Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaşanan gelişme siyasi kulisleri karıştırdı. Gazze'ye insani yardım götürmeye çalışan Küresel Sumud Filosu'na İsrail'in müdahalesinin araştırılması talebi, beklenmedik bir şekilde iktidar partilerinin oylarıyla reddedildi.
Saadet Partisi'nin TBMM'ye sunduğu Küresel Sumud Filosu'na terörist İsrail tarafından yapılan ihlallerin araştırılması önergesi, AKP ve MHP'li milletvekillerinin oyuyla reddedildi. Bu gelişme, özellikle hükümetin Filistin meselesinde sergilediği söylem ile Meclis'teki tutumu arasındaki çelişkiye dikkat çekti.
Gazze Şeridi'nde ikinci yılına giren katliamını sürdüren İsrail, geçtiğimiz hafta Filistinlilere yardım götürmek için yola çıkan Küresel Sumud Filosu'na müdahale etti. Gazze halkına insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu'na İsrail güçleri tarafından uluslararası sularda gerçekleştirilen saldırı, uluslararası hukuku en ağır biçimde ihlal eden ve masum sivillerin hayatını tehlikeye atan bir terör eylemi olarak nitelendiriliyor.
Filo, 30 Ağustos'ta Cenova'dan, 31 Ağustos'ta Barselona'dan ve 7 Eylül'de Tunus ile Katanya'dan hareket eden konvoylarla Ağustos ve Eylül 2025 arasında yola çıktı. 46 ülkeden 497 aktivist bulunuyordu filoda ve yüzlerce insanın umutları Gazze'ye ulaşmaya bağlıydı.
İsrail tarafından alıkonulan aktivistlerin bazıları ülkelerine iade edilirken, kendilerine dayatılan ifadeyi imzalamayı kabul etmeyen bazı aktivistler ise hala İsrail cezaevlerinde rehin tutuluyor. Bu durum, uluslararası camianın tepkisini çekerken, Türkiye Meclisi'nden beklenen destek gelmedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, önergenin reddedilmesine sert tepki gösterdi. Arıkan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Gazze için havalimanında hamaset, Meclis'te ret! 'Küresel Sumud Filosu'na terörist İsrail tarafından yapılan ihlallerin araştırılması ve ambargonun kaldırılması' için teklif ettiğimiz Genel Görüşme önerimiz AKP ve MHP oylarıyla reddedildi" ifadelerini kullandı.
Arıkan, "Günlerdir 'Sumud Filosu'na sahip çıktığını' söyleyerek hamaset yapan iktidar, bir kez daha ikili tutum takınmış ve üzerine düşeni yapmamıştır. Bir kez daha söylüyoruz; Siz iktidarsınız! Gazze'ye meydanda değil, Meclis'te sahip çıkın!" ifadelerini kullandı. Bu sözler, iktidarın Filistin meselesinde sahada söylediği ile Meclis'te yaptığı arasındaki çelişkiyi gözler önüne serdi.
46 ülkeden 497 aktivisti taşıyan Küresel Sumud Filosu'na bağlı 47 tekne, Gazze'ye 100 deniz milinden daha yakın mesafedeyken İsrail donanması harekete geçmişti. 3 deniz mili uzaklarında İsrail donanmasına ait olduğu değerlendirilen 20'den fazla geminin tespit edildiği bildirilmişti.
Gazze'ye yalnızca insani yardım ve temel ihtiyaç malzemeleri götürülmesine rağmen, İsrail'in adeta bir savaş hali içerisindeymiş gibi müdahalede bulunduğu belirtiliyor. Sumud Filosu'nun son gemisi Marinetteye tam donanımlı soykırım askerleri baskın düzenleyerek gemiye el koydu.
Gazze'ye destek amacıyla yola çıkan Avrupa'nın en büyük deniz filosu, kıyıya ulaşmadan önce 75 mil açıkta İsrail ordusu tarafından durduruldu. Bu eylem, küresel bir kınama dalgası ve Avrupa'da yaygın protestolarla karşılandı. Ancak Türkiye Meclisi'nde bu olaya karşı bir araştırma talebi bile kabul görmedi.
Filoya yapılan müdahale gündedeki yerini korurken Meclis'teki bu gelişme, muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşları tarafından şiddetle eleştirildi. Özellikle hükümetin dış politikada Filistin davasına verdiği desteğin içi boş söylemlerden ibaret olduğu yönünde eleştiriler yükseldi.
Bu oylama, Türkiye'nin Filistin meselesinde atacağı adımlar konusunda ciddi soru işaretleri oluşturdu. İktidar partileri tarafından "tarihi dava" olarak nitelendirilen Filistin meselesi, Meclis çatısı altında somut adımlar atılmadığı için eleştirilerin odağında.
Saadet Partisi'nin önergesinde İsrail'e uygulanan ambargonun kaldırılması da talep edilmişti ancak bu talep de karşılıksız kaldı. Oylamadan sonra yapılan açıklamalarda, iktidarın "meydanlarda Gazze" dediği ama Meclis'te harekete geçmediği vurgusu öne çıktı.
İsrail tarafından alıkonulan ve ifadeyi imzalamayı kabul etmeyen aktivistlerin hala İsrail cezaevlerinde tutulması ise ayrı bir insanlık dramı olarak devam ediyor. Türk aktivistlerin bir kısmı serbest bırakılırken, direnişini sürdürenlerin akıbeti belirsizliğini koruyor.
Bu gelişme, Türkiye'nin Filistin politikasında söylem ile eylem arasındaki uçurumu bir kez daha gözler önüne serdi. Meclis'te yaşanan bu ret, iktidarın Filistin meselesinde attığı adımların sorgulanmasına neden olurken, muhalefet bu durumu "çifte standart" olarak nitelendiriyor.
Önümüzdeki günlerde bu konunun siyasi gündemde nasıl yer alacağı ve iktidarın nasıl bir tutum sergileyeceği merakla bekleniyor. Gazze'deki insani dram devam ederken, Türkiye Meclisi'nde yaşanan bu gelişme, ülkenin dış politikada atacağı adımlar konusunda önemli ipuçları veriyor.
            
            
                            
                            
                            




