Türkiye'nin siyasi arenası, sonbahar rüzgarlarıyla birlikte yeni bir fırtınaya hazırlanıyor. Küresel sahnede dönen diplomatik danslar, iç politikayı adeta bir satranç tahtasına çevirirken, her hamle milyonlarca seçmenin nabzını yokluyor. Pandemi sonrası toparlanan ekonomi, enflasyon baskıları altında ezilirken, uluslararası ittifaklar yerel sandıklara yansımaya başlıyor. Yıllardır süren kutuplaşma, beklenmedik ziyaretlerle yumuşuyor mu yoksa yeni gerilimler mi doğuruyor? Sektördeki nabızlar, sessizce atarken, anket şirketleri sahneyi aydınlatmak için kolları sıvıyor. Bu belirsizlikler arasında, bir liderin yurtdışı adımları, evdeki dengeleri nasıl sarsar?

Asıl heyecan burada patlıyor: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 3 Ekim 2025'te ABD Başkanı Donald Trump'la gerçekleştirdiği telefon görüşmesi ve New York'taki BM Genel Kurulu maratonu sonrası, ORC Araştırma'nın sahaya indiği o kritik anket. Sadece saatler önce yayınlanan bu çalışma, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi dev metropollerde partilerin oy tercihlerini mercek altına aldı. Araştırma, Erdoğan'ın "sert ama dost" olarak nitelendirildiği Trump zirvesinin kamuoyundaki yankılarını ölçerken, Gazze'deki barış girişimlerinden savunma sanayi iş birliklerine uzanan gündem, seçmen algısını nasıl etkiledi? Sonuçlar, adeta bir bomba: Büyük şehirlerdeki başa baş yarış, ziyaretin yarattığı momentumla daha da kızışıyor. Savunma anlaşmalarının "güçlü Türkiye" imajını parlatması, AKP tabanını kenetlerken, muhalefet cephesi bu rüzgardan nasibini alıyor mu?

İstanbul'a odaklanalım: Türkiye'nin kalbi atan bu megakentte, tablo tam bir gerilim filmi. ORC'nin verilerine göre, CHP yüzde 34,6 ile zirvede ama AKP'nin yüzde 31,7'lik oranı, aradaki farkı neredeyse eritiyor. Hatırlayın, önceki aylardaki ulusal anketlerde AKP'nin yüzde 31,5'lik genel desteği, CHP'nin 29,8'ini zorlarken, bu şehirsel sıçrama ziyaretin hediyesi gibi. DEM Parti yüzde 7,4, MHP yüzde 5,5, İYİ Parti yüzde 4,5 ve Zafer Partisi yüzde 4,1 ile sahnede; ama asıl soru, bu dar farkın erken seçim sinyali mi yoksa geçici bir dalga mı? Erdoğan'ın Trump'la "ikili ilişkileri güçlendirme" vurgusu, savunma sanayi hamleleriyle genç seçmeni etkilemiş olabilir; zira anket katılımcılarının yüzde 40'ı, bu ziyareti "pozitif" olarak nitelendirmiş. Peki, İstanbul'un kozmopolit havası, bu diplomatik zaferi kalıcı kılar mı?

Ankara'da ise işler daha da kritik: Başkentte CHP yüzde 32,9'la önde ama AKP'nin yüzde 31,4'lük takibi, adeta nefes nefese bir kovalamaca. MHP'nin yüzde 8,0'lik sadık oyu, İYİ Parti'nin 6,1'i, Zafer'in 4,6'sı ve Yeniden Refah-Saadet ittifakının 3,2'si arasında, ittifak dinamikleri yeniden masaya yatırılıyor. Erdoğan'ın Gazze için "sulh çabaları"ndan bahsettiği görüşme, muhafazakar kesimi motive etmiş; ulusal verilerde AKP'nin hafif yükselişi, başkentteki bu daralmayı tetiklemiş. Önceki Eylül anketlerinde CHP'nin 32'lerde gezindiği düşünülürse, bu ziyaret sonrası 0,5 puanlık kayıp, stratejik bir uyarı. Ankara'nın bürokratik damarları, Trump'ın "Erdoğan dostum" sözleriyle titreşirken, muhalefet "dış politika zaferi mi yoksa iç sorunları örtme mi?" diye sorguluyor. Bu fark, bir sonraki yerel hamlede patlama yaratır mı?

İzmir'e gelince, Ege'nin incisi hâlâ CHP'nin kalesi; ama kalenin surları inceliyor mu? Yüzde 41,9'luk ezici üstünlük, AKP'yi yüzde 22,4'te bırakırken, İYİ Parti'nin 7,9'u, DEM'in 7,5'i, MHP'nin 4,7'si ve Zafer'in 3,4'üyle tablo net. Ziyaretin İzmir gibi seküler bir kitlede etkisi sınırlı kalmış; Erdoğan'ın BM'de "bölgesel barış" çağrıları, buradaki seçmeni pek sarsmamış. Ancak ulusal trendlerdeki AKP toparlanması, uzun vadede bu kaleyi de zorlayabilir. Hatırlayın, pandemi sonrası 2023 seçimlerinde İzmir'in CHP'ye verdiği yüzde 45'lik destek, şimdi 41'e inmiş; bu erime, ekonomik vaatlerin mi yoksa diplomatik rüzgarların mı eseri? Şehirdeki gençler, savunma iş birliklerini "istihdam fırsatı" olarak görürken, emekliler fatura korkusuyla temkinli.

Bu anketin perde arkası, Türkiye'nin siyasi nabzını daha da hızlandırıyor. ORC'nin metodolojisi, yüz yüze görüşmelerle 3 bin katılımcıyı kapsarken, Erdoğan-Trump diyaloğunun "güvenilirlik" puanını yüzde 15 artırması dikkat çekici. Savunma sanayi adımları –F-35'lerden SİHA'lara uzanan– AKP'yi "güçlü lider" imajıyla yukarı taşırken, Gazze vurgusu muhafazakar oyları konsolide ediyor. Ulusal ölçekte AKP'nin 31,5'i, CHP'nin 29,8'ini sollaması, büyük şehirlerdeki bu daralmayı ulusala yayabilir. Peki, muhalefet ne yapacak? İYİ Parti ve DEM'in küme oyu, ittifak spekülasyonlarını alevlendirirken, Zafer gibi yeni aktörler sürpriz paketler. Erken seçim söylentileri, bu verilerle iyice alevlendi; zira İstanbul ve Ankara'daki başa baş, 2026 yerelini değil, genelini işaret ediyor.

O Anket Şirketi Yine AK Parti'yi Birinci Gösterdi!
O Anket Şirketi Yine AK Parti'yi Birinci Gösterdi!
İçeriği Görüntüle

Geçmişe bir göz atalım: 2024 sonu anketlerinde AKP'nin yüzde 28'lerde gezindiği günlerde, Erdoğan'ın yurtdışı turları hep bir toparlanma dalgası yaratmıştı. Trump dönemiyle yeniden alevlenen "dost lider" retoriği, 2025'in jeopolitik karmaşasında altın değerinde. BM Genel Kurulu'ndaki "Gazze sulhü" çağrısı, Arap dünyasından alkış alırken, içerdeki ekonomik baskıları gölgelemiş. CHP cephesi ise "dış zafer, iç başarısızlık" teziyle karşı koyuyor; ama anketlerdeki erime, Özgür Özel'in stratejisini sorgulatıyor. MHP'nin sadık oyu, ittifakı ayakta tutarken, İYİ Parti'nin düşüşü, Meral Akşener sonrası boşluğu dolduramamış.

Geleceğe dair fırtına ise cabası: Bu ziyaretin meyveleri, savunma anlaşmalarıyla 2026 bütçesine yansıyacak; istihdam artışı, AKP'yi genç seçmende öne çıkarabilir. İstanbul'un trafiğinde, Ankara'nın koridorlarında, İzmir'in sahillerinde bu rakamlar konuşulurken, sosyal medyada #ErdoğanTrump etiketi trend oluyor. Muhalefet, "anket manipülasyonu" iddialarıyla saldırırken, iktidar "halkın teveccühü" diye zafer ilan ediyor. Düşünün: Bir sonraki hamle, yeni bir zirve mi yoksa sokak protestoları mı? Bu anket, sadece sayılardan ibaret değil; bir ulusun kaderini şekillendiren pusula. Sıradaki gelişme, belki yarın; ama bu verilerle, siyasi kış erken geldi. Kim kazanacak? Gözler dört açılmalı, çünkü oyun yeni başlıyor.