Portekiz milli takımı, FIFA 2026 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri Grup F'nin son maçında Ermenistan'ı deplasmanda 9-1 gibi ezici bir skorla yenerek grubu lider tamamladı ve turnuvaya direkt katılım hakkını kaptı. Bu muhteşem galibiyet, Cristiano Ronaldo'nun cezalı olduğu için forma giyemediği bir karşılaşmada geldi ve Portekiz'in kadro derinliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Maç, Portekiz'in hücum gücüyle adeta bir gole dönüştü; Joao Neves ve Bruno Fernandes'in her biri üçer gol attığı hat-trick'leri, takımı zirveye taşıyan en büyük silahlardı. Ermenistan ise erken bir umut ışığı yaksa da, Portekiz'in baskısı altında ezilerek grubun son sırasına demir attı.
Maç, Portekiz'in agresif başlangıcıyla start aldı. Henüz 7. dakikada Renato Veiga, topu ağlara göndererek skoru 1-0 yaptı ve ev sahibi gibi oynayan Portekiz taraftarlarını coşturdu. Bu gol, Portekiz'in hızlı hücum anlayışını yansıtıyordu; orta sahadan topu kapıp, kanatlardan bindiren Veiga, Ermenistan savunmasını hazırlıksız yakaladı. Ancak Ermenistan pes etmedi ve 18. dakikada Eduard Spertsyan'ın şık bir vuruşuyla eşitliği sağladı: 1-1. Spertsyan'ın bu golü, konuk ekibin nadir kontratak fırsatlarından biriydi ve maçın gidişatını bir an için değiştirdi. Portekizliler, bu golü yedikten sonra adeta ateşlendi; topa hakimiyetlerini %70'lere çıkardılar ve Ermenistan'ı kendi yarı sahasına hapsettiler.
- dakikaya gelindiğinde, Gonçalo Ramos sahneye çıktı. Portekiz'in forveti, ceza sahası içinde dönerek attığı golle skoru 2-1'e getirdi ve takımı yeniden öne geçirdi. Ramos'un bu vuruşu, teknik direktör Roberto Martinez'in hücum varyasyonlarını mükemmel yansıtıyordu; hızlı paslaşmalarla rakip savunmayı delik deşik eden Portekiz, momentumu tamamen ele almıştı. Dakikalar 30'u gösterdiğinde Joao Neves devreye girdi. Genç yıldız, orta sahadan topu alıp dripling yaparak kaleciyi avladı ve 3-1'lik skoru tabloya yansıttı. Neves'in bu golü, sadece bir sayı değil, Portekiz'in geleceğini simgeliyordu; 20 yaşındaki oyuncu, maç boyu top kapma ve asistlerde de parladı.
İlk yarının sonlarına doğru tempo iyice yükseldi. 41. dakikada Neves bir kez daha fileleri havalandırdı, bu sefer sol kanattan gelen ortayı tamamlayarak 4-1 yaptı. Portekiz'in bu golü, Ermenistan'ın direncini kıran kırılma anıydı. Ve hemen ardından, 45. dakikada hakem penaltı noktasını gösterdi. Bruno Fernandes, soğukkanlılıkla topu kalecinin solundan köşeye bıraktı ve ilk yarıyı 5-1'lik üstünlükle kapattılar. Fernandes'in penaltı vuruşu, onun liderlik vasfını ortaya koyuyordu; Manchester United'ın kaptanı, sadece golcü değil, aynı zamanda takımın beyni gibi hareket ediyordu. İkinci yarıya Portekiz, dinlenmiş ve motive olarak döndü. 51. dakikada Fernandes, yine bir fırsatını kaçırmadı; bu kez serbest vuruşta topu ağlara yolladı ve skoru 6-1'e taşıdı. Bu gol, Fernandes'in hat-trick yolundaki ikinci adımıydı ve stadyumu inleten tezahüratlar arasında kutlandı.
Maçın ortalarında Ermenistan, defansif bir yapıya büründü ama Portekiz'in baskısı dinmedi. 72. dakikada bir penaltı daha çalındı ve Fernandes, bu kez sağ köşeye göndererek 7-1'i yakaladı. Fernandes'in bu performansı, Ronaldo'nun yokluğunda takımı sırtlayan en büyük faktördü; üç golüyle sadece skoru değil, morali de zirveye çıkardı. Dakikalar 81'e ilerlerken Joao Neves sahneyi tekrar ele aldı. Hat-trick'ini tamamlayan golü, uzun bir pası kontrol edip kaleciyi çalımlayarak attı ve 8-1'lik skoru mühürledi. Neves'in bu üçlüsü, onun elemelerdeki toplam gol sayısını üçe çıkardı ve Portekiz'in orta saha gücünü kanıtladı. Son düdüğe doğru, uzatmalarda Francisco Conceição sahneye çıktı. 90+ dakikalarda attığı golle skoru 9-1'e getiren Conceição, maçı adeta bir şova dönüştürdü. Bu gol, Portekiz'in yedek kulübesinden gelen kaliteyi simgeliyordu; genç oyuncu, sonradan oyuna girip farkı açarak teknik ekibin güvenini kazandı.
Bu 9-1'lik zafer, Portekiz'i 13 puana yükselterek Grup F'yi lider bitirmelerini sağladı ve Dünya Kupası'na direkt biletlerini cebe indirdi. Ermenistan ise 3 puanla sonuncu olarak elemelerden elendi; bu mağlubiyet, onların savunma zaaflarını bir kez daha ortaya koydu. Portekiz cephesinde, Roberto Martinez maç sonrası oyuncularını övdü ve bu galibiyet, takımımızın kolektif gücünü gösteriyor; her oyuncu sahaya lider gibi çıktı dedi. Joao Neves de basına konuşurken, Hat-trick yapmak inanılmaz bir duygu, ama asıl önemli olan Dünya Kupası'na gitmek diye ekledi. Bruno Fernandes ise Ronaldo abi'siz de bu kadar gol atabiliyoruz, bu bizim derinliğimizi kanıtlıyor diyerek güldü.
Portekiz'in bu performansı, elemelerdeki genel dominasyonlarını pekiştirdi. Grup aşamasında oynadıkları maçlarda sadece bir beraberlik aldılar ve hücumda 28 gol atarak rekor kırdılar. Ermenistan'a karşı bu skor, sadece bir sonuç değil, Portekiz'in turnuva öncesi form grafiğini yükselten bir mesajdı. Ronaldo'nun yokluğunda bile Fernandes ve Neves gibi yıldızların parlaması, Martinez'in rotasyon stratejisinin başarısını gösteriyor. Dünya Kupası'na giden yolda bu galibiyet, Portekiz taraftarlarını mest etti; şimdi gözler, turnuvadaki rakiplere ve olası eşleşmelere çevrildi.
Ermenistan açısından ise maç, acı bir deneyim oldu. Spertsyan'ın golü dışında hücumda etkili olamadılar ve defansta 9 gol yemeleri, teknik direktörleri için alarm zilleri çaldırdı. Grup sonuncusu olarak, gelecek elemelerde toparlanma ihtiyacı doğdu. Portekiz'in zaferi, Avrupa futbolunda dengeleri değiştiren bir adım; bu skor, yıllarca konuşulacak türden. Portekizliler, Dünya Kupası hayallerini gerçeğe dönüştürmenin sevincini yaşarken, Ermenistanlılar derslerini çıkarıp yola devam edecek. Bu maç, futbolun ne kadar öngörülemez ve heyecanlı olduğunu bir kez daha kanıtladı – 9 golün her biri, ayrı bir hikaye barındırıyor. Portekiz'in bu bileti, turnuvayı daha da çekişmeli kılacak; taraftarlar şimdiden kupa zaferlerini hayal ediyor.