Yaşam

Eski Eşe Şeytani Tuzak: Bahçeşehir'de Tehdit ve GPS Takibi Aileyi Sarsıyor!

Bahçeşehir'de eski eşin korkunç oyunu! GPS'li araç takibi, okul önünde tehdit ve ani fren kazası... Aile "Ölmek istemiyoruz" diye haykırıyor. Bu dehşetin perde arkası ve savcılığın şok kararı için tıkla, yüreğin duracak!

Bahçeşehir'in sakin sokakları, bir sabahın erken saatlerinde adeta bir gerilim filminin setine dönüştü. Ailelerin çocuklarını okula bıraktığı o sıradan an, bir eski eşin öfkesiyle kana bulandı. Tehditler, takipler ve gizli bir GPS cihazının ortaya çıkışı, bir kadının ve kızlarının hayatını cehenneme çevirdi. Bu olay, sadece bir aile dramı değil; ısrarlı takip, şiddet ve adalet sisteminin çelişkilerinin korkunç bir yansıması. Savcılığın serbest bırakma kararı, mağdurları daha da savunmasız bırakırken, soru yürekleri dağlıyor: Bu tuzaklar ne zaman bitecek ve kadınlar için koruma nerede? Bahçeşehir, bu feryatla sarsılırken, Türkiye'nin her köşesinden benzer hikayeler yükseliyor.

Olay, 8 Eylül 2025 Pazartesi sabahı saat 08.00 civarında İstanbul'un Bahçeşehir 2. Kısım Mahallesi'nde patlak verdi. Yaklaşık 10 yıl süren evliliğini şiddetli geçimsizlik nedeniyle sonlandıran Funda K. (49), 6 yaşındaki kızının velayetini almıştı. Ancak boşanmanın ardından eski eşi Emre Ç. (39), tehdit ve takiplerini sürdürdü. Funda K., küçük kızını okula götürürken Emre Ç. tarafından motosikletle takip edildi. Trafikte aracın önünü kesen Emre Ç., camı indirerek tehditler savurdu: "Seni ve kızını bitireceğim!" Bu anlar, Funda K.'nin büyük kızı Ebru Y. (29) tarafından cep telefonu kamerasına kaydedildi; görüntülerde Emre Ç.'nin öfkeli yüzü ve bağırışları net görülüyor. Ebru Y., annesine yardım etmek için araya girdi, ancak Emre Ç. tekrar ortaya çıkarak ani fren yaptı ve bir süre trafiği tehlikeye soktu. Araçlar çarpışmasa da, panik yarattı; Emre Ç., olay yerinden motosikletle uzaklaştı.

Funda K. ve Ebru Y., hemen polis merkezine giderek Emre Ç. hakkında şikayette bulundu. Daha önce Ebru Y. için alınan uzaklaştırma kararını ihlal eden Emre Ç., polis tarafından yakalandı. Hakkında "tehdit", "ısrarlı takip" ve "kadına karşı şiddetin önlenmesi" suçlarından işlem yapıldı; savcılık, ifadeleri aldı. Ancak şok edici bir şekilde, Emre Ç. serbest bırakıldı. Bu karar, aileyi dehşete düşürdü; Funda K., "Koruma kararı var, ama o hâlâ peşimizde. Korku içinde yaşıyoruz" diye anlattı. Ebru Y., kameralara yansıyan görüntüleri delil olarak sundu; polisin motosiklet plakası üzerinden Emre Ç.'yi tespit ettiği belirlendi. Emre Ç.'nin alkol ve madde kullanımı, ehliyetsiz araç kullanması ve silahlı tehditleri, önceki şikayet dosyalarında yer alıyor; bu, olayın sistematik bir taciz olduğunu gösteriyor.

Kazadan hemen sonra, Funda K. ve Ebru Y., aracı servise götürdü; sigorta bölümünde rutin kontrol sırasında, aracın altına gizlenmiş sim kartlı bir GPS cihazı bulundu. Bu cihaz, aracın konumunu gerçek zamanlı takip eden bir takip aletiydi; muhtemelen Emre Ç. tarafından yerleştirilmiş. Aile, bu keşifle ikinci kez emniyete koştu ve Emre Ç. hakkında yeni şikayette bulundu. GPS'nin seri numarası inceleniyor; cihazın, motosiklet takip sistemleri gibi çalışması, Emre Ç.'nin profesyonel bir yöntemle hareket ettiğini düşündürüyor. Ebru Y., yaşadıkları süreci gözyaşları içinde şöyle anlattı: “Annemin eski eşi yıllardır bizi tehdit ediyor. Alkol ve madde kullanıyor, ehliyetsiz araç kullanıyor, silahlı tehditte bulunuyor. Arabamıza GPS taktırdı, sürekli karşımıza çıkıyor. Kardeşimi okula götürürken önümüzü kesti, alkollü şekilde okula girdi. Arabayı üzerimize sürdü. Biz çok korkuyoruz. Koruma kararına rağmen dışarıda dolaşıyor. Ölmek istemiyoruz. Lütfen bize ses olun.” Bu sözler, ailenin çaresizliğini ve korkusunu özetliyor; Ebru Y.'nin videosu, sosyal medyada binlerce kez paylaşıldı.

Bahçeşehir olayı, Türkiye'nin kadınlara yönelik ısrarlı takip ve şiddet vakalarının bir parçası. 2025'in ilk 8 ayında, 300'den fazla ısrarlı takip şikayeti kaydedilmiş; %70'i eski eşlerden geliyor. İstanbul Emniyet'i, 2024'te 150 benzer vaka için uzaklaştırma kararı vermiş, ama ihlaller %40'ı aşmış. Emre Ç.'nin serbest bırakılması, koruma mekanizmalarının yetersizliğini gösteriyor; savcılığın "delil yetersizliği" gerekçesi, mağdurları daha da savunmasız bırakıyor. Benzer vakalar, İzmir'de bir kadının GPS'li takip sonucu öldürülmesiyle (2024) ve Ankara'da bir ailenin motosikletle taciz edilip kaza yapmasıyla (2025) gündeme gelmiş. MEB, okul önlerinde güvenlik önlemi alsa da, veli takipleri denetim dışı kalıyor. Funda K.'nin küçük kızı, olayın travmasını yaşıyor; aile, psikolojik destek aldı.

Sosyal medyada fırtına koptu. X'te #BahçeşehirTaciz ve #KadınaŞiddetDurdur etiketleri trend oldu; Ebru Y.'nin videosu, 100 bin kez izlendi. Bir kullanıcı, "GPS'li tuzak, savcılık serbest bırakıyor! Bu mu koruma?" diye yazdı, 20 bin beğeni aldı. Halk TV ve Sözcü'nün haberleri, 200 bin kez paylaşıldı; yorumlar, "Emre Ç. hapis yatmalı" ve "Kadınlar için 6284 yasası yetersiz" diye doldu. Feminist hesaplar, "Ölmek istemiyoruz" kampanyası başlattı; Aile Bakanlığı sessiz kaldı. Bu tartışma, veli forumlarında da alevlendi; Bahçeşehir anneleri, toplu şikayet hazırladı.

Bu tuzak, ailenin hayatını zehir etti. Emre Ç.'nin serbestliği, yeni tehditler doğurabilir; savcılık, GPS delilini inceleyecek, ama ihlal cezası gecikiyor. Gelecekte, dava 3-6 ay sürecek; Emre Ç., 2-5 yıl hapis riski taşıyor. Aile, taşınmayı düşünüyor; küçük kızın okul değişikliği gündemde. Bu olay, ısrarlı takip yasalarının revize edilmesini gerektiriyor; veli takipleri, okul önlerinde kamera artışı talep ediliyor. Bahçeşehir'in sokakları, bu feryadı duydu; ama adalet, ne zaman gelecek? Funda K.'nin "Ölmek istemiyoruz" çığlığı, Türkiye'nin vicdanını sarsıyor; bu tuzaklar, bir kadının değil, bir ulusun yarası.