Her şey, Rusya'nın Tuapse Limanı'ndan feribotla yola çıkan 95 Türk TIR şoförünün İstanbul Haydarpaşa Limanı'na varmasıyla başladı. Şoförler, araçlarında kahverengi kokarca böceği tespit edildiği iddiasıyla dört gündür limanda mahsur kalmış durumda. Bu böcekler, görünüşe göre Rusya'dan gelen bir sorun, ama Türkiye'de yaşananlar tam bir kaos yaratmış. Şoförler, kendilerini rehin tutuluyormuş gibi hissettiklerini söylüyor ve yetkililerden net bir açıklama bekliyorlar.
Şoförlerden biri olan Mehmet Selçuk, yaşadıklarını tüm çıplaklığıyla anlatıyor. Rusya'dan Tozi üzerinden geldiklerini belirtiyor ve orada böcek sorununun zaten fazla olduğunu ekliyor. Gemiyle seyahat etmelerinin nedeni de buymuş, ama limana indiklerinde işler karışmış. Araçlardan böcekler görünmeye başlayınca, yetkililer hemen müdahale etmiş. Arabalar tek tek mühürlenmiş, her şey onaylanmış gibi görünmüş ama çıkış izni verilmemiş. Sonra ilaçlama muhabbeti başlamış.
Şoförler, başlangıçta ilaçlamayı kabul etmişler. Karantinaya alınmışlar, bir iki gün beklemişler. Araçlar ilaçlanmış, hatta kabin içleri bile. Ama asıl sorun burada başlıyor: Şoförler, o ilaçlanan yerlerde yatmak zorunda kalmış. Böceklerin yerine kendilerini koymuşlar gibi hissediyorlar. Kimse onlara olumlu bir şey söylememiş. İlaçlama sırasında boğulma hissi yaşamışlar, astımı olanlar özellikle zorlanmış. Bu durum, sağlık açısından büyük riskler taşıyor.
Daha da kötüsü, gemiyi ilaçlamışlar ve apar topar dün akşam yükleyip göndermişler. Gemi gitmiş, ama 95 TIR hala orada. Şoförler, araç başı 100 dolar ilaçlama ücreti talep edildiğini iddia ediyor. Neden bu parayı kendilerinden aldıklarını soruyorlar. Devletin sağlık örgütleri varken, neden şoförlere yükleniyor bu maliyet? Evraklarında hiçbir problem yokmuş, ama yine de bırakılmıyorlar.
Mehmet Selçuk'un sözleri, öfkeyi yansıtıyor. Beş gündür orada kaldığını söylüyor ve her gün park parası yazıldığını belirtiyor. Zaten parkla işleri yokmuş, eğer gönderilselermiş gideceklermiş. Bu durum, şoförleri maddi ve manevi olarak yıpratmış. Ailelerini, işlerini düşünüyorlar, ama limanda çaresiz bekliyorlar. Böcek sorunu, Rusya'da bilinen bir şeymiş, ama Türkiye'de bu kadar büyük bir krize dönüşmesi şaşırtıcı.
Şoförlerin iddiaları, sistemdeki aksaklıkları gözler önüne seriyor. Araçlar mühürlendikten sonra neden çıkış verilmemiş? İlaçlama neden bu kadar uzun sürmüş? Ve en önemlisi, neden ücret şoförlerden isteniyor? Bu sorular, cevapsız kalıyor. Şoförler, kendilerini böceklerin yerine konmuş gibi hissediyor, ilaçlanan kabinlerde yatmak zorunda kalmaları ise tam bir skandal. Astımlı olanların boğulma hissi, sağlık tehlikesini artırıyor.
Olay, uluslararası taşımacılığın zorluklarını da hatırlatıyor. Rusya'dan gelen TIR'lar, böcek sorunuyla sık sık karşılaşıyormuş, ama bu seferki gibi bir rehin alma durumu nadir. Şoförler, geminin gönderilmesine rağmen kendilerinin bırakılmamasını anlamıyor. Bu ayrım, öfkeyi katlıyor. Dört gün boyunca limanda beklemek, sadece zaman kaybı değil, aynı zamanda maliyet artışı demek.
Mehmet Selçuk'un anlattıkları, diğer şoförlerin de benzer duygular içinde olduğunu gösteriyor. Hepsi, evraklarının temiz olduğunu vurguluyor. Park parası gibi ek masraflar, zaten zorlanan bütçelerini sarsıyor. Bu kriz, belki de böceklerden öte, bürokratik engellerin bir yansıması. Şoförler, olumlu bir haber bekliyor, ama şimdilik sessizlik hakim.
Bu olay, Türkiye genelinde konuşuluyor. Sosyal medyada paylaşımlar artıyor, insanlar şoförlerin durumuna üzülüyor. Kahverengi kokarca böceği, tarım için bir tehdit olsa da, bu şekilde ele alınması eleştiriliyor. Şoförler, rehin gibi tutulduklarını söylüyor ve haklı bir isyan içindeler.
Günler geçtikçe, şoförlerin sabrı taşıyor. Ailelerine haber verememek, işlerini aksatmak, hepsi bir araya gelince tam bir dram yaratıyor. İlaçlama sonrası bile bırakılmamaları, arkasında başka nedenler mi var diye düşündürüyor. Devletin sağlık örgütleri devreye girmeli miydi? Bu soru, akıllarda dönüp duruyor.
Sonuçta, 95 TIR ve şoförleri, Haydarpaşa Limanı'nda kaderlerine terk edilmiş gibi. Böcek krizi, belki çözülecek, ama yaşananlar unutulmayacak. Şoförlerin sesi, daha fazla duyulmalı. Bu hikaye, sadece bir böcek sorunu değil, insanlık dramı. Her yeni gün, yeni bir umutla bekleniyor, ama heyecan ve öfke dinmiyor.