Son dönemde Türkiye'de belediyelere yönelik soruşturma ve denetim süreçleri, kamuoyunda geniş yankı uyandırıyor. Sonar Araştırma Şirketi'nin gerçekleştirdiği son anket, bu konudaki algıları net bir şekilde ortaya koyuyor. Şirketin kurucusu ve halen başında bulunan Hakan Bayrakçı, yıllardır Türkiye'nin nabzını tutan isimlerden biri olarak biliniyor. Bayrakçı, daha önce "Türkiye'nin Seçimi" adlı programı da uzun yıllar sunmuş bir uzman.
Anketin temel sorusu oldukça net: "İktidar partisine ve muhalefete bağlı belediyelere yönelik soruşturma ve denetimler adil ve eşit şekilde mi yürütülüyor?" Ülke genelinde katılımcıların %63'ü bu soruya "hayır" yanıtını veriyor. Bu oran, toplumun büyük bir kısmının süreçlerde adaletsizlik algıladığını gösteriyor. %20,3'ü ise "evet" diyerek adil bulduğunu belirtiyor. Kararsızların oranı %12,4 iken, fikir belirtmeyen veya cevap vermeyenler %4,1 seviyesinde kalıyor.
Bu sonuçlar, siyasi partilere göre ayrıştırıldığında daha da dikkat çekici hale geliyor. Öncelikle CHP seçmenlerine bakalım: Katılımcıların yaklaşık %87'si soruşturmaların adil olmadığını düşünüyor. Onlara göre, bu süreçler özellikle CHP'li belediyeleri hedef alıyor ve AKP'li veya diğer belediyelere benzer şekilde uygulanmıyor. %7,2'si adil bulurken, %4,1'i kararsız kalıyor. Bu oranlar, CHP tabanının konuya yönelik güçlü bir inancını yansıtıyor.
Şimdi asıl çarpıcı kısma geçelim: AKP seçmenleri arasında bile önemli bir kırılma gözlemleniyor. Ankete göre, AKP'li katılımcıların %35,3'ü soruşturmaların adil olmadığını ifade ediyor. Aynı oranda, yani %35,3'ü adil bulduğunu söylüyor. Kararsızların oranı ise %15,3. Bu verilere göre, AKP seçmenlerinin yarısından fazlası ya kararsız ya da adaletsizlikten şüphe duyuyor. Uzmanlar, bu durumu AKP içinde bir "kırılma" olarak değerlendiriyor. Seçmenlerin kendi partilerine yönelik süreçlere bile mesafeli yaklaşması, siyasi iklimde yeni tartışmaları tetikleyebilir.
DEM Parti seçmenleri de benzer bir tablo çiziyor. %86,4'ü adaletsizlik algıladığını belirtiyor, %7,1'i adil buluyor. Bu oranlar, CHP seçmenleriyle neredeyse aynı seviyede. Her iki parti tabanının da benzer duygular taşıması, muhalefet cephesinde ortak bir görüş birliğini işaret ediyor.
MHP seçmenlerine gelince, %44,8'i süreçlerin adil olmadığını düşünüyor. Kararsızlar %13,4 oranında. Bu iki grup bir araya geldiğinde, MHP tabanının yarısından fazlasının soruşturmalara mesafeli yaklaştığı görülüyor. Bu durum, ittifak içindeki dinamikleri de etkileyebilecek nitelikte.
Anket sonuçlarını yorumlayan uzmanlar, verilerin dikkatle incelenmesi gerektiğini vurguluyor. Örneğin, ekranlarda gösterilen grafiklerde bazı düzeltmeler yapılmış; AKP verilerinde %45 ve %35 gibi oranlarda revizyonlar dikkat çekiyor. Bu, anketin şeffaflığını artıran bir unsur olarak değerlendiriliyor.
Ankara kulislerinde bu sonuçlar nasıl yankı buluyor? İletişim uzmanı Volkan Memduh Gültekin, AKP ve MHP seçmenlerinin nabzını tutan bir isim olarak biliniyor. Gültekin'e göre, AKP ve MHP üyeleri arasında yaşananlar hakkında neler söylendiği merak konusu. Program sunucusu, Gültekin'e dönerek, "AKP ve MHP üyeleri yaşananlar hakkında ne diyor?" diye soruyor. Bu soru, anketin ötesinde sahadaki gerçek algıları ortaya koymayı hedefliyor.
Benzer şekilde, Gamze adlı yorumcuya da dönülerek görüşleri alınıyor. Tartışma, partilere göre dağılımları toplu halde değerlendirerek devam ediyor. CHP ve DEM Parti seçmenlerinin benzer hisler taşıdığına dikkat çekiliyor; her ikisinde de adaletsizlik algısı yüksek seviyede.
Bu anket, sadece rakamlardan ibaret değil. Toplumun genelinde belediye yönetimlerine yönelik denetim mekanizmalarının eşitliği konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor. Özellikle iktidar partisi seçmenlerindeki şüphe oranı, önümüzdeki dönemde siyasi stratejileri etkileyebilir. Ekrem İmamoğlu gibi isimlerin detaylı olarak ele alındığı bu bağlamda, sonuçlar iktidarı düşündürecek nitelikte.
Sonuç olarak, Sonar'ın bu çalışması, Türkiye'deki siyasi dengeleri yeniden tartışmaya açıyor. Seçmenlerin büyük kısmı, süreçlerin tarafsızlığını sorguluyor ve bu, demokrasi açısından önemli bir işaret. Gelecek anketler, bu eğilimin nasıl evrileceğini gösterecek.