Sağlık sektörü, son dönemde yaşanan gelişmelerle yeniden herkesin dikkatini çekmeye başladı. Kaliteli hizmet sunumu kadar, bu hizmetlerin standartlara uygun şekilde verilmesinin önemi bir kez daha ön plana çıktı. Özellikle insan hayatına doğrudan dokunan bu alanda, herhangi bir aksaklığın kabul edilemez olduğu vurgusu yapılıyor. Yetkililerden gelen açıklamalar, sektördeki denetimlerin artırılacağını işaret ediyor. Bu tür gelişmeler, vatandaşların sağlık hizmetlerine olan güvenini pekiştirmeyi hedefliyor.
Konu, İstanbul'un Çekmeköy ilçesinde özel bir hastanenin açılış töreninde ele alındı. Medistate Çekmeköy Hastanesi'nin açılışı sırasında yapılan konuşmada, sağlık hizmetlerinin sunumunda kara düzen çalışanlara karşı sıfır tolerans mesajı verildi. Hükümet olarak, bu tür usulsüzlükleri tespit ettikleri anda gözünün yaşına bakmadan müdahale edildiği belirtildi. Daha fazla para kazanma adına ülkenin itibarına zarar veren veya vatandaşların sağlığını tehlikeye atan hiçbir yaklaşımın kabul edilmeyeceği vurgulandı. Açgözlü uygulamaların sağlık turizmine gölge düşürmemesi için gereken her türlü tedbirin alınacağı ifade edildi.
Sağlık hizmeti doğrudan insan hayatına dokunan hassas bir alan olarak tanımlandı. İhmal, özensizlik, tedbirsizlik veya hatanın bedelinin ağır olduğu, bazen yaşam kaybı bazen de sağlık kaybıyla sonuçlandığı hatırlatıldı. Zaman zaman rastlanan müessif haberlerin bu gerçeği ortaya koyduğu belirtildi. Bu nedenle, sağlık hizmetlerinin standartlarının tüm ülkede yukarı çekildiği, kamu özel ayrımı yapılmadan millete en iyi hizmetin sunulmasının esas alındığı dile getirildi. Parası olan değil, ihtiyacı olanın hizmete eriştiği bir sistemin kurulduğu vurgusu yapıldı.
Pandemi ve deprem gibi büyük krizler örnek verilerek, sağlık altyapısının gücü öne çıkarıldı. Koronavirüs salgınında Türkiye'nin en başarılı ülkelerden biri olduğu, Avrupa'daki trajik sahnelerin hatırlatıldığı konuşmada, sağlık sistemi zayıf ülkelerin ağır bedeller ödediği belirtildi. 6 Şubat depremlerinde özel hastanelerin koordinasyonla yük aldığı, hizmet bedellerinin devlet tarafından karşılandığı örnekleri verildi. Bu süreçlerde kamu-özel iş birliğinin ne kadar kritik rol oynadığı anlatıldı. Sağlık kuruluşlarının salgını ve afetleri yönetmede üstlendiği görevler övgüyle bahsedildi.
Sağlık turizmi alanındaki başarılar da detaylı şekilde paylaşıldı. 2025'in ilk 9 ayında sağlık hizmeti için gelen ziyaretçi sayısının 1,1 milyona ulaştığı, gelirin ise 2 milyar 200 milyon dolara yaklaştığı açıklandı. Özellikle saç ekimi ve estetik işlemlerinde İstanbul'un marka haline geldiği vurgulandı. Bu rakamların gelecek için umut verici olduğu, sağlık turizminin ivme kazandığı belirtildi. Ancak bu başarıların korunması için usulsüzlüklere karşı mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği mesajı verildi.
Özel sektör yatırımlarının takdirle karşılandığı konuşmada, sermayenin rengi olmayacağı, yerli yabancı ayrımı yapılmadan ülkenin hayrına olan her projenin desteklendiği ifade edildi. Sağlık alanında vatandaşların kaliteli hizmete erişimini kolaylaştıran çabaların değerli bulunduğu söylendi. Kamuculuğun sermaye düşmanlığı değil, özel sektörle el ele vererek halka en iyi hizmeti sunmak olduğu savunuldu. Bu yaklaşımın pandemi ve afetlerde kendini kanıtladığı örneklerle anlatıldı.
Hastanenin teknik özellikleri de açılışta detaylandırıldı. 150 hasta yatağı, 16 genel ve 13 yenidoğan yoğun bakım ünitesi, 43 poliklinik, fizik tedavi rehabilitasyon birimi, kapsamlı acil servis, 4 diş polikliniği ve 7 ameliyathane ile hizmet vereceği belirtildi. Yakında inşa edilecek nörolojik bilimler merkeziyle kapasitenin 200 yatağa çıkacağı müjdesi verildi. Bu modern tesisin ilçeye ve şehre hayırlı olması temennisi edildi. Hastanede tedavi olacaklara acil şifalar dilendi.
Sonuç olarak, sağlık alanında farklı bir ligde olunduğu, bundan kıvanç duyulduğu vurgulandı. Ülkenin öncü konumunun salgında ve afetlerde defalarca kanıtlandığı hatırlatıldı. Günlük üç milyon muayene gibi rakamlarla güçlü altyapının altı çizildi. Usulsüzlüklere karşı denetimlerin sıkı tutulacağı, kara düzen çalışanlara tolerans gösterilmeyeceği net mesajı verildi. Bu açıklamalar, sağlık sektöründeki kalite ve güven tartışmalarını daha da alevlendirecek gibi görünüyor. Gelişmelerin yakından takip edilmesi bekleniyor.