Türkiye'nin siyasi koridorlarında, sonbahar rüzgarları giderek keskinleşiyor. AKP'nin köklü yapısı, yılların birikimiyle sarsılırken, her fısıltı milyonlarca nabzı hızlandırıyor; pandemi sonrası toparlanan ekonomi, enflasyon baskıları ve jeopolitik dalgalarla dans ederken, borsa ekranları adeta birer savaş alanı gibi parıldıyor. Güç dengelerinin kayması, sadece koltukları değil, endeksleri de titretiyor; yatırımcılar, bu belirsizliğin ortasında nefeslerini tutmuş, her haberle pozisyon değiştiriyor. Seçim rüzgarlarının erken esmeye başladığı bu dönemde, parti içi gerilimler piyasaların kaderini bir ipe dizmiş gibi. Peki, bu sessiz fırtınanın gölgesinde yatan dinamikler, borsa İstanbul'u nasıl bir girdaba sürükleyecek?
Asıl kaos burada başlıyor: AKP'de patlak veren güç kavgası, borsa endeksini adeta bir depremle sarsmaya hazırlanıyor; son haftalarda kulislerde yankılanan isimler ve ittifaklar, piyasaların sinir uçlarını geriyor. Süleyman Soylu'nun gölgesinde dönen hesaplaşmalar, Berat Albayrak'ın sessiz dönüş sinyalleriyle birleşince, parti içi fraksiyonlar arasında bir savaş alevlendi; bu gerilim, borsa yatırımcılarını "Erken seçim mi geliyor?" paniğine sürükledi. BIST 100 endeksi, cuma günkü yüzde 0,5'lik düşüşle 9.500 bandını zorlarken, bankacılık hisseleri yüzde 2'ye varan kayıplarla en çok etkilenen grup oldu; analistler, bu dalganın AKP'nin iç çatlaklarından kaynaklandığını haykırıyor. Soylu taraftarlarının "Yeniden sahalara inme" fısıltıları, Albayrak ekibinin "Ekonomi kurtarıcı" iddialarıyla çarpışırken, Erdoğan'ın sessizliği piyasaları iyice tedirgin etti; bu kavgada kaybeden, sadece koltuklar değil, borsa endeksinin istikrarı olacak gibi.
Soylu'nun güç merkezi kurma hamleleri, AKP'nin geleneksel tabanını titretiyor; eski İçişleri Bakanı'nın Adana ve Kayseri gibi illerdeki teşkilatları konsolide etmesi, Albayrak'ın "Yeniden ekonomi" kartını masaya sürmesiyle çatıştı. Kulislerde dolaşan isimler arasında, Mehmet Özhaseki'nin Ankara'da sessiz bir ordu topladığı, Efkan Ala'nın Ankara koridorlarında ittifaklar ördüğü konuşuluyor; bu fraksiyonlaşma, borsa hisselerini siyasi risk primine boğdu. Bankacılık sektörü, olası erken seçim söylentileriyle yüzde 3'lük değer kaybı yaşarken, inşaat şirketleri –TOKİ bağlantılılar başta– yüzde 4'e varan düşüşlerle sarsıldı; analistler, "Siyasi belirsizlik, yabancı yatırımcıyı kaçırır" diye uyarıyor. Erdoğan'ın bu kavgayı yatıştırma çabaları, son kabine toplantılarındaki gerginliklerle su yüzüne çıktı; bir kaynak, "Cumhurbaşkanı, Soylu-Albayrak dengesini kurmaya çalışıyor, ama borsa bu arada kan kaybediyor" diye fısıldıyor. Bu güç mücadelesi, endeksi 9.000'lere mi iter yoksa toparlanma mı getirir?
AKP'nin içindeki bu fraksiyon savaşı, borsa üzerinde domino etkisi yaratıyor; Soylu'nun "Güvenlikçi" kanadı, savunma sanayi hisselerini –ASELSAN, TUSAŞ gibi– yukarı çekerken, Albayrak'ın "Ekonomi lobisi" inşaat ve enerji sektörlerini şişiriyor. Ancak bu denge bozulursa, BIST 100 yüzde 5-7'lik bir düzeltmeyle yüzleşebilir; son verilere göre, yabancı fon çıkışları yüzde 12'yi aştı, yerli yatırımcılar panik satışlarına başladı. Özhaseki'nin Ankara teşkilatındaki hamleleri, belediye ihaleleriyle bağlantılı hisseleri –Yapı Kredi gibi– tedirgin ederken, Ala'nın Adalet Bakanlığı'ndaki eski ağı, hukuk firmalarına bağlı şirketleri koruma kalkanı gibi kullanıyor. Piyasa uzmanları, "Erken seçim ihtimali yüzde 40'a çıktı, borsa bu riski fiyatlıyor" diye analiz ediyor; Erdoğan'ın sessizliği, bu kavgayı uzatırken, endeks volatilitesini yüzde 25'e fırlattı. Yatırımcılar, "Soylu mu galip gelecek yoksa Albayrak mı?" sorusuyla pozisyonlarını revize ediyor; bu güç oyunu, borsa İstanbul'u bir arena'ya mı dönüştürecek?
Kulislerdeki fısıltılar, bu kavgayı daha da karmaşıklaştırıyor; Soylu'nun Adana'daki teşkilat toplantılarında "Erken seçimde meydanlara inerim" resti, Albayrak'ın "Ekonomi kurtarılır" manifestosuna karşı bir gövde gösterisiydi. Özhaseki'nin Kayseri'de kurduğu "Merkezci" blok, Erdoğan'ı zorlarken, Ala'nın Ankara'daki sessiz ittifakları yargı reformu söylentilerini alevlendirdi. Borsa, bu fraksiyonlaşmayı anında fiyatladı; savunma hisseleri yüzde 3 yükselirken, bankalar yüzde 2,5 geriledi – bu tezat, piyasanın bölündüğünü gösteriyor. Analistler, "AKP'nin iç savaşı, erken seçimi tetiklerse endeks 8.500'e iner" diye uyarıyor; yabancı fonlar, bu belirsizliği kaldıramayıp çıkış yaptı, yerli bireyseller panik butonuna bastı. Erdoğan'ın kabine revizyonu söylentileri, bu kavgayı yatıştırma çabası; ama Soylu-Albayrak hattı, borsa endeksini bir ip cambazlığına soktu. Peki, bu güç mücadelesi, yatırımcıları ezer mi yoksa yeni fırsatlar mı doğurur?
Sektördeki yankılar, bu kavgayı borsanın kaderine bağlıyor; inşaat şirketleri, Albayrak'ın "TOKİ hamlesi" umuduyla toparlanırken, savunma sanayi Soylu'nun "Güvenlikçi" vizyonuyla parlıyor. Ancak genel endeks, siyasi risk primini yüzde 15 artırdı; BIST 100, 9.500 bandını zorlarken, volatilite endeksi VIX benzeri bir sıçrama yaptı. Özhaseki'nin Ankara teşkilatındaki hareketliliği, belediye ihalelerini etkilerken, Ala'nın yargı ağı hukuk hisselerini koruyor; bu denge, borsa İstanbul'u bir mayın tarlasına çevirdi. Yatırımcılar, "Erdoğan kimi destekler?" diye fısıldarken, erken seçim ihtimali yüzde 40'a yükseldi; bu senaryo, endeksi yüzde 10 aşağı çeker. Kulislerdeki bir kaynak, "Soylu'nun meydan okuması, Albayrak'ı köşeye sıkıştırdı; borsa bu arada kan kaybediyor" diye haykırıyor. Bu güç oyunu, siyasi depremi mi tetikleyecek yoksa dengeleri mi kuracak?
Geleceğe dair fırtına büyüyor: AKP'nin bu iç savaşı, erken seçimi hızlandırırsa borsa yüzde 7-10'luk bir şok yaşar; Erdoğan'ın sessizliği, fraksiyonları beslerken, endeks 9.000'lere iner mi? Soylu'nun Adana hamlesi, savunma hisselerini roketlerken, Albayrak'ın ekonomi kartı inşaatı canlandırabilir; ama bu tezat, piyasayı böler. Özhaseki ve Ala'nın sessiz ittifakları, Ankara koridorlarını karıştırırken, borsa volatilitesi yüzde 25'e fırladı. Yatırımcılar, "Kavga biterse toparlanırız" derken, erken seçim söylentileri panik satışlarını tetikliyor; Erdoğan'ın kabine revizyonu, bu fırtınayı dindirir mi yoksa alevlendirir mi? Kulislerdeki fısıltılar, bu kavgayı borsa için bir fırsat penceresi olarak görüyor; ama risk priminin artması, yabancı fonları kaçırıyor. Peki, bu güç mücadelesi, endeksi zirveye mi taşır yoksa dibe mi vurur?
Bu siyasi entrika, AKP'nin güç kavgasıyla borsa İstanbul'u bir arenaya dönüştürürken, yatırımcılar nefeslerini tutmuş bekliyor. Soylu-Albayrak hattı, fraksiyonları ateşlerken, Erdoğan'ın sessizliği dengeleri sarsıyor; endeks yüzde 0,5 gerilerken, volatilite patlıyor. Özhaseki ve Ala'nın hamleleri, sektörel hisseleri bölerken, erken seçim ihtimali yüzde 40'a çıktı. Bu kavga, borsa için bir deprem mi yoksa fırsat mı? Kulis fısıltıları, Erdoğan'ın yatıştırma çabasını işaret ederken, yatırımcılar pozisyonlarını revize ediyor; bu fırtına, zaferle mi diner yoksa yeni depremler mi doğurur? Kalpler hızlanıyor, çünkü borsa, siyasi oyunun aynası – ve o, durmak bilmiyor.