Türk futbolunun gündemine bomba gibi düşen yasa dışı bahis soruşturması, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen kapsamlı bir operasyonla yeni bir boyuta taşındı. Soruşturmanın fitili, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun geçtiğimiz günlerde yaptığı ve 371 hakemin bahis hesabı bulunduğunu, bunlardan 152'sinin ise aktif olarak bahis oynadığını tespit ettiklerini açıkladığı basın duyurusuyla ateşlenmişti. Bu açıklama, savcılık tarafından ihbar kabul edilerek derhal soruşturma başlatıldı ve kısa sürede futbol camiasını sarsan gözaltı kararları alındı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, aralarında 17 hakem, bir Süper Lig takımı başkanı ve bir eski kulüp başkanının da bulunduğu toplam 21 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Operasyon, İstanbul dahil olmak üzere toplam 12 farklı şehirdeki adreslerde eş zamanlı olarak gerçekleştirildi. Gözaltı kararı verilen 17 hakemden 18'i yakalanırken, 2 hakemin yurt dışında olduğu, birinin ise adresinde bulunamadığı belirtildi. Gözaltına alınan hakemlere yöneltilen suçlamalar ise oldukça ciddi: "müsabaka sonucunu etkileme" ve "görevi kötüye kullanma". Ayrıca, sosyal medyada kaynağı belirsiz manipülatif paylaşımlar yaparak yanıltıcı bilgi yaydığı değerlendirilen U.E. isimli bir kişi hakkında da "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçu iddiasıyla işlem yapıldı.
Soruşturmanın en dikkat çekici detaylarından biri, futbol kulüplerinin üst düzey yöneticilerini de kapsaması oldu. Trendyol Süper Lig ekiplerinden Eyüpspor'un Başkanı Murat Özkaya ile Kasımpaşa'nın eski Başkanı Fatih Saraç da "müsabaka sonucunu etkileme" suçlamasıyla gözaltına alındı. Fatih Saraç, emniyetteki ifadesinin ardından serbest bırakılırken, eski kulüp sahibi Turgay Ciner'in ise yurt dışında olduğu öğrenildi. Savcılık, bu isimler hakkında da 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'da yer alan "müsabaka sonucunu etkileme" suçu iddiaları bakımından işlem başlattı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmanın hassasiyetini ve kapsamını vurgulayan detaylı bir açıklama da yaptı. Açıklamada, hakemlerin kamu görevlisi olmaları da göz önüne alınarak, bahis oyunlarının parasal değerleri ile hakemlik ve diğer gelirlerinin mukayese edildiği belirtildi. Ayrıca, adli soruşturma ile TFF tarafından yürütülen idari soruşturmanın farklı olgular olduğu, TFF'nin disiplin değerlendirmesinden faydalanılsa dahi, adli sürecin res'en ve bağımsız olarak yürütüldüğü vurgulandı. Savcılık, soruşturmanın kararlılıkla sürdürüleceğini ve özellikle sosyal medyada yer alan, kaynağı belirlenemeyen teyitsiz hiçbir bilgiye itibar edilmemesi gerektiğini belirterek, futbol camiasındaki tüm kişi ve kurumların incelenmesi gereken müsabakalar dikkate alındığında, araştırmaların ara verilmeksizin devam edeceğinin altını çizdi. Bu operasyon, Türk futbolunda şeffaflık ve dürüstlük ilkesinin korunması adına atılmış en önemli adımlardan biri olarak kayıtlara geçti. Gözaltına alınan isimlerin adli süreçlerinin nasıl ilerleyeceği ve soruşturmanın hangi yeni isimlere uzanacağı ise merak konusu olmaya devam ediyor.