Kastamonu'nun sakin bir köşesinde, Yumurtacı Göleti'nin dingin sularında başlayan bir serüven, ne yazık ki trajik bir sonla noktalandı. 53 yaşındaki Fikri Balcı, günlük hayatın rutinlerinden uzaklaşmak için aracına atlayıp gölete doğru yola çıkmıştı. Zafer Partisi Daday İlçe Başkanı olarak bilinen Balcı, partisinin yerel yönetimlerdeki aktif rollerinden birinde görev yapıyordu. Bu görev, onu sadece siyasi arenada değil, bölge halkı arasında da saygın bir figür haline getirmişti. Ancak o gün, göletin serin sularına adım attığı anda, her şey değişti. Suya girdikten hemen sonra gözden kaybolan Balcı'nın hikayesi, hem ailesini hem de Daday ilçesini yasa boğdu.
Olay, göletin kenarında rutin bir gün gibi görünüyordu. Balcı, yalnız başına gölete varmış, muhtemelen yaz sıcağından bunalıp serinlemek için suya girmişti. Göletin etrafında dolaşan birkaç kişi, ani bir hareketle Balcı'nın suda kaybolduğunu fark etti. Panik içinde hemen telefonlarına sarıldılar ve 112 Acil Çağrı Merkezi'ni aradılar. Bu ihbar, bölgedeki huzurlu sessizliği bir anda alarma dönüştürdü. Göletin suları, dışarıdan bakıldığında masum ve davetkar görünse de, derinliklerinde gizli tehlikeler barındırıyordu. Balcı'nın kayboluşu, sadece bir bireysel trajedi değil, aynı zamanda doğal mekanların beklenmedik risklerini bir kez daha gözler önüne seren bir uyarı niteliğindeydi.
İhbar üzerine harekete geçen ekipler, adeta bir saat mekanizması gibi kusursuz bir koordinasyonla devreye girdi. Öncelikle jandarma timleri olay yerine intikal etti. Bu timler, hem alanı güvence altına almak hem de olası tanıklarla görüşmek için hızlıca pozisyon aldı. Ardından Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri sahaya indi. JAK, zorlu arazi ve su koşullarında uzmanlaşmış bir birim olarak, bu tür acil durumlarda vazgeçilmez bir rol oynuyor. Onların varlığı, arama çalışmalarına profesyonel bir dokunuş kattı. Ancak asıl kritik görev, Kastamonu İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ekiplerine düştü. AFAD'ın dalgıç timi, ekipmanlarını kuşanarak göletin sularına daldı. Bu dalışlar, saatler süren yoğun bir çaba gerektirdi. Göletin bulanık suları ve değişken akıntıları, ekipleri zorlasa da pes etmediler. Her dalış, umutla karışık bir gerilimle doluydu; zira her saniye, kurtarma ihtimalini bir adım daha geriye atıyordu.
Arama kurtarma operasyonu, sadece teknik bir süreç değildi; aynı zamanda insanlık dramının bir yansımasıydı. Ekipler, göletin her köşesini tararken, Balcı'nın ailesi ve yakınları kenarda beklemek zorunda kaldı. Daday ilçesi gibi küçük bir yerde, böyle bir olay tüm toplumu etkiliyor. Zafer Partisi mensupları da hemen organize oldu; partinin yerel teşkilatı, hem destek mesajları yayınladı hem de aileye moral vermeye çalıştı. Göletin etrafı, jandarma kordonuyla çevrilirken, meraklı kalabalık uzaktan izliyordu. Bu bekleyiş, saatler boyunca sürdü ve her geçen dakika, umutları biraz daha törpülüyordu. AFAD dalgıçlarının sudaki çalışmaları, göletin derinliklerini aydınlatan projektörlerle desteklendi. Ekipler, su altındaki görüş mesafesinin düşük olması nedeniyle sonar cihazları da devreye soktu. Bu cihazlar, kayıp kişiyi tespit etmek için kritik öneme sahipti ve operasyonu bilimsel bir temele oturtuyordu.
Sonunda, beklenen ama istenmeyen haber geldi. AFAD dalgıç ekibi, kıyıdan yalnızca beş metre uzaklıkta, göletin sığ bir bölgesinde Fikri Balcı'nın cansız bedenine ulaştı. Bu mesafe, olayın ne kadar ani ve trajik olduğunu bir kez daha kanıtlıyordu. Balcı, suya girdikten kısa süre sonra boğulmuş ve su yüzeyine çıkamamıştı. Ekiplerin cansız bedeni sudan çıkarma işlemi, titiz bir özenle gerçekleştirildi. Olay yeri inceleme ekipleri hemen devreye girdi; suyun pH seviyesi, akıntı hızı ve göletin genel hidrolik yapısı gibi unsurlar not edildi. Bu incelemeler, hem resmi raporu şekillendirecek hem de benzer olayların önlenmesi için veri sağlayacaktı. Balcı'nın bedeni, ambulansla Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna nakledildi. Burada yapılacak otopsi, ölüm nedenini kesinleştirecekti; ancak ön belirlemelere göre, boğulma ana etken olarak gösteriliyordu.
Bu trajedi, Zafer Partisi camiasını derinden sarstı. Fikri Balcı, Daday'da sadece bir yönetici değil, aynı zamanda topluma katkı sağlayan bir aktivistti. Partinin yerel seçimlerdeki stratejilerinde kilit rol oynamış, gençlere ilham vermişti. Onun kaybı, partinin Kastamonu teşkilatında bir boşluk yarattı. Yakın çevresi, Balcı'nın son günlerdeki ruh halinin normal olduğunu, bu gezinin spontane bir karar olduğunu belirtiyor. Göletin tehlikeli yapısı ise, daha önce de benzer olaylara sahne olmuştu. Bölge sakinleri, yıllardır uyarılar yapıyor; suyun ani derinleşmesi ve yosun birikintileri, yüzücüler için tuzaklar oluşturuyordu. Bu olay, yerel yönetimleri yeniden harekete geçirebilir; belki uyarı levhaları çoğalacak, cankurtaran ekipleri artırılacak. AFAD ve JAK gibi kurumların müdahalesi, Türkiye genelinde acil durum yönetiminin gücünü gösterse de, her kurtarma operasyonu bir kayıpla sonuçlanmamalı.
Fikri Balcı'nın hikayesi, sıradan bir günün nasıl felakete dönüşebileceğini hatırlatıyor. Yumurtacı Göleti gibi doğal güzellikler, dinlenme için ideal olsa da, riskleri göz ardı etmemek gerekiyor. Balcı'nın ailesi, bu acıyı yaşarken, toplumun desteğiyle ayakta durmaya çalışıyor. Daday ilçesi, cenaze töreni için hazırlıklara başladı; Zafer Partisi de anma etkinlikleri düzenleyecek. Bu olay, su güvenliği farkındalığını artırmak için bir fırsat. Herkes, suya girmeden önce çift kontrol yapmalı, yalnız hareket etmemeli. Balcı'nın anısı, belki de bu uyarıların simgesi olacak. Trajedi, hayatın kırılganlığını bir kez daha ortaya koydu; ama ekiplerin çabası, umudu canlı tutan bir unsur olarak kaldı.