Bahçeli'nin 'Kara Kedi' Anlatısı: Siyasetin Ardındaki Gerçekler
Bahçeli'nin 'Kara Kedi' Anlatısı: Siyasetin Ardındaki Gerçekler
İçeriği Görüntüle

Bayrampaşa Belediyesi'nde son dönemde yaşanan gelişmeler, yerel siyasetin nabzını tutan herkesin dikkatini çekiyor. Bu süreç, partiler arası rekabetin ötesinde, iç dinamikleri de etkileyen bir döneme işaret ediyor ve önümüzdeki dönemlerde benzer senaryoların nasıl şekilleneceği konusunda ipuçları veriyor.

Her şey, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin kazandığı Bayrampaşa Belediyesi'nde başladı. Belediye Başkanı Hasan Mutlu'nun görevden uzaklaştırılmasıyla boşalan koltuk için başkan vekili seçimi gündeme geldi. 21 Eylül'de gerçekleştirilen bu seçimde, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin adayı İbrahim Akın ile Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayı İbrahim Kahraman karşı karşıya geldi. İlk dört turda her iki aday da eşit oy aldı ve sonuç, eşitlik durumunda uygulanan kura yöntemiyle belirlendi. Kura sonucunda Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayı İbrahim Kahraman başkan vekili seçildi.

Ancak bu sonuç, Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından kabul edilmedi. Ertesi gün, parti yetkilileri seçimde usulsüzlük olduğu iddiasıyla konuyu yargıya taşıdı. İstanbul 8. İdare Mahkemesi, 10 Ekim'de seçim sonucunu iptal etme kararı verdi. Bu karar, yerel yönetimlerdeki rekabetin yargı boyutunu bir kez daha ön plana çıkardı ve yeni bir seçim sürecini başlattı.

Dün gerçekleştirilen ikinci başkan vekili seçiminde ise hava tamamen değişti. Bu sefer Halk İttifakı'nın adayı olarak Adalet ve Kalkınma Partisi'nden İbrahim Akın sahneye çıktı. Karşısında ise Cumhuriyet Halk Partisi grubu adına Recep Öztürk yer aldı. Seçim, dört tur boyunca çekişmeli geçti. Son turda İbrahim Akın 19 oy alırken, Recep Öztürk 18 oyda kaldı. Bu farkla İbrahim Akın, Bayrampaşa Belediyesi başkan vekili oldu ve böylece belediye yönetimi Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kontrolüne geçti.

Bu gelişme, siyasi kulislerde geniş yankı uyandırdı. Özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi'ne yakınlığıyla bilinen isimlerden biri olan Hacı Yakışıklı, sosyal medya üzerinden sert bir tepki gösterdi. Yakışıklı, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: "Kayyum atanan yahut belediye başkanı cezaevinde olan bir belediyenin meclisinde seçim yapılarak bunu AK Partili bir ismin kazanmasına 'seçim kazandık' gözüyle bakarsanız, İstanbul'u da diğer şehirleri de kaybetmeye devam edersiniz." Bu sözler, parti içindeki stratejik yaklaşımlara yönelik bir uyarı niteliği taşıyor ve yerel seçim zaferlerinin nasıl algılanması gerektiğine dair derin bir tartışmayı tetikliyor.

Bayrampaşa'daki bu olay, yalnızca bir belediye seçimi olmanın ötesinde, Türkiye'nin büyükşehirlerinde yerel yönetimlerin geleceğini etkileyebilecek bir örnek teşkil ediyor. 2024 yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin elde ettiği başarılar, bazı bölgelerde bu tür tartışmalarla test ediliyor. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bu hamlesi, muhalefet partileri tarafından belediyelere yönelik bir müdahale olarak yorumlanırken, parti içinden gelen eleştiriler de dikkate değer. Hacı Yakışıklı'nın uyarısı, özellikle İstanbul gibi kritik şehirlerde benzer stratejilerin uzun vadeli sonuçlarını sorgulatıyor.

Seçim sürecinin detaylarına inildiğinde, ilk seçimin eşitlikle sonuçlanması ve kura yönteminin devreye girmesi, demokratik mekanizmaların sınırlarını gösteriyor. Mahkemenin iptal kararı ise, idari yargının yerel siyaset üzerindeki rolünü bir kez daha vurguluyor. İkinci seçimde yaşanan bir oy farkı, meclisteki dengelerin ne kadar hassas olduğunu ortaya koyuyor. Bu fark, belki de aylar sürecek tartışmaların fitilini ateşledi.

Hacı Yakışıklı'nın tepkisi, sadece bir bireysel görüş olmanın ötesinde, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin tabanında da benzer düşüncelerin olabileceğini işaret ediyor. Yakışıklı, bilinen yorumları ve partiyle olan bağlantılarıyla, bu tür olaylarda sesini yükselten isimlerden biri. Onun "kayyum atanan veya belediye başkanı cezaevinde olan bir belediyenin meclisinde seçim yapılarak bunu zafer olarak görmek" şeklindeki eleştirisi, stratejik zaferlerin halk nezdinde nasıl algılandığını sorgulatıyor. Bu bakış açısı, partinin gelecekteki hamlelerini etkileyebilecek bir perspektif sunuyor.

Bayrampaşa örneği, diğer ilçelerde de benzer süreçlerin yaşanabileceği ihtimalini artırıyor. Yerel yönetimlerdeki bu tür geçişler, hizmetlerin sürekliliği ve halkın beklentileri açısından önemli. Vatandaşlar, belediye hizmetlerinin kesintisiz devam etmesini beklerken, siyasi çekişmeler bu beklentileri gölgeliyor. Özellikle İstanbul'un ilçelerinde yaşanan bu dinamikler, genel seçimlere de yansıyabilecek unsurlar taşıyor.

Sonuç olarak, Bayrampaşa'daki başkan vekili seçimi, siyasi arenada yeni tartışmaları beraberinde getiriyor. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin elde ettiği bu konum, parti içinden bile eleştirilere yol açarken, muhalefet partileri için de bir motivasyon kaynağı olabilir. Hacı Yakışıklı'nın isyanı, bu sürecin en çarpıcı yönlerinden biri olarak hafızalarda kalacak ve yerel siyasetin inceliklerini bir kez daha hatırlatacak.