Dünyada iş dünyasının en ilham verici hikayelerinden biri, son dönemde herkesin dikkatini çekiyor. Büyük şirket satışlarında genellikle sahipler zenginleşirken, bu kez çalışanlar da unutulmadı. Özellikle aile şirketlerinde sadakat ve emeğin karşılıksız kalmadığı örnekler, motivasyonu artırıyor.
Olayın kahramanı, ABD'nin Louisiana eyaletinde faaliyet gösteren Fibrebond şirketinin sahibi Graham Walker. Aile şirketi olan Fibrebond, elektrik ekipmanları için muhafaza ve altyapı sistemleri üretiyor. Şirket, enerji yönetimi devi Eaton tarafından 1.7 milyar dolara satın alındı. Bu dev satış, sadece Walker ailesine değil, çalışanlara da büyük bir sürpriz getirdi.
Walker, satış sözleşmesine özel bir madde ekletti: Elde edilen gelirin yüzde 15'i, yani tam 240 milyon dolar (yaklaşık 10 milyar TL) çalışanlara ikramiye olarak dağıtılacak. Bu karar, 540 tam zamanlı çalışanı doğrudan etkiledi. Ortalama kişi başı ikramiye 443 bin dolar civarında, yani yaklaşık 19 milyon TL'ye denk geliyor.
Daha uzun süredir şirkette çalışanlar, kıdemlerine göre çok daha yüksek tutarlar aldı. Ödemeler Haziran ayında başladı ve beş yıla yayılacak şekilde kademeli olarak yapılacak. Ancak tam ödemeyi almak için çalışanların şirkette kalmaya devam etmesi şartı var. Bu uygulama, operasyonların istikrarını korumak amacıyla getirildi.
Fibrebond'un hikayesi, zorluklarla dolu bir başarı öyküsü. Şirket, 1982 yılında Graham Walker'ın babası Claud Walker tarafından Louisiana'nın Minden kentinde kuruldu. 1998'de fabrikanın yanması gibi büyük bir kriz yaşandı, ancak aile maaşları ödemeye devam ederek çalışanları korudu ve sadakati kazandı.
2000'li yılların başında müşteri sayısı üçe kadar düşerek şirket ciddi küçülme yaşadı. 2013'te veri merkezleri için altyapı üreten Fibrebond Power birimi kuruldu ve dönüşüm başladı. Özellikle Covid-19 sonrası bulut bilişim ve veri merkezi talebinin patlamasıyla satışlar son beş yılda yaklaşık yüzde 400 arttı.
Graham Walker, bu yüzde 15'lik paylaşımın özel bir matematiği olmadığını belirtti. Ailesinin satıştan 1 milyar doların üzerinde net gelir elde edeceğini söylerken, çalışanlara giden yaklaşık çeyrek milyar doların son derece adil ve hak edilmiş olduğunu vurguladı. Walker, zorlu dönemlerde şirkete sadakat gösteren personelin bu başarıdaki büyük payını kabul ediyor.
Çalışanlar, ellerine geçen bu beklenmedik serveti farklı şekillerde değerlendirdi. Kimileri uzun süredir ödedikleri borçları kapattı, ev veya araç kredilerini bitirdi. Bazıları üniversite masraflarını karşıladı, emeklilik planlarını güçlendirdi. Bir çalışan tüm geniş ailesini Cancun'a tatile götürdü, bir diğeri hayalini kurduğu giyim mağazasını açarak kendi işini kurdu.
Bu ikramiyeler, yerel ekonomi üzerinde de olumlu etki yarattı. Minden gibi küçük bir kentte bu kadar büyük bir para akışı, ticareti canlandırdı. Ancak ödemeler vergi yükü de getirdi; bazı çalışanlar aldıklarının yaklaşık üçte birini vergi olarak ödeyecek.
Şirket satışlarında çalışan paylaşımı, nadir görülen bir uygulama olsa da motivasyon açısından örnek teşkil ediyor. Walker'ın kararı, emeğin karşılığının maddi olarak da verilebileceğini gösteriyor. Özellikle aile şirketlerinde uzun yıllar birlikte çalışmanın meyvesi böyle alınabiliyor.
Bu tür hikayeler, iş dünyasında sadakat ve adalet tartışmalarını yeniden gündeme getiriyor. Çalışanların şirkete katkısının tanınması, uzun vadede daha güçlü ekipler oluşturuyor. Fibrebond örneği, dünya çapında takdir topluyor.
Graham Walker, 31 Aralık itibarıyla görevinden ayrılarak şirkete veda edecek. Ancak bıraktığı miras, hem ailesi hem çalışanları için unutulmaz olacak. Bu dev ikramiye dağıtımı, işveren-çalışan ilişkilerinde yeni bir sayfa açabilir.
Sonuçta, rekor şirket satışı sonrası çalışanlara kişi başı milyonlar dağıtan bu patron, cömertliğiyle tarihe geçti. Hikayenin detayları, emeğin değerini bir kez daha hatırlatıyor.