ABD'de federal hükümetin kapanma riski, ülke genelinde alarma yol açıyor. Kongre'deki bütçe anlaşmazlıkları, milyonlarca Amerikalıyı etkileyebilecek bir kaosun kapısını aralıyor. Bu durum, sadece kamu hizmetlerini değil, aynı zamanda ulusal güvenliği de tehdit ediyor. Siyasi liderler arasındaki çekişmeler, son dakikaya kadar uzayan müzakerelerle birlikte, vatandaşları belirsizlik içinde bırakıyor.
Krizin kökleri, Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçilerin sunduğu geçici bütçe tasarısına dayanıyor. Bu tasarı, hükümetin 20 Aralık'a kadar fonlanmasını öngörüyor ancak Demokratlar ve bazı Cumhuriyetçiler tarafından eleştiriliyor. Özellikle, tasarıda yer alan borç limitinin askıya alınması maddesi, tartışmaların odak noktası haline geldi. Başkan Joe Biden'ın veto tehdidi, durumu daha da karmaşıklaştırıyor. Eğer anlaşma sağlanamazsa, hükümet kapanması kaçınılmaz olacak ve bu, Noel öncesi dönemde halkı doğrudan etkileyecek.
Hava sahası kapanma ihtimali, en kritik endişelerden biri olarak öne çıkıyor. Federal Havacılık İdaresi (FAA) çalışanlarının maaş alamaması durumunda, hava trafiği kontrolörleri ve güvenlik personeli iş bırakabilir. Bu, uçuşların aksamasına, havaalanlarında uzun kuyruklara ve hatta tam bir hava sahası kapanmasına yol açabilir. Uzmanlar, böylesi bir senaryonun ekonomik kayıplara neden olacağını vurguluyor. Geçmiş hükümet kapanmalarında benzer sorunlar yaşanmıştı; 2018-2019'daki 35 günlük kapanma, hava yolculuklarını ciddi şekilde etkilemiş, milyarlarca dolar zarara yol açmıştı.
Ekonomik etkiler sadece havacılıkla sınırlı kalmıyor. Ulusal parklar kapanacak, vergi iadeleri gecikecek ve sosyal güvenlik ödemeleri aksayabilir. Özellikle düşük gelirli aileler, gıda yardımı programlarından mahrum kalabilir. Savunma Bakanlığı dışında çoğu federal kurum etkilenecek; bu da askeri operasyonlardan sivil hizmetlere kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, tasarıyı savunurken, Demokratları suçluyor ve acil eylem çağrısı yapıyor.
Müzakerelerdeki tıkanıklık, partiler arası güvensizliği yansıtıyor. Senato'daki Demokrat çoğunluk, tasarıyı mevcut haliyle kabul etmeye yanaşmıyor. Bazı Cumhuriyetçiler ise, daha katı harcama kesintileri talep ediyor. Bu siyasi çıkmaz, Trump dönemi politikalarının gölgesinde sürüyor; eski Başkan Donald Trump'ın etkisi, Cumhuriyetçi kanatta hala hissediliyor. Analistler, anlaşmanın son anda sağlanabileceğini söylüyor ancak riskler artıyor.
Hükümet kapanmasının uluslararası yansımaları da göz ardı edilemez. ABD'nin küresel liderliği sorgulanabilir; diplomatik misyonlar etkilenebilir ve dış yardım programları durabilir. Özellikle Ukrayna ve İsrail'e yönelik yardımlar, bu krizden nasibini alabilir. Piyasalar tedirgin; borsa endeksleri dalgalanırken, yatırımcılar belirsizliği fiyatlıyor.
Vatandaşlar arasında öfke büyüyor. Anketler, halkın Kongre'den memnuniyetsizliğini gösteriyor; yüzde 70'in üzerinde Amerikalı, siyasetçilerin sorumsuz davrandığını düşünüyor. Sosyal medyada #GovernmentShutdown etiketiyle paylaşımlar artıyor, insanlar deneyimlerini anlatıyor. Birçok aile, tatil planlarını iptal etmek zorunda kalabilir.
Uzman görüşleri, krizin önlenebilir olduğunu belirtiyor. Bütçe uzmanı Maya MacGuineas, "Bu, tamamen önlenebilir bir felaket" diyor ve liderlere uzlaşı çağrısı yapıyor. Tarihsel olarak, ABD hükümeti 21 kez kapanma yaşadı; en uzunu 35 gün sürdü. Her seferinde, ekonomik toparlanma aylar aldı.
Geleceğe yönelik senaryolar karamsar. Eğer kapanma gerçekleşirse, kredi derecelendirme kuruluşları ABD'nin notunu düşürebilir. Bu, faiz oranlarını yükseltir ve borç maliyetlerini artırır. Genç nesiller, bu tekrarlanan krizlerden yorulmuş durumda; Z kuşağı, siyaseti sorguluyor.
Sonuç olarak, ABD'de hava sahası kapanma tehlikesiyle birlikte hükümet krizi, ulusal bir acil durum haline geliyor. Liderlerin sorumluluk alması gerekiyor; aksi takdirde, milyonlarca hayat etkilenecek. Gözler Kongre'de; son dakika anlaşması umudu hala canlı.