Siyasi arenada demokrasi ve adalet talepleri her geçen gün daha yüksek sesle dile getiriliyor. Özellikle seçilmiş isimlere yönelik operasyonlar sonrası başlayan eylemler, vatandaşların büyük ilgisini çekiyor ve meydanları dolduruyor. Bu tür buluşmalar, hem yerel hem ulusal sorunlara dikkat çekerken, geleceğe dair umutları da pekiştiriyor.
CHP'nin "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" başlıklı miting serisinin 77'ncisi, 24 Aralık 2025 Çarşamba akşamı İstanbul Kağıthane Merkez Meydan'ın önünde düzenlendi. Saat 19.30'da başlayan mitinge on binlerce vatandaş katıldı, soğuk havaya rağmen meydan tamamen doldu taştı. Alan, Türk bayrakları, Atatürk posterleri, Özgür Özel fotoğrafları ve CHP bayraklarıyla süslenmiş, coşkulu bir atmosfer hakimdi.
Miting, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlatılan ve her çarşamba İstanbul'un bir ilçesinde, hafta sonları ise farklı illerde devam eden eylemlerin bir halkasıydı. Kağıthane seçilmesi anlamlıydı; geçmişte CHP'li belediye başkanlarının yaşadığı kayıplar hatırlatılırken, güncel operasyonlara da tepki gösterildi. Özellikle Şile Belediye Meclis üyelerinin gözaltına alınması gibi gelişmeler, yerel bağlamı güçlendirdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, mitingin ana konuşmacısı olarak kürsüye çıktı ve güçlü mesajlar verdi. 2025 yılını "berbat bir sene" olarak nitelendirdi: Partinin önemli isimlerini kaybetmek, seçilmişleri cezaevine koymak ve yoğun zulümle geçen bir yıl olduğunu belirtti. Asgari ücretin açlık sınırının altında kalması, emekli maaşlarının yetersizliği gibi ekonomik sorunlara değindi. Açlık sınırının 30 bin lira, yoksulluk sınırının 98 bin lira olduğu bir ortamda, asgari ücretin 28 bin 75 lira olmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Özgür Özel, yıl sonu anket sonuçlarını paylaşarak umut verdi: Kararsızlar dağıtılmadan Erdoğan'ın notu 28,5'ten 29'a çıkarken, CHP'nin oyu yüzde 33,5'e ulaştı. Kararsızlar dağıtılınca ise CHP yüzde 38, AKP yüzde 33 görünüyor. Bu verilerle Erdoğan'a seslendi: "Ey Erdoğan, 28 buçuktan 29 Erdoğan, yüzde 29'la 2026'da seni orada oturtmam!" Sandığın vazgeçilmez olduğunu, sandığa el uzatmaya kalkanlara karşı toplanıp dağılmayacaklarını haykırdı.
Konuşmasında operasyonlara da sert tepki gösterdi: İddianamelerin perişanlığını eleştirdi, gizli tanıkların çekilmesini örnek verdi. "Savcına güveniyorsan bütün duruşmalar canlı yayınlansın, hodri meydan" dedi. AK Toroslar çetesi olarak nitelendirdiği yapıyı dağıtma çağrısı yaptı, tutuklu arkadaşların bağımsız yargıçlarca tutuksuz yargılanmasını talep etti.
Tek adam yönetimine eleştiri getirdi: Erdoğan'ın çoklu makam bozukluğu yaşadığını, ne cumhurbaşkanı ne parti başkanı olarak net olmadığını söyledi. Valilerin ve bakanların yetkisinin kalmadığını, memleketin tek adam krizi yaşadığını belirtti. Uluslararası alanda Erdoğan'ın randevu alma zorluklarını hatırlatarak, kendi Avrupa'daki ilişkilerini övdü.
Emeklilere, işçilere, öğrencilere seslendi: Evde oturarak hak alınamayacağını, mücadele etmek gerektiğini vurguladı. "Geçim yoksa seçim var" sloganıyla erken seçim çağrısını yineledi. 2026'nın seçim yılı olduğunu hatırlatarak, meydanlara davet etti.
Tutuklu Ekrem İmamoğlu, mitinge mektup gönderdi ve selamını iletti. Mektupta, Kağıthane'de İBB hizmetleri detaylandırıldı: Günlük 8 bin 222 çocuğa süt dağıtımı, 8 bin 117 anneye anne kartı desteği, kreşler, metro hattı çalışmaları, yaşam vadisi projeleri ve 3,5 milyar liralık İSKİ altyapı yatırımları gibi hizmetler öne çıktı.
Kağıthane Belediye Başkanı Tonguç Çoban'a da dayanışma gösterildi; Vatan Emniyet'te görevli olduğu için alkışlandı. Sendikalar gibi TÜRK-İŞ ve DİSK'e bağlı Emekli-Sen temsilcileri, işçiler, emekliler, öğrenciler mitinge geniş katılım sağladı.
Mitingde ekonomik talepler de yükseldi: En düşük emekli maaşının asgari ücrete eşitlenmesi, asgari ücretin 39 bin liraya çıkarılması, SGK prim desteğinin 10 bin 400 lira olması gibi öneriler dile getirildi. Öğrenci burslarının 3 bin liradan 10 bin liraya yükseltilmesi istendi.
AKP-MHP seçmenlerine de seslenildi: CHP'nin gelmesinin haksızlık getirmeyeceği, adil bir düzen kuracağı mesajı verildi. Kul hakkı yiyenlerin ve zulmedenlerin korkması gerektiği belirtildi.
Güvenlik önlemleri üst düzeydeydi; alan polis barikatlarıyla çevrildi. Miting coşkulu sloganlarla sona erdi: "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" ve benzeri tezahüratlar yankılandı.
Bu miting, demokrasi mücadelesinin kararlılığını bir kez daha gösterdi. Millet iradesine sahip çıkma eylemleri devam ederken, 2026'ya umutla ve mücadele azmiyle hazırlık yapılıyor. Meydanlardaki kalabalık, değişim rüzgarlarının estiğini işaret ediyor.
Sonuç olarak, Kağıthane'deki buluşma, hem yerel hizmetleri övdü hem ulusal sorunlara dikkat çekti. Erken seçim talebi ve sandık vurgusuyla, siyasi gündemdeki yerini sağlamlaştırdı. Demokrasi nöbeti sürüyor, meydanlar boş kalmıyor.