AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı konuşma ile ülke gündemine oturdu. Sözlerine “İlginç bir öneri sunacağım” diyerek başlayan Zengin, televizyon ve dijital platformlarda sürekli olarak Yahudi soykırımı, yani Holokost ile ilgili filmlerin gösterildiğini ve bu durumun özellikle Gazze’de yaşanan olaylar sırasında toplumda rahatsızlık yarattığını belirtti.
Zengin, bugüne kadar Holokost'u konu alan 182 film ve 116 belgeselin çekildiğine dikkat çekti. Konuşmasında, “Evinizde otururken televizyonu açıyorsunuz; sabah, öğle, akşam mutlaka Holokost'la ilgili bir filmle karşılaşıyorsunuz. Bütün kanallarda ve adını vermeyeceğim birçok dijital platformda bu filmler gösterilmeye devam ediyor,” ifadelerini kullandı. Ona göre, Filistin'de ve özellikle Gazze'de İsrail’in uygulamaları devam ederken, böyle içeriklerin yayınlanması hassasiyetleri zedeliyor.
Önerisinin asıl çarpıcı kısmı ise ikinci bölümde geldi. Özlem Zengin, Gazze’de yaşananların “soykırım” olduğunu öne sürerek, “Filistin’de, Gazze’de İsrail’in yaptığı soykırım bitene kadar bu filmlerin gösterilmesini Türkiye’de yasaklamak gerektiğini düşünüyorum. Bu filmler gösterilmemeli. Dünyaya bir taraftan soykırım yapıp bir taraftan da Holokost’la ilgili ısrarla bu filmlerin izletilmesinin doğru olmadığını düşünüyorum,” dedi.
Meclis’te yankı uyandıran öneri, toplumsal bir tartışmanın da fitilini ateşledi. Özellikle sosyal medyada geniş yankı bulan açıklamalar, toplumun farklı kesimlerinden ciddi tartışmaların da önünü açtı. Konuşmanın detaylarında, Zengin’in yasak çağrısının geçici olduğunu ve “Gazze’deki katliamlar sona erene kadar” sürmesi gerektiğini vurguladığı görüldü.
Zengin’in sözleri, medya ve basında da önemli bir yer buldu. Birçok haber kaynağı, konuya ilişkin farklı yorumları ve Meclis’teki atmosferi kamuoyuna aktardı. Eleştiriler ise iki yönlü gelişti: Birinci tarafta, soykırım temalı filmlerin geçmişte yaşanan acıları canlı tutmasının önemine değinenler vardı; diğer tarafta ise Gazze olayları karşısında bu tür yayınların geçici de olsa kaldırılması gerektiğini savunanlar söz aldı.
Tüm bu tartışmaların ortasında, Özlem Zengin’in önerisinin hayata geçip geçmeyeceği, kamuoyu ve yasa yapıcılar üzerindeki etkisinin nasıl şekilleneceği merak konusu olmaya devam ediyor. Tartışmanın ise yalnızca sinema ve televizyon alanını değil, toplumsal hafızayı ve uluslararası ilişkileri de derinden etkilemesi bekleniyor.