Siyasetin dehlizleri, çoğu zaman buzdağının görünmeyen yüzü gibidir. Kameraların önünde, verilen pozlar, açıklanan açıklamalar aslında büyük bir oyunun sadece küçük bir parçasıdır. Asıl fırtınalar, kapalı kapılar ardında, kimsenin duymadığı fısıltılarda ve uzun süre rafta bekletilen dosyalarda kopar. Şu anda olduğu gibi... Türk siyasetinin yakın zamanda damga vuran, aylarca manşetlerden düşmeyen ve bir partinin kaderini derinden düşündükleri o ünlü kurultay davası, küllerinden yeniden doğmaya hazırlanıyor. Usta gazeteci Fatih Altaylı'nın ortaya çıkardığı iddia, sadece basit bir kulis bilgisi değil, aynı zamanda siyaset sahnesinde ikinci bir perdenin açılacağı, kartların yeniden dağıtılacağı ve eski defterlerin hiç beklenmedik bir anda açılacağı ve net işareti.
Her şey, İYİ Parti'nin çalkantılı kurultay süreciyle devam ediyordu. Meral Akşener'in genel başkanlığı bırakmanın ardından yaşananlar, partiyi adeta bir yol kaydına getirmişti. Kurultayın iptali için açılan dava, o dönemde siyasetin bir araya geldiği gündem maddesi olmuş, mahkemeden çıkan ihtiyati tedbir kararı partiyi kilitlemişti. Ancak daha sonra bu kararın insanlarla sular durmuş, Müsavat Dervişoğlu genel başkan seçilerek tartışmalarla bir süreliğine rafa kalkmıştı. Herkes bu dosyanın kapandığını düşünürken, Fatih Altaylı'nın son yazısında paylaşılan bir detay, aslında fırtınanın hiç de dinmediğini, aksine daha büyük bir güçle geri gelmek için doğru zamanı beklediğini gözlerin önünde serdi. Altaylı'ya göre, davayı açan taraf, mahkemenin işlemin arttırılmasının durdurulmasına rağmen davadan feragat etmedi. Yani o dosya hukuku hiçbir zaman kapanmadı, sadece kayıtlar yatırıldı.
İşte bu "uykudaki dosya", şimdi siyasi bir koz olarak yeniden sahneye çıkmaya hazırlanıyor. Altaylı'nın aktardığına göre, partideki muhalif kanat, bu davayı Müsavat Dervişoğlu yönetimine karşı bir "Demokles'in kılıcı" gibi kullanma niyetinde. Partinin gidişatından memnun olmayan, özellikle yerel seçimlerde alınacak muhtemel bir başarısızlık veya parti politikalarında yaşanacak bir sapma durumunda, bu davayı yeniden aktif hale getirerek yönetimi hukuki bir kısca almayı planlıyorlar. Bu durum, İYİ Parti yönetiminin sürekli olarak diken üstünde olacağı, atacağı adımın bu hukuki tehdidin gölgesinde kalacağı belirtiliyor.
Ama sadece bir parti içi iktidar mücadelesi değil, aynı zamanda Türk siyasetinin gücü de yetecek potansiyele sahip bir köy. Davanın yeniden açılması, İYİ Parti'yi kendi içinde bir kaosa sürükleyebilir ve bu durum, diğer partiler için yeni özellikler veya tehditler ortaya çıkabilir. Siyasetin satranç programında, yıllar önce yayınlanan bir hamlenin etkileri, hiç beklenmedik bir anda ortaya çıkabiliyor. Kulislerde konuşulanlara göre, bu ikinci perde, birincisinden çok daha çetin ve sonuçlar çok daha sarsıcı olacak. Herkes nefesini tutmuş, o tozlu dosyanın raftan ineceği ve siyaset sahnesinde yeni bir fırtınanın kopacağı günü bekliyor.




