Ormanda ıssız bir bağ evinde yaşananlar, herkesi şoke eden bir vahşetin habercisi gibiydi. Soğuk bir ocak gecesi, kalacak yer arayan gençler için başlayan sıradan bir davet, kısa sürede korkunç bir trajediye dönüştü.
Kartepe'nin Suadiye Mahallesi Okçapınar mevkisinde, ormanlık bölgede bulunan mütevazı bir bağ evi, olayların merkezi haline geldi. Bağ evinin sahibi 35 yaşındaki bir adam, arkadaşlık kurduğu iki genç kuzene evini açtı. Ancak gece ilerledikçe, iddialara göre beklenmedik bir taciz girişimi her şeyi değiştirdi. Zanlılardan biri, kuzenine yönelik cinsel saldırı iddiasıyla öfkeye kapıldı ve odada bulunan aletleri kullanarak dehşet verici bir saldırı başlattı.
Saldırının detayları, hazırlanan iddianameden ortaya çıkan ifadelerle daha da korkutucu bir hal aldı. 17 yaşındaki zanlı Y.C.B., olay anını adım adım anlattı. Kuzeni 19 yaşındaki Nazir Bayır ile birlikte Kocaeli'ye geldiklerini, kalacak yer bulamayınca cami ve mescitlerde kaldıklarını belirtti. Bir arkadaşları aracılığıyla tanıştıkları bağ evi sahibi, onlara kalma teklifinde bulundu. O gece yaşananlar ise tam bir kabus gibiydi.
Y.C.B.'nin ifadesine göre, bağ evi sahibi kuzeni Nazir Bayır'a cinsel tacizde bulundu. Bu iddia üzerine öfke patlaması yaşandı. Odada bulunan baltayı alan Y.C.B., keskin kısmıyla adamın kafasına vurdu. Adam ayağa kalkıp baltayı tutmaya çalışınca yumruklarla karşılık verildi. Ardından Nazir Bayır, odadaki kazmanın keskin olmayan kısmıyla kafaya darbeler indirdi. Adam yere düşünce Y.C.B., baltayla defalarca vurduğunu, hatırlamadığı kadar çok darbe indirdiğini söyledi. Korku ve panik içinde, peşlerinden geleceğini düşünerek bu kadar çok vurduğunu itiraf etti.
Kaçış anı da ifadelerde yer aldı. Nazir'in "kaçalım" demesi üzerine, motorun anahtarını alıp bağ evinden uzaklaştılar. Nazir motoru sürerken Y.C.B. arkaya bindi. Bu kaçış, polis ekiplerinin hızlı çalışmasıyla sona erdi. Zanlılar yakalandı ve emniyette benzer iddiaları tekrarladılar: Taciz nedeniyle böyle bir tepki verdiklerini savundular.
Otopsi raporu, olayın vahşet boyutunu gözler önüne serdi. Mağdurun vücudunda tam 24 adet kesici ve ezici alet yarası tespit edildi. Bunlardan 5'i öldürücü nitelikteydi. Ölüm nedeni, kafa kemik kırıkları, beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti olarak belirlendi. Bu detaylar, saldırının ne kadar acımasız olduğunu kanıtlar nitelikteydi.
Adli süreç hızla ilerledi. Savcı, hazırladığı iddianamede iki zanlı için ağır cezalar talep etti. Nazir Bayır için kasten öldürme suçundan müebbet hapis, ayrıca nitelikli hırsızlık suçundan 5 ila 10 yıl hapis istendi. Olay tarihinde reşit olmayan Y.C.B. için ise yaş indirimi uygulanarak kasten öldürmeden 12 ila 15 yıl, hırsızlık suçundan 1 yıl 8 ay ila 3 yıl 4 ay hapis cezası talep edildi. İddianame, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve dava süreci başladı.
Bu tür olaylar, toplumda büyük yankı uyandırıyor. Issız yerlerde güven, taciz iddiaları ve ani öfke patlamaları gibi unsurlar, benzer vakaları hatırlatıyor. Zanlıların pişmanlık ifadeleri, olayın trajik yanını daha da derinleştiriyor. Y.C.B., ifadesinin sonunda "çok pişmanım" diyerek duygularını dile getirdi.
Olayın ardından bağ evi, adeta bir korku mekanına dönüştü. Ormanlık alanın sessizliği, yaşanan vahşeti gizler gibiydi. Polis soruşturması titizlikle yürütüldü, zanlılar tutuklandı ve mahkeme süreciyle adalet arayışı başladı. Bu dava, hem mağdurun ailesi hem de zanlılar için uzun bir yolun başlangıcı oldu.
Benzer cinayetlerde sıkça görülen savunma mekanizmaları, burada da ön plana çıktı. Taciz iddiası, zanlıların eylemini meşrulaştırma çabası olarak değerlendiriliyor. Ancak otopsi bulguları ve ifade detayları, olayın soğukkanlılıkla değil panikle karışık vahşetle gerçekleştiğini gösteriyor.
Dava dosyasında yer alan tüm bu detaylar, kamuoyunda büyük merak uyandırdı. Mahkeme salonunda neler yaşanacağı, tanık ifadeleri ve ek deliller, olayın tam aydınlatılmasında kilit rol oynayacak. Bu tür vahşi olaylar, güvenlik önlemlerinin önemini bir kez daha hatırlatıyor.
Sonuç olarak, bir bağ evinde başlayan misafirperverlik, korkunç bir cinayete dönüştü. İfadelerdeki pişmanlık, otopsi raporundaki acımasız detaylar ve talep edilen ağır cezalar, bu olayı unutulmaz kılıyor. Adaletin tecellisi, herkesin beklediği son olacak.