Hatay'ın Belen ilçesinde yaşanan feci yangın olayı, tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Gece saatlerinde sessiz bir mahallede başlayan yangın, kısa sürede kontrolden çıkarak bir apartman katlisine dönüştü. Alt katında oto galeri bulunan 6 katlı binada çıkan alevler, dumanı merdivenlere ve dairelere taşıdı. Kaçmaya çalışan iki kişinin cansız bedeniyle karşılaşan kurtarma ekipleri, acil durumun boyutunu bir anda ortaya koydu. Bu trajedi, yangın güvenliğinin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Olay, Belen ilçesine bağlı Fatih Mahallesi'nde, saatler gece yarısını vururken patlak verdi. Apartmanın zemin katında faaliyet gösteren oto galeride henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. İlk anda fark edilen duman, binayı hızla sardı ve apartman sakinlerini paniğe sürükledi. Korku dolu anlar yaşanırken, cesur bir komşu hemen 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayarak yardım istedi. "Duman her yeri kapladı, nefes alamıyoruz!" diye haykıran sesler, telefon hatlarını doldurdu. Bu ihbar, Hatay'ın dört bir yanından ekiplerin harekete geçmesini sağladı.
Bölgeye sevk edilen itfaiye ekipleri, siren sesleriyle mahalleyi inletirken, alevlerin oto galeriden apartmanın üst katlarına sıçradığını gördü. Ekipler, hem yangını söndürmek hem de mahsur kalanları kurtarmak için seferber oldu. Merdivenli araçlar devreye sokuldu ve kurtarma operasyonu anbean yürütüldü. Dumanın yoğunluğu o kadar fazlaydı ki, bazı dairelerdeki sakinler kapılarını açamadan bayılmış halde bulundu. İtfaiyeciler, maskelerini takarak bir bir dairelere daldı ve etkilenenleri dışarı çıkardı. Bu sırada, ambulanslar da sirenlerini çalarak hastanelere doğru yol aldı.
Yangının en acı yüzü, söndürme çalışmalarının ardından ortaya çıktı. Ekipler, binada son kontrolleri yaparken, merdiven dairesinde iki hareketsiz bedenle karşılaştı. Kaçmaya çalışan bu iki talihsiz kişi, dumandan zehirlenerek hayatını kaybetmişti. Kimlikleri henüz resmi olarak doğrulanmayan bireyler, olay yerindeki ilk incelemelerin ardından otopsi için adli tıpa gönderildi. Bu keşif, kurtarma ekibini derinden sarstı; çünkü dakikalar önce hayatta olma umudu taşıyan bir bina, şimdi yas tutuyordu. Polis, yangının kasıtlı mı yoksa ihmal mi sonucu çıktığını araştırmak üzere soruşturma başlattı. İlk bulgular, elektrik tesisatından kaynaklanan bir kısa devre şüphesini işaret etse de, tam neden için detaylı inceleme gerekiyor.
Dumandan etkilenen apartman sakinlerinin sayısı da cabası. Toplam 14 kişi, solunum zorluğu ve zehirlenme belirtileriyle çevre hastanelere kaldırıldı. Bunların arasında çocuklar ve yaşlılar da vardı; bir tanesi yoğun bakıma alındı. Hastane kaynakları, "Durumları stabil ama duman zehirlenmesinin uzun vadeli etkileri olabilir" diye uyardı. Kurtulan sakinlerden biri, gözyaşları içinde şöyle anlatıyordu: "Yangını duyunca hemen kalktık, ama duman o kadar yoğundu ki kapıya ulaşamadık. Komşularımızı kurtarmaya çalışan itfaiyecilere minnettarız." Bu sözler, olayın ne kadar ani ve yıkıcı olduğunu gözler önüne seriyor. Mahalleli, günün ilk ışıklarıyla binanın önünde toplanmış, kaybettikleri komşularını anıyordu.
Hatay gibi deprem ve afet riski yüksek bir bölgede, bu yangın olayı yangın önleme tedbirlerini yeniden gündeme getirdi. Apartmanlarda duman dedektörlerinin zorunlu hale getirilmesi, acil çıkış yollarının düzenli bakımı ve alt katlardaki ticari faaliyetlerin denetimi, uzmanlar tarafından yıllardır vurgulanıyor. Belen'deki bu trajedi, yerel yönetimleri harekete geçirdi; Hatay Valiliği, benzer olayları önlemek için acil bir toplantı düzenledi. İtfaiye Dairesi Başkanı, "Yangınların %70'i önlenebilir ihmallerden kaynaklanıyor. Bu olay, hepimize ders olsun" diyerek çağrıda bulundu. Vatandaşlar da sosyal medyada #HatayYangını etiketiyle paylaşımlar yaparak farkındalık yaratmaya çalışıyor.
Olayın üzerinden geçen saatlerde, soruşturma derinleşiyor. Polis, oto galerinin sahipleriyle görüşmeler yaptı ve güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Yangının çıkış saati tam olarak 02:15 olarak kaydedildi, bu da sakinlerin çoğunun uyku halinde yakalandığını gösteriyor. Dumandan zehirlenen iki kişinin, muhtemelen alt katlardan birinde yaşayan çalışanlar olduğu tahmin ediliyor. Otopsi raporu, zehirlenmenin ölüm nedeni olduğunu doğruladı; cesetlerde yanık izi bulunmadı, yani alevlere değil, karbonmonoksit zehrine yenik düştüler. Bu detay, dumandan zehirlenme vakalarının ne kadar sinsi ve hızlı ilerlediğini bir kez daha kanıtlıyor.
Belen Fatih Mahallesi, şimdi sessiz bir matem havasında. Apartmanın önü çiçeklerle donatıldı, komşular birbirlerine destek oluyor. Hatay Büyükşehir Belediyesi, etkilenen ailelere geçici barınma ve maddi yardım sözü verdi. Ancak kayıpların acısı, kolay diner gibi değil. Bu yangın, sadece bir bina değil, bir topluluğun hayatını altüst etti. Gelecekte benzer faciaların yaşanmaması için, bireysel ve kurumsal sorumluluklar bir kez daha hatırlatılıyor. Hatay'da yangın güvenliği seminerleri artacak, okullarda eğitimler verilecek. Umarız bu acı, daha fazla can kaybını önleyen bir dönüm noktası olur.
Güncel verilere göre, Türkiye genelinde yıllık yangın sayısı 20 bini aşarken, dumandan zehirlenme ölümleri %15'lerde seyrediyor. Hatay gibi endüstriyel ve ticari faaliyetlerin yoğun olduğu illerde, bu oran daha yüksek. Belen olayı, istatistiklerden öte, gerçek hayatlardan koparılan hikayeler olarak kalacak. Kaçmaya çalışan o iki kişinin son anları, hepimizin uyanık kalması gerektiğini fısıldıyor. Bu trajediyi unutmayalım, dersini alalım.