Televizyon kanallarının el değiştirmesi, her zaman büyük bir ilgiyle takip edilir, çünkü arkasında hem finansal hem de siyasi hikayeler gizlenir. Özellikle bir kanalın satış süreci yılan hikayesine dönmüşse, herkesin gözü o sonuca çevrilir. Flash TV gibi bir markanın kaderi de aylardır bu tür bir merakın odağındaydı, satış ihalesi, kayyum atamaları ve tutuklamalarla dolu bir süreç yaşanmıştı. Ama şimdi, her şey netleşti ve yeni bir dönem başlıyor.
Asıl detaylara gelince, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu yani TMSF, Flash Haber TV'yi 84 milyon lira muhammen bedelle satışa çıkarmıştı. Bu ihale, Ağustos ayında duyurulmuş ve sektörde epey ses getirmişti. Sonunda kazanan isim belli oldu: Ankara merkezli Öz Er-Ka İnşaat'ın sahibi Eşref Keleş. Evet, Keleş bu satın almayla Flash TV'nin yeni patronu konumuna geldi, kanalın geleceğini şekillendirecek kararları artık o verecek.
Peki, Eşref Keleş kimdir, neden bu isim dikkat çekiyor? Keleş, daha önce Diyarbakır'dan AKP milletvekili aday adayı olmuş bir iş insanı. Siyasi geçmişiyle biliniyor, ama asıl ünü başka bir olaydan geliyor. Hatırlarsanız, 2003 Türkiye güzeli ve manken Aslı Baş'ın şaibeli bir şekilde hayatını kaybettiği o lüks villayı, Keleş 15 milyon dolara satın almıştı. Bu alım, o dönemde basında geniş yer bulmuş, spekülasyonlara yol açmıştı. Keleş'in villayı alması, sadece bir emlak yatırımı mıydı yoksa başka bağlantılar mı vardı, tartışılmıştı.
Keleş'in iş dünyasındaki hamleleri de bir hayli büyük. Özellikle 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası, Hatay'da yıkılan bölgelerde konut inşaatları hız kazanmıştı. İşte burada Öz Er-Ka İnşaat devreye girmiş ve Hatay'da tam 2 milyar 474 milyon TL'lik bir konut ihalesi kazanmıştı. Bu rakam, şirketin gücünü gösteriyor; deprem sonrası yeniden yapılanma sürecinde önemli bir rol üstlenmişler. Keleş'in inşaat sektöründeki başarıları, şimdi televizyon dünyasına da sıçramış gibi duruyor.
Flash TV'nin bu satışa gelene kadarki süreci ise tam bir dram. Kanal, 9 Ocak 2025'te Erhan Kork'a satılmıştı. Kork, o dönemde Bankpozitif ve Payfix Ödeme Kuruluşu'nun da sahibiydi. Satışın hemen ardından, iktidara yakınlığıyla bilinen gazeteci Ersoy Dede'nin adı, kanalın genel yayın yönetmeni olarak geçmişti. Bu atama, kanalın yayın politikasında değişiklikler olacağına işaret ediyordu, belki daha hükümet yanlısı bir çizgi izlenecekti.
Ancak işler planlandığı gibi gitmedi. Erhan Kork, hakkında çıkan çok sayıda suçlamayla karşılaştı ve tutuklandı. Bu suçlamalar, finansal usulsüzlüklerden başlayıp çeşitli iddialara uzanıyordu. Tutuklamanın ardından TMSF devreye girdi ve kanala kayyum atandı. Kayyum süreci, kanalın yönetimini geçici olarak devraldı, yayınlar devam etti ama belirsizlik sürdü. Bu belirsizlik, Ağustos ayındaki satış ihalesiyle doruğa çıktı ve şimdi Eşref Keleş'le yeni bir sayfa açılıyor.
Düşünün, Flash TV gibi bir kanalın hikayesi ne kadar inişli çıkışlı. Yıllar önce popüler programlarıyla bilinen, sonra çeşitli sahipler değiştiren bir marka. Erhan Kork dönemi kısa sürdü, tutuklama her şeyi altüst etti. TMSF'nin kayyum ataması, standart bir prosedür olsa da, kanalın geleceğini etkilemişti. Şimdi Keleş'in elinde, belki inşaat sektöründeki tecrübesini medyaya yansıtacak, belki yeni yatırımlarla kanalı büyütecek.
Eşref Keleş'in siyasi geçmişi de burada önemli. AKP aday adaylığı, Diyarbakır kökeni, bunlar kanalın yayın çizgisine etki eder mi? Ersoy Dede gibi isimlerin daha önce gündeme gelmesi, zaten bir ipucu veriyor. Keleş'in villayı satın almasıysa, hala gizemini koruyor; Aslı Baş'ın ölümüyle ilgili şaibeler, o villanın hikayesini karanlık kılıyor. 15 milyon dolarlık bir yatırım, sıradan bir iş değil.
Öz Er-Ka İnşaat'ın Hatay ihalesi ise, Keleş'in ne kadar büyük oynadığını gösteriyor. Deprem sonrası 2 milyar 474 milyon TL'lik bir proje, yüzlerce konut demek. Bu başarı, Flash TV'ye de finansal güç katabilir, belki kanal modernize edilir, yeni programlar eklenir. Sektördekiler, bu satışın televizyonculuğa yeni bir soluk getirip getirmeyeceğini merak ediyor.
Tüm bunlar, Flash TV'nin satış sürecinin neden yılan hikayesine döndüğünü açıklıyor. TMSF'nin 84 milyon liralık bedeli, ihalenin rekabetçi geçtiğini düşündürüyor. Eşref Keleş'in kazanması, belki sürprizdi belki de bekleniyordu. Her halükarda, kanalın yeni sahibiyle birlikte izleyicileri neler bekliyor, zaman gösterecek.
Bu hikaye, iş dünyası ile medyanın kesişimini bir kez daha gözler önüne seriyor. Büyük ihaleler, siyasi bağlantılar, tutuklamalar ve satışlar... Flash TV'nin macerası, daha bitmedi gibi duruyor, ama en azından yeni bir chapitre başlamış oldu.