TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2026 bütçesi görüşülürken, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Tamer Karadağlı hakkında yöneltilen eleştiriler sert tartışmaların fitilini ateşledi. Komisyon toplantısına katılan Karadağlı'nın, kendisine yönelik ciddi iddialar karşısındaki tavrı ve verdiği tepki, Türkiye sanat camiasının gündemine oturdu.
DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, kürsüye çıktığında Devlet Tiyatroları'ndaki son dönem gelişmelerine dair sert ifadeler kullandı. Sayyiğit, Karadağlı yönetiminin liyakatsiz atamalar, kadrolaşma ve mobbing uygulamaları nedeniyle eleştirildiğini dile getirdi. Özellikle 32 yıllık sanat hayatının ardından geçtiğimiz haftalarda istifa eden usta sanatçı Veda Yurtsever'in açıklamalarını komisyonun dikkatine sundu. Yurtsever'in istifa mektubundaki "Kendini dronlarla çektirip artistik pozlar vermekle meşgul. Bugüne kadar kendini sadece Kenan Doğulu konserinde 'söylenen sözlerin doğru olduğuna' ikna etmiş olabilir" sözlerini aktardı.
Vekil, "Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" diyerek Karadağlı'nın yönetim anlayışını sert bir dille eleştirdi. Devlet Tiyatroları'nda son aylarda yaşanan personel tartışmaları, usulsüz atama iddiaları ve sanatçıların yaşadığı baskı ortamını detaylarıyla anlatan Kaçmaz Sayyiğit, Karadağlı'nın bu koltukta ne kadar daha oturacağını sormadan edemedi. Komisyon üyelerinin de dikkatle dinlediği konuşmada, devlet tiyatrolarının tarihinde görülmemiş bir kriz yaşandığı vurgusu yapıldı.
Karadağlı'nın komisyondaki tavrı ise beklenmedik oldu. Eleştirileri dinlediği sırada gülerek karşılık vermesi, öfkeli tepkilere yol açtı. Bu davranışı üzerine Kaçmaz Sayyiğit, "Neyse üzerine alınmış, bu bizler için olumlu bir şey" diyerek sert bir çıkışta bulundu. Komisyon başkanı ve diğer üyeler arasında da bu durumun uygun olup olmadığına dair fısıltılı tartışmalar yaşandı.
Son dönemde Devlet Tiyatroları'ndaki sorunlar kamuoyu önünde de tartışılmaya başlanmıştı. Ankara Devlet Tiyatrosu'nda yaşanan mobbing iddiaları, bazı akademisyenlerin görevden alınması, Dracula oyunu etrafındaki tartışmalar ve sanatçıların sosyal medyadan yaptığı paylaşımlar gündemi meşgul ediyordu. Ekim ayında yaşanan bir başka olayda, usta sanatçı Veda Yurtsever, 32 yıllık Devlet Tiyatroları kariyerini noktaladığını duyurarak Karadağlı'yı doğrudan hedef alan sert eleştirilerde bulunmuştu. Yurtsever, "Bugüne kadar kendini söylenen sözlerin doğru olduğuna ikna etmiş olabilir" sözleriyle Karadağlı'nın yönetim tarzını topa tutmuştu.
Komisyonda yaşanan gerginlik, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin de devreye girmesine neden oldu. Bakanlık temsilcileri, Devlet Tiyatroları'ndaki sorunların çözümü için bir çalışma grubu oluşturulduğunu belirtti ancak vekiller bu açıklamaları yetersiz buldu. Özellikle liyakat sistemi ve şeffaf yönetim ilkeleri konusunda somut adımlar atılmadığı eleştirileri yapıldı.
Sanat camiasından da konuyla ilgili yorumlar gelmeye başladı. Birçok tiyatrocu ve sanat yönetmeni, Devlet Tiyatroları'nın geleceği konusunda endişelerini dile getirdi. Tiyatro Eleştirmenleri Birliği ve Mimesis Sahne Sanatları gibi platformlar, konuyu köşe yazıları ve analizlerle gündemde tutmaya devam ediyor. Karadağlı'nın yönetim anlayışının "otoriter" ve "liyakatsiz" olduğuna dair yapılan değerlendirmeler, komisyondaki gerginliğin de arka planını oluşturuyor.
Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamalarda ise kurumun 2024-2025 sezonu başında 38 yeni oyunla perdelerini açtığı, uluslararası başarılar elde ettiği ve sanat turizmi alanında yeni projeler geliştirdiği vurgusu yapıldı. Karadağlı'nın önderliğindeki yönetimin, tiyatronun erişilebilirliğini artırmak için "Vagon Sahne" ve "DT Mutfak" gibi projeleri hayata geçirdiği belirtildi. Ancak bu açıklamalar, komisyondaki eleştirileri dindirmeye yetmedi.
Komisyon toplantısının ardından sanat camiasında yeni tartışmalar başlarken, bazı milletvekilleri Devlet Tiyatroları'nın yönetim şekli ve genel müdürün görevden alınması için önerge verebileceklerini ima etti. Konunun Meclis gündemine taşınması, Karadağlı'nın geleceği hakkında soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bu konudaki tavrı ve Cumhurbaşkanlığı'ndan gelebilecek bir talimat bekleniyor.
TBMM kayıtlarında yer alan bu tartışma, Türkiye'de devlet tiyatrolarının yönetimindeki krizi bir kez daha gözler önüne serdi. Sanatçıları, akademisyenleri ve seyircileri doğrudan ilgilendiren bu gelişmelerin önümüzdeki günlerde nasıl bir seyir alacağı merak konusu. Komisyon üyelerinin talepleri arasında, Devlet Tiyatroları'ndaki atama süreçlerinin denetlenmesi, şeffaflığın artırılması ve sanatçıların sorunlarının dinlenmesi için özel bir mekanizma kurulması da yer alıyor.