Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde terörle mücadele ve çözüm süreci bağlamında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, dün kritik bir karara imza attı. Komisyon, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın tutulduğu İmralı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'na heyet gönderilmesi konusunda oylama yaptı ve büyük çoğunlukla ziyaret kararını onayladı. Bu karar, siyasi kulisleri hareketlendirirken, özellikle AKP saflarından gelen bir ismin tutumu gündeme damga vurdu.
Komisyon toplantısı 21 Kasım 2025 Cuma günü TBMM Tören Salonu'nda, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un başkanlığında gerçekleşti. Toplantının ilk kısmı açık oturum şeklinde geçerken, üyeler bugüne kadarki çalışmalar ve gelecek planlar hakkında görüş alışverişinde bulundu. Ardından ikinci oturumun kapalı yapılmasına karar verildi. İşte tam bu kapalı oturumda, İmralı'ya heyet gönderilip gönderilmeyeceği oylandı ve yaklaşık 2,5 saat süren görüşmelerin sonunda ziyaret kararı çıktı.
Oylama sonuçları oldukça dikkat çekiciydi: Toplam 32 evet oyuna karşı sadece 3 hayır ve 2 çekimser oy kullanıldı. Üye tam sayısının 5'te 3'ünü sağlayan nitelikli çoğunlukla alınan kararla, komisyon İmralı'ya gitme yönünde irade ortaya koydu. Evet oyu veren partiler arasında AKP, MHP, DEM Parti, TİP ve EMEP yer aldı. Hayır oyu kullananlar ise DSP, HÜDA-PAR ve Demokrat Parti oldu. Yeni Yol Grubu çekimser kalırken, CHP ve Yeniden Refah Partisi ise oylamaya hiç katılmadı.
CHP'nin tutumu ise toplantıya ayrı bir renk kattı. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, partilerinin İmralı ziyaretine karşı olduğunu açıkça belirterek, oylamanın açık yapılmasını talep etti. Ancak komisyon kapalı oylama kararı alınca, CHP'li üyeler salonu terk etme kararı aldı. Bu gelişme, komisyonun çalışmalarına gölge düşürürken, kararın meşruiyeti konusunda tartışmaları da beraberinde getirdi.
Kararın en çok konuşulan yönü ise AKP cephesinden geldi. AKP'nin komisyonda tam 22 üyesi bulunmasına rağmen, bunlardan yalnızca biri oylamaya katılmadı: İYİ Parti'den istifa ederek kısa süre önce AKP'ye geçen Kürşad Zorlu. Zorlu'nun bu kritik oylamadan uzak durması, siyasi arenada soru işaretleri yarattı. AKP'nin genel olarak evet oyu verdiği bir konuda, yeni transfer üyenin katılım sağlamaması, parti içi dinamikler ve kişisel tercihlerle ilgili spekülasyonlara yol açtı.
Toplantı sonrası TBMM Başkanlığı'ndan yapılan resmi açıklamada, kararın detayları netleştirildi. Açıklamada, İmralı'ya gidecek temsilcilerin isimlerinin parti grupları tarafından 22 Kasım 2025 Cumartesi sabahına kadar bildirilmesi istendi. Ayrıca komisyonun nihai raporunun hazırlanması için teklif ve görüşlerin de 28 Kasım 2025 Cuma akşamına kadar TBMM Başkanlığı'na iletilmesi gerektiği vurgulandı. Bu takvim, sürecin hızlı bir şekilde ilerleyeceğini gösteriyor.
Bu gelişme, Türkiye'nin uzun yıllardır tartışılan Kürt sorunu ve terörle mücadele stratejilerinde yeni bir sayfa açabilir mi sorusunu akıllara getiriyor. Komisyonun İmralı ziyareti, Öcalan'la doğrudan görüşme ihtimalini gündeme taşırken, siyasi partilerin farklı tutumları ülkenin kutuplaşmış yapısını bir kez daha gözler önüne serdi. AKP ve MHP gibi iktidar ortaklarının DEM Parti ile aynı safta yer alması, muhalefet kanadında tepki çekerken, ziyaretin içeriği ve olası sonuçları merakla bekleniyor.
Kürşad Zorlu'nun oylamaya katılmaması ise ayrı bir gizem unsuru olarak öne çıkıyor. İYİ Parti kökenli bir siyasetçi olarak AKP'ye geçişi zaten dikkat çeken Zorlu, bu kez İmralı gibi hassas bir konuda sessiz kalmayı tercih etti. Bu tercih, onun parti içindeki konumunu veya kişisel görüşlerini yansıtıyor olabilir mi? Siyasi gözlemciler, bu durumun önümüzdeki günlerde daha fazla tartışılacağını öngörüyor.
Sonuç olarak, TBMM'nin aldığı bu karar, çözüm süreci tartışmalarını yeniden alevlendirdi. İmralı'ya heyet gönderilmesi, yıllardır kapalı kapılar ardında kalan bir konuyu gün yüzüne çıkarırken, Türk siyasetinin kırılgan dengelerini de test ediyor. Önümüzdeki günlerde isimlerin açıklanması ve ziyaretin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, ülkenin en sıcak gündemi olmaya aday. Bu süreçte tüm gözler TBMM'ye ve komisyon üyelerine çevrilmiş durumda.