2026 yılı bütçesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulduğunda yepyeni tartışmaların fitili ateşlendi. Özellikle harç gelirlerinde yüzde 60’ın üzerinde öngörülen artış, toplumun geniş kesimlerinde tepkilere neden oldu. CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, “Harcı değil, haraç kanunu” diyerek bu artışın arkasında yurttaşların omuzlarına yüklenen yeni torba kanun teklifinin yattığını belirtti.
Bakırlıoğlu, bu torba teklifin birçok meslek grubuna ağır hükümler getirdiğine dikkat çekti. Kuyumcular, galericiler, emlakçılar gibi işyeri açmak isteyenler için yeterlilik belgesi alma zorunluluğu her yıl harç bedeli ödemeye dönüştü. Kuyumculara yıllık 30 bin, galericiler ve emlakçılara ise 20 bin lira harç yükümlülüğü getiriliyor. Büyükşehirlerde ise bu tutar ikiye katlanıyor. Yani bir kuyumcu 60 bin lira, bir galerici veya emlakçı 40 bin lira ödemek zorunda kalacak. Gündeme gelen bu rakamlar, ekonomik kaygıların daha da yoğunlaşmasına sebep oldu.
Yıllık harç yükünün sadece ticaretle sınırlı kalmadığını vurgulayan Bakırlıoğlu, sağlık sektörünün de ayrı bir kefeye konduğunu aktardı. Özel hastaneler, yatak sayısına göre en az 2 milyon 450 bin liradan başlayıp 9 milyon 807 bin liraya varan devasa bir harçla karşı karşıya. Laboratuvarlar için 1 milyon 225 bin lira, özel poliklinik ve muayenehaneler için 20 ila 50 bin lira arasında rakamlar telaffuz ediliyor. Veteriner hekimlerden de 10 bin ila 40 bin lira arası harç istenirken, turizm tesisleri 367 bin ila 1 milyon 470 bin lira arasında, kıymetli maden rafinerileri ise 7,5 milyon, aracı kuruluşlar 5 milyon lira ödemek zorunda olacak. Bakırlıoğlu “Bu rakamlar akıl alır gibi değil” diyerek meslek gruplarının sırtına bindirilen yüklerin altını çizdi.
Vergi sisteminin daha da bozulacağından endişe eden CHP’li vekil, “Devlet, hizmet karşılığı makul bir harç alabilir. Ancak burada hizmet yok, ölçü yok. Her yıl alınacak bu fahiş bedeller artık harç olmaktan çıktı. Bunun adı tam anlamıyla haraçtır” ifadeleriyle sistemin uygulamasını eleştirdi. Bakırlıoğlu’na göre, devlet kesintiyi vergi olarak alamayınca harç adı altında herkesi zorunlu ödeme yükümlülüğüne sokuyor ve bu durum, mevcut adaletsiz vergi yapısını daha da derinleştiriyor.
Sonuç olarak, Türkiye’de 2026 yılı bütçesiyle birlikte gelen torba kanun teklifi, iş sahiplerinden sağlık profesyonellerine, turizm işletmecilerinden aracı kuruluşlara kadar pek çok meslek grubunu ve sektörü ciddi bir yükün altına itiyor. Harç adı altında toplanacak bu bedellerin toplumda nasıl yankı bulacağı, ilerleyen günlerde daha çok tartışılacak gibi görünüyor. Ekonomik sıkıntıların derinleştiği bu süreçte, CHP’nin “haraç kanunu” tepkisi kamuoyunda geniş yankı uyandırmaya devam ediyor.