Türk sanat müziğinin efsane yorumcularından Muazzez Abacı, 4 Kasım Salı günü Amerika Birleşik Devletleri'nde geçirdiği kalp krizi nedeniyle acil olarak hastaneye kaldırılmıştı. Ünlü sanatçıya yapılan detaylı tıbbi tetkiklerin ardından hemen stent takıldı ve kritik bir süreç başladı. Ancak geçirdiği bu zorlu operasyon sonrasında böbreklerinde de ciddi sorunlar oluşan Abacı'nın tedavisine yoğun bakım ünitesinde devam ediliyordu. Tüm tıbbi çabalara, uygulanan ileri tedavi yöntemlerine ve uzman doktorların sürekli çabalarına rağmen maalesef tedavilere olumlu cevap vermedi.
Türk Sanat Müziği'nin güçlü sesi, usta yorumcusu ve Devlet Sanatçısı unvanına sahip değerli sanatçı 78 yaşında, doğum günü olan 12 Kasım'da ABD topraklarında hayata veda etti. Bu acı haberi, sanatçının yakın dostu ve menajeri Taner Budak, sosyal medya hesabından büyük bir üzüntüyle duyurdu. Budak, yaptığı duygu yüklü açıklamada, "Büyük bir üzüntüyle sanatçımız Muazzez Abacı'yı 78. doğum gününde kaybettik. Sevgisi, güler yüzü ve güzel kalbiyle daima hatırlanacak" ifadelerini kullandı.
Tam adı Hicran Muazzez Abacı olan sanatçı, 12 Kasım 1947 tarihinde Ankara'da dünyaya gelmişti. Müziğe olan tutkusu ve eşsiz sesi sayesinde kısa sürede Türkiye'nin en sevilen sanatçıları arasına girmeyi başarmıştı. 1990 yılında piyasaya sürdüğü "Vurgun" adlı albümüyle tarihi bir satış rekoru kırarak hem eleştirmenlerden hem de halktan büyük beğeni toplamıştı. Kariyeri boyunca birçok önemli televizyon programında yer alan, binlerce konser veren, her sahnesinde seyircilerine unutulmaz anlar yaşatan Abacı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1998 yılında Devlet Sanatçısı ünvanına layık görülmüştü. Klasik ve çok sesli Türk müziğinin popülerlik kazanmasında öncü rol oynayan, geniş kitlelere ulaşmasını sağlayan isimlerden biri olarak kabul edilen sanatçı, 1998 yapımı "Sibel" adlı televizyon dizisinde de kendisini canlandırarak farklı bir sanatsal deneyim yaşamıştı.
Bu büyük kaybın ardından Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi sosyal medya hesabı üzerinden bir taziye mesajı paylaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında, "Bu akşam vefat haberini aldığımız Türk sanat müziğimizin usta sesi, Devlet Sanatçısı Muazzez Abacı’ya Allah’tan rahmet niyaz ediyor; ailesine, sevenlerine ve sanat camiamıza başsağlığı dileklerimi iletiyorum" sözleriyle sanat camiasına ve sevenlerine başsağlığı diledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın resmi sosyal medya hesabı üzerinden yapılan resmi açıklamada ise şu duygusal ifadelere yer verildi: "Türk sanat müziğinin güçlü sesi, usta yorumcu Muazzez Abacı’nın vefatını derin bir üzüntüyle öğrendik. Sanatıyla gönüllerde silinmez izler bırakan değerli sanatçımıza Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve tüm sanat camiamıza başsağlığı diliyoruz." Bu açıklama, sanatçının kültür ve sanat dünyasındaki önemini bir kez daha ortaya koydu.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel de, Abacı'nın ölümünün ardından X sosyal medya platformundan duygusal bir paylaşım yaptı. Özel, paylaşımında şu cümlelere yer verdi: "Türk sanat müziğimizin unutulmaz sesi, kıymetli sanatçımız Muazzez Abacı’nın aramızdan ayrıldığını derin üzüntüyle öğrendim. Kendisine Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve sanat camiamıza başsağlığı diliyorum." Bu mesajlar, sanatçının siyasi spektrumun her kesimince ne kadar değerli olduğunu gösteren bir başka örnek oldu.
Muazzez Abacı, sadece bir şarkıcıdan çok daha fazlasıydı. Onun kuş sesi gibi tiz, duygusal ve her notasında hayatın tüm renklerini yansıtan sesi, milyonların kalbinde taht kurmuştu. 78 yıllık hayatı boyunca sayısız esere imza atan, Türk Sanat Müziği'nin modern çağdaki en güçlü temsilcilerinden biri olan Abacı, popüler kültür ile klasik müzik arasındaki köprüyü kuran ender isimlerdendi. 1990 yılındaki "Vurgun" albümü, sadece satış rekorları kırmakla kalmamış, aynı zamanda nesiller boyunca dinlenen, her dinleyişte farklı bir duygu uyandıran eserlerin de kapısını aralamıştı. Devlet Sanatçısı unvanı alması, onun sadece halkın değil, devletin de resmi olarak tanıdığı bir değer olduğunun en net göstergesiydi. Sanatıyla, duruşuyla, mütevaziliğiyle ve güler yüzüyle her zaman için Türkiye'nin gurur kaynaklarından biri olmayı başardı. Eserleri, konserleri, televizyon programları ve özellikle de 1998'de rol aldığı "Sibel" dizisinde kendi karakterini canlandırması, onun sadece müzik değil, genel anlamda sanatın her dalına ilgi duyan bir kültür insanı olduğunu kanıtlıyordu. Bugün aramızdan ayrılmış olması, Türk sanat müziğinin uçan kuşu olarak anılan bu eşsiz yorumcuyu sonsuza kadar özlemle anacağımız anlamına geliyor.
ABD'de geçirdiği kalp krizi sonucu yoğun bakıma alınması, stent takılması ve sonrasında böbrek yetmezliği gibi komplikasyonlar yaşaması, tıp dünyasının bile pes ettiği kadar ağır bir seyir izlediğini gösteriyordu. 78. doğum gününde hayata gözlerini yuman sanatçı, belki de en hüzünlü doğum günlerinden birini yaşadı ve sevenlerini gözyaşlarına boğdu. Menajeri Taner Budak'ın duyurusu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başsağlığı mesajı, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın resmi açıklaması ve CHP lideri Özgür Özel'in üzüntüsü, sanatçının toplumun her kesiminde nasıl karşılık bulduğunu gösteren somut kanıtlardı. Ankara'da doğan, tüm Türkiye'yi ve hatta dünyadaki Türk vatandaşlarını fethe eden bu muhteşem ses, artık fiziken aramızda olmasa da eserleriyle, hatıralarıyla ve gönüllere kazınmış yeriyle ebediyete kadar yaşayacaktır. Vefat haberinin yayılmasıyla birlikte sosyal medya platformlarında başlayan #MuazzezAbacı etiketi altında binlerce paylaşım yapıldı, herkes kendi anısını, dinlediği en sevdiği şarkıyı ve sanatçıya duyduğu minneti dile getirdi. 1947'den 2025'e kadar uzanan bu görkemli sanat yolculuğu, 78 yıllık ömrünün sonuna geldiğinde bile hala en güzel eserlerini vermeye devam eden bir ustaydı. Kalp krizi, stent operasyonu, böbrek sorunları ve yoğun bakım süreci, onun son günlerinin ne kadar mücadele dolu geçtiğini gösteriyor. ABD'deki hastanede verdiği yaşam savaşını kaybetmesi, Türk sanat müziğinin sadece Türkiye'de değil, yurt dışında da ne kadar değerli isimler yetiştirdiğini bir kez daha hatırlattı. "Vurgun" albümünün satış rekorları, Devlet Sanatçısı ünvanı, "Sibel" dizisindeki kameo görünümü ve sayısız konseri, onun mirasını oluşturan taşlardan sadece birkaçıydı. Şimdi geride kalanlar, onun o güçlü, duygusal ve tarifsiz sesini dinlemekle ve her bir notasında saklı olan hayat hikayesini anlamakla meşguller. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rahmet dilekleri, Bakanlığın sanatıyla iz bıraktığını vurgulaması ve Özgür Özel'in unutulmaz ses olarak nitelendirmesi, sanatçının siyasi görüş ayrımı olmaksızın herkesin takdirini kazandığının en açık deliliydi. 12 Kasım 1947'de Ankara'da başlayan bu yolculuk, 12 Kasım 2025'te ABD'de son buldu ve Muazzez Abacı, artık ebedi evidenci olan rahmet ve minnetle anılacak.