Siyaset dünyasında yaşanan olaylar bazen beklenmedik dönüşlerle dolu oluyor, özellikle yerel yönetimlerdeki figürlerin eylemleri kamuoyunda geniş yankı uyandırıyor. Mersin'in Erdemli ilçesinden yükselen bir hikaye, yerli üretim vurgusunun ardından gelen sürpriz bir tercihle dikkatleri üzerine çekiyor. Bu olay, siyasi tutarlılık ve ekonomik tercihlerin kesişim noktasında yeni tartışmaları tetikliyor, zira bir yandan milli ürünler savunulurken diğer yandan yabancı markalara yönelim gündeme geliyor.
Olayın kökeni, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması ve tutuklanmasıyla başlayan sürece dayanıyor. Bu gelişme üzerine CHP, ülke genelinde protesto eylemleri düzenlemiş ve 2 Nisan'da büyük bir boykot çağrısı yapmıştı. Özellikle İstanbul'da birçok kafe, restoran ve iş yeri, boykota destek vererek dükkanlarını açmamış veya satış yapmamıştı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu eylemi "çok önemli sonuçlar alındı" sözleriyle değerlendirerek, boykota katılan gençlere ve esnafa teşekkür etmişti. Bu boykot, yerli ve milli ürünlere yönelik bir tavır olarak algılanmış ve karşı tepkileri de beraberinde getirmişti.
CHP'nin bu boykotuna yanıt olarak harekete geçen AKP Erdemli İlçe Başkanı Ali Mustafa Poş, yönetimindeki bazı kişilerle birlikte yerli malını desteklemek amacıyla dikkat çekici bir çalışma başlatmıştı. Poş, yerli otomobil markası TOGG ile bir konvoy düzenlemiş ve Tarım Kredi Kooperatif marketinde alışveriş yaparak bir klip çekmişti. Bu klipte Poş, CHP'yi sert sözlerle eleştirmiş ve şu ifadeleri kullanmıştı: "CHP’nin marjinal gruplarının yerli ve milli ürünlerimize yaptığı boykotu boykot ediyoruz. Bunlar yerli ürünlerimiz. CHP ve CHP’nin başındakiler CHP’yi yönetenler, milletimizin düzenine kast ediyorlar. Ekonomimize kast ediyorlar. Milletimizin düzenini bozmaya çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bu milletin düzenini bozamayacaklar." Bu eylem, yerli üretimi teşvik etmek ve boykota karşı bir duruş sergilemek amacıyla yapılmıştı, ancak kısa süre sonra gelişen olaylar bu tutumun sorgulanmasına yol açmıştı.
Ali Mustafa Poş'un daha önceki icraatları da sık sık gündeme gelmişti. Örneğin, ruhsatsız bir düğün salonu açması ve Devlet Hastanesi'nde çalışan bir yönetim üyesini sorumlu olarak atamasıyla dikkat çekmişti. Bu tür eylemler, Poş'un şaşkına çeviren kararlarıyla tanınmasına neden olmuştu. Ancak son olay, bunların ötesinde bir yankı uyandırdı: Poş, Amerikan malı TESLA marka bir elektrikli araç satın aldı. Bu tercih, daha önce TOGG ile yerli malı savunusu yapan bir siyasetçinin yabancı bir markaya yönelmesi açısından büyük bir çelişki olarak görüldü.
Satın alınan TESLA aracına özel plaka alınması da olayın bir başka dikkat çekici yönü oldu. Poş, aracın plakasını eşi Ayşe Erkol Poş'un ismi, kızlık soyadı ve evlilik soyadının ilk harflerinden oluşan 33 AEP 555 şeklinde düzenlemişti. Bu özel plaka detayı, aracın kişisel bir yatırım olduğunu vurgular nitelikteydi, ancak kamuoyunda yerli üretim vurgusundan sonra gelen bu hamle eleştirileri beraberinde getirdi.
Erdemli ilçesinde bu gelişme, yerel halk arasında tepkilere neden oldu. Bir yandan TOGG konvoyu ve kooperatif market alışverişiyle milli ürünlere destek veren Poş'un, kısa süre sonra TESLA gibi bir yabancı markayı tercih etmesi, siyasi tutarlılık konusunda soru işaretleri yarattı. İlçede yaşayanlar, bu tercihin ekonomik ve siyasi boyutlarını tartışmaya başladı; bazıları bunu bireysel bir karar olarak görürken, diğerleri yerli malı kampanyasının samimiyetini sorguladı.
Olayın arka planında, Poş'un siyasi kariyeri de rol oynuyor. AKP Erdemli İlçe Başkanı olarak görev yapan Poş, parti çalışmalarıyla da aktif bir rol üstleniyor. Örneğin, ilçede yeni üye kayıtları ve hemşehrilerle sohbetler gibi etkinliklerle gündeme geliyor. Ancak bu son araç tercihi, onun altın birikimleri gibi kişisel mali durumunu da gündeme taşıdı; bazı kaynaklar, Poş'un birikimlerini TESLA elektrikli araçla değerlendirdiğini belirtiyor. Bu detay, olayın sadece siyasi değil, aynı zamanda ekonomik bir tercih olduğunu gösteriyor.
Tüm bu gelişmeler, siyasetin günlük hayattaki yansımalarını bir kez daha gözler önüne seriyor. Yerli üretim vurgusu yapan bir liderin yabancı markaya yönelmesi, milli ekonomi tartışmalarını yeniden alevlendiriyor. Erdemli'de başlayan bu hikaye, belki de daha geniş bir tartışmanın fitilini ateşleyecek; zira benzer çelişkiler, kamuoyunda güven erozyonuna yol açabiliyor. Poş'un bu tercihi, ilerleyen günlerde nasıl bir yankı bulacak, hep birlikte göreceğiz, ancak şimdiden ilçede ve ötesinde konuşulmaya başland