İstanbul'da düzenlenen büyük çaplı operasyon, beklenmedik boyutlara ulaştı. Adli makamların koordinasyonunda gerçekleştirilen operasyonda ortaya çıkan belgeler, kamuoyunu derinden sarstı.
17 Ekim 2025 sabahı başlayan bu dev operasyon, sadece gözaltı kararlarıyla sınırlı kalmadı. İncelenen belgeler ve resmi kayıtlar, hiç kimsenin beklemediği gerçekleri gün yüzüne çıkardı. Bu bulgular, hem adli makamları hem de kamuoyunu şoke eden nitelikte.
Can Holding Merkezli Soruşturmanın İkinci Dalgası
İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, sabahın erken saatlerinde harekete geçti. Gözaltı listesindeki 35 kişiden 26'sına ulaşılarak operasyon başarıyla tamamlandı. Bu operasyon, Can Holding merkezli soruşturmanın ikinci dalga operasyonu olarak gerçekleştirildi.
Gözaltına alınan isimler arasında oldukça dikkat çekici kişiler yer aldı. Daha önce gözaltına alınıp ev hapsi şartıyla serbest bırakılan Kenan Tekdağ tekrar gözaltına alındı. Ayrıca Bilgi Üniversitesi'nin eski rektörü Remzi Sanver de operasyon kapsamında gözaltına alınan isimler arasında yer aldı.
Ancak operasyonun en dikkat çeken boyutu, Binsat Holding'in sahiplerinin de gözaltına alınması oldu. Arafat Bingöl ve kuzeni Cengiz Bingöl'ün gözaltına alınmasıyla, soruşturma çok farklı bir boyut kazandı.
Karlıova'dan İstanbul'a Uzanan Hikaye
Binsat Holding'in sahipleri olan Arafat Bingöl ve Cengiz Bingöl'ün geçmişi oldukça mütevazı. Bu iki kuzen, geçmişte Bingöl Karlıova'da fırıncılık yaparak hayatlarını kazanıyordu. Ancak 2012-2013 yıllarında işleri değişmeye başladı.
İki kuzen, Bingöl'de temizlik ve özel güvenlik ihalelerine girmeye başladı. Bu dönemde küçük çaplı projelerle başlayan yolculukları, özellikle 2017-2018 sonrası inanılmaz bir ivme kazandı. Holding bünyesindeki şirketler, bu dönemde hızlı bir büyüme trendine girdi.
Bu büyümenin arkasında yatan faktörler ve nasıl bu kadar hızlı gelişim gösterdikleri, soruşturmanın odak noktalarından biri haline geldi. Küçük bir ilçede fırıncılık yapan iki kişinin, kısa sürede dev projelere talip olması dikkat çekici bulundu.
Stratejik Konumlardaki İhaleler
Binsat Holding'in faaliyet alanları incelendiğinde, oldukça stratejik konumlarda hizmet verdiği ortaya çıktı. Holding, ana iş kolları arasında özel güvenlik, tesis temizliği ve toplu yemek hizmetlerini bulunduruyor.
En dikkat çekici müşterileri arasında AKP Genel Merkezi yer alıyor. Ayrıca AKP İstanbul il binası, İstanbul Havalimanı, Çukurova Havalimanı, Dünya Ticaret Merkezi, Vadi İstanbul, Bilgi Üniversitesi ve Doğa Koleji'nin özel güvenlik hizmetlerini Binsat Holding sağlıyor.
Bu kadar kritik konumların güvenlik hizmetlerini üstlenmiş bir şirketin, mali durumunun incelenmesi büyük önem taşıyor. Özellikle kamu kurumlarına hizmet veren şirketlerin vergi ödemeleri, her zaman dikkatle takip ediliyor.
40 Milyon TL Sermayeli Holding'in Şok Gerçeği
Kasım 2018'de kurulan Binsat Holding'in sermayesi 40 milyon TL olarak kayıtlarda yer alıyor. Bu büyüklükteki bir sermaye ile kurulan bir holding için beklenen vergi ödemeleri oldukça yüksek seviyede olması gerekiyor.
Ancak resmi belgelerin incelenmesi sonucu ortaya çıkan gerçek herkesi şaşırttı. Binsat Holding, kurulduğu günden bu yana tek kuruş vergi ödememiş. Bu durum, 40 milyon TL sermayeli ve on binlerce kişiyi istihdam eden bir holding için oldukça anormal bulundu.
Bu bilgi, operasyon sürecinde incelenen resmi belgelerden ortaya çıktı. Vergi Dairesi kayıtları, holdingin kuruluş tarihinden itibaren hiçbir vergi ödemesi yapmadığını gösteriyor.
Bağlı Şirketlerin Vergi Tablosu
Binsat Holding'e bağlı şirketlerin vergi ödemeleri de incelendiğinde, benzer şekilde şok edici rakamlar ortaya çıktı. Yavuz Binsat Koruma ve Özel Güvenlik AŞ, Aralık 2020'de 10 milyon TL sermaye ile kuruldu.
Bu şirketin son üç yıldaki vergi ödemeleri ise hiç de beklenen seviyede değil. 2022 yılında sadece 34 bin TL, 2023 yılında 113 bin TL, 2024 yılında ise 165 bin TL vergi ödedi. Toplam üç yıllık vergi ödemesi 310 bin TL seviyesinde kaldı.
Her yıl yüz milyonlarca liralık ihale alan bir şirketin bu kadar düşük vergi ödemesi, uzmanlar tarafından oldukça anormal bulundu. Şirketin cirosu ile vergi ödemesi arasındaki orantısızlık dikkat çekici.
Diğer Şirketlerin Mali Durumu
Mina Sosyal Hizmetler AŞ, 2012 yılında kurulmuş ve 5 milyon TL sermayeye sahip. Bu şirketin vergi ödemeleri de benzer şekilde düşük seviyede. 2022'de 167 bin TL, 2023'te 220 bin TL, 2024'te ise 252 bin TL vergi ödedi.
Binsat Business Groups AŞ ise 2023 yılında kuruldu ve 2024 yılında sadece 207 bin TL vergi ödedi. Bu üç şirketin toplam vergi ödemesi, faaliyet alanları ve büyüklükleri düşünüldüğünde oldukça düşük seviyelerde kaldı.
Bu vergi ödemeleri, şirketlerin beyan ettikleri gelirler ile uyumlu mu sorusu, soruşturmanın önemli araştırma konularından biri haline geldi.
Siyasi Bağlantılar ve Sosyal Medya Paylaşımları
Operasyon kapsamında gözaltına alınan Arafat Bingöl'ün ağabeyi Şahin Bingöl, AKP'den milletvekili aday adayı olmuştu. Bu durum, ailenin siyasi bağlantılarını gözler önüne seriyor.
İki kuzenin sosyal medya hesapları incelendiğinde, AKP Genel Başkanı Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan başta olmak üzere çok sayıda üst düzey siyasi isimle fotoğrafları bulundu. Ayrıca çeşitli vali, il jandarma komutanı ve başsavcılarla çektirilen fotoğraflar da dikkat çekti.
Bu fotoğraflar, Bingöl kuzenlerin ne denli geniş bir ilişki ağına sahip olduğunu gösteriyor. Özellikle kamu ihalelerinde başarılı olmalarının arkasında bu ilişkilerin rolü olup olmadığı araştırılıyor.
Büyümenin Arkasındaki Sır
2017-2018 döneminden sonra Binsat Holding'in hızla büyümesi, soruşturmanın en önemli araştırma konularından biri. Küçük bir ilçede fırıncılık yapan iki kişinin, kısa sürede dev projelere talip olması normal karşılanmıyor.
Bu büyümenin arkasında hangi faktörlerin rol oynadığı, hangi desteklerin alındığı ve bu süreçte nasıl finansman sağlandığı araştırılıyor. Özellikle bu dönemde alınan ihalelerin incelenmesi, büyük önem taşıyor.
Holdinge bağlı şirketlerin, bu dönemde aldıkları projelerin boyutu ve değeri, ödedikleri vergiler ile karşılaştırıldığında büyük bir uyumsuzluk göze çarpıyor.
Operasyonun Gelecek Aşamaları
Can Holding soruşturması kapsamında gerçekleştirilen bu ikinci dalga operasyon, soruşturmanın sona ermediğini gösteriyor. Adli makamlar, elde edilen belgeler ve ifadeler doğrultusunda soruşturmayı derinleştirmeye devam edecek.
Gözaltına alınan 26 kişinin ifadeleri alınacak ve ellerindeki belgeler detaylı şekilde incelenecek. Özellikle mali kayıtlar ve vergi ödemeleri, soruşturmanın odak noktasında yer alacak.
Bu operasyon, Türkiye'de vergi adaleti ve kamu ihalelerindeki şeffaflık konularında önemli tartışmalara neden olacak gibi görünüyor. 40 milyon TL sermayeli bir holdingin hiç vergi ödememesi, vergi sistemimizdeki boşlukları da gündeme getiriyor.