Son yıllarda Türkiye, mali suçlarla mücadele ve kurumsal şeffaflık konusunda ulusal düzeyde önemli adımlar atmaktadır. İş dünyasının devlerini hedef alan hukuki süreçler, ekonomik düzenin korunması adına yürütülürken, bu soruşturmaların kapsamı ve derinliği giderek artmaktadır. Aylardır süren ve yüz yirmi birden fazla şirketi doğrudan etkileyen büyük bir mali operasyon, kamuoyunun dikkatini çekmişti. Ancak son gelen resmi açıklamalar, bu sürecin sadece başlangıç olduğunu ve yetkili makamların meselenin köklerine inmekte kararlı olduğunu gösterdi. Hukuk ve maliye otoriteleri arasındaki sıkı işbirliği sayesinde, daha önce tespit edilememiş olan, ancak kritik öneme sahip yeni varlıkların varlığı belirlendi. Bu tespitle birlikte, soruşturmanın kapsamı daha da büyüdü ve iş dünyasını sarsacak yeni bir dizi karar alındı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen geniş kapsamlı soruşturmanın odağında yer alan kurum, Can Holding'tir. Edinilen bilgilere göre, Başsavcılık bu holdinge yönelik soruşturmayı genişletmeye karar verdi. Bu süreç, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve İstanbul Jandarma Komutanlığı gibi önemli kurumlarla işbirliği içerisinde yürütülerek devam edecektir. Soruşturmanın başlangıcında Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan dosya, daha sonra yetkisizlik gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmişti.
Soruşturmanın genişletilme kararı, daha önce yüz yirmi bir şirketine el konulmuş olan Can Holding’e ait yeni şirketlerin varlığının belirlenmesiyle tetiklendi. Başsavcılık, bu yeni şirketlerin önemli miktarda varlığa sahip olduğunun ortaya çıkması üzerine harekete geçti. Kayyum atanmamış olan bu yeni şirketler için de aynı uygulamanın yapılması talep edildi. Bu talep, yargı tarafından hızla değerlendirilerek karara bağlandı. İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, Can Holding’e ait bütün şirketlere kayyum atanacağı yönünde karar verdi.
Bu son gelişme ile birlikte, holding bünyesinde faaliyet gösteren dokuz şirkete daha kayyum atandığı resmen bildirildi. Kayyum atanan bu dokuz şirketin isimleri detaylı bir şekilde kamuoyuna duyuruldu. Bu şirketler şunlardır: Türktab Marketing Sigara ve Tütüncülük Anonim Şirketi, ZA Lojistik ve Araç Kiralama Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi, Canpet Benzin İstasyon İşletmeciliği Anonim Şirketi, Tares Teknik Ürünleri İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi, Furkon Teknik Hırdavat Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi, Temiz Petrol ve Gayrimenkul Ticaret Anonim Şirketi, MCN Petrol Anonim Şirketi, Yön Özel Eğitim Basım Yayın Sanayi Ticaret Anonim Şirketi ve Mer Yatırım ve Özel Eğitim Hizmetleri Anonim Şirketi.
Sürecin ciddiyetini ve operasyonun büyüklüğünü göstermesi açısından, soruşturmada görevlendirilmiş iki cumhuriyet savcısının bulunduğu öğrenildi. Bu geniş çaplı operasyonun, sadece mevcut durumu düzeltmekle kalmayıp, aynı zamanda gelecekteki benzer mali yapıların denetimi konusunda da emsal teşkil etmesi beklenmektedir. Geçmişte yüz yirmi bir şirketle başlayan süreç, alınan son kararla holdingin tüm operasyonel yapısının devlet gözetimine alındığını gösteriyor. Bu durum, Türkiye'deki kurumsal mali denetimin ne kadar hassas ve kapsamlı hale geldiğinin en güncel ve somut kanıtıdır. Haber kaynaklarında bu son dakika bilgisinin 19 Eylül 2025 tarihinde yayımlandığı, ancak 20 Eylül 2025 tarihinde güncellendiği bilgisi de yer almaktadır. Bu hız, yargı ve kolluk kuvvetlerinin konuya ne kadar acil yaklaştığını göstermektedir.
