmalar ve faiz politikaları gibi unsurlar, fiyatları her an değiştirebiliyor. Yatırımcılar, bu tür uzman görüşlerini dikkate alarak hareket etmeli, çünkü piyasalar öngörülemez bir oyun alanı. Belki de en akıllıca yaklaşım, duygusal kararlar yerine teknik seviyeleri izlemek ve sabırlı olmak.