Ekonomi-Piyasalar

Yabancı Para Mevduatında Son Yılların En Büyük Sıçraması

Yurt içi yerleşiklerin yabancı para mevduatında gerçekleşen rekor artışın tüm dinamikleriyle ele alındığı, döviz hesaplarındaki yükselişin sebeplerini ve ekonomi üzerindeki etkilerini irdeleyen kapsamlı habere göz atın!

Türkiye ekonomisinde dengeleri değiştiren önemli gelişmelerden biri yeniden gündemde: Yurt içinde yaşayanların bankalardaki yabancı para (YP) mevduatları son haftada rekor seviyeye ulaştı. 9,7 milyar dolar artışla yılların en yüksek haftalık artışı gerçekleşti. Sektörlerde ve piyasa çevrelerinde bu sıra dışı sıçramanın nedenleri ve yansımaları derinlemesine merak konusu oldu.

Uzmanlar, haftalık değişimlerin döviz piyasasında arz-talep dengesini etkileyen kritik veriler arasında olduğunu vurguluyor. Parite etkilerinin ve altın fiyatlarındaki ani yükselişlerin, döviz bazında mevduatların rekor kırmasında belirleyici rol oynadığı dikkat çekiyor. Son TCMB verilerine göre, 9,7 milyar dolarlık rekor artışın 2,3 milyar doları parite etkilerinden arındırılmış net artış; 7,4 milyar doları ise özellikle altın fiyatlarındaki yükselişten kaynaklandı. Altına endeksli hesapların büyüklüğü, döviz mevduatlarındaki artışta başrol oynadı.

2025 yılı başından bu yana bakıldığında, yurt içi yerleşiklerin YP mevduat hacminde 55 milyar dolara ulaşan toplam artış yaşandı. Bu artışın 34,8 milyar doları, yıl içindeki altın ve euro/dolar paritesindeki değişimlerden geldi. Gerçek kişilerin mevduatlarda önceki dönemlere göre daha aktif olduğu gözlemlenirken, tüzel kişiler de artışta ciddi pay sahibi oldu. Parite etkilerinden arındırıldığında, 20,2 milyar dolarlık kısmı gerçek döviz talebinden kaynaklandı.

Ekonomistlere göre bu yükselişin arka planında yalnızca iç dinamikler değil, aynı zamanda küresel piyasalardaki belirsizlikler ve jeopolitik riskler de yer alıyor. Uzun süre sabit kalan faizler, son yıllarda dövize olan ilgiyi azaltmış, KKM uygulamaları döviz mevduat hacmini dizginlemişti. Ancak 2025 ile birlikte iç ve dış risklerin eşzamanlı tırmanışa geçmesi, bireysel ve kurumsal yatırımcıyı yeniden yabancı para birikimlerine yöneltti. Özellikle altın fiyatlarının tarihi zirveleri denemesi, Türk lirası bazında değer kaybı yaşayan tasarruf sahiplerinin tercihini etkileyici biçimde değiştirdi.

Bankalarda yabancı para mevduatının toplam mevduatlar içindeki payı da uzun bir aradan sonra yeniden yüzde 40’ı geçerek 20 Ekim 2025 itibarıyla yüzde 40,3 seviyesini gördü. Bu oran, ekonomide güven arayışının ve varlık koruma refleksinin önemli bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Bankacılık çevreleri, yıl sonuna kadar gerek nominal gerekse parite etkisinden arındırılmış bazda yeni rekorlarının kırılmasını öngörüyor; çünkü küresel ekonomi ve para politikalarındaki sonsuz oynaklık, Türkiye’de finansal tercihleri her geçen gün daha da keskinleştiriyor.

Bir tarafta altın ve döviz fiyatlarının yükselmesiyle birlikte oluşan yeni yatırım eğilimleri, diğer tarafta ara ara gerileyen mevduat faizleri, yurt içindeki ekonomik davranışları yeniden şekillendiriyor. Son dört yılın ardından gelen bu ivmelenme, bankacılık sektöründe ve makroekonomik dengelerde kalıcı bir değişimin işareti olabilir. Hem bireysel tasarruf sahipleri hem de şirketler için, dövizli hesapların cazibesi ve riskleri ise güncelliğini korumaya devam ediyor.

Tüm bu gelişmelerin ışığında, yılın ikinci yarısında döviz piyasalarında yaşanabilecek her türlü oynaklık, bankalardaki yabancı para birikimlerinin yönünü tayin etmeye devam edecek. Gözler hem küresel faiz hareketlerinde hem de iç piyasadaki politika adımlarında olacak.